- Bir gün bana çaya gelin. Eminim Konuşacak çok şeyimiz olacak. | Open Subtitles | يجب أن تزورني من أجل فنجان شاي إني متأكدة أن لديك الكثير لنتحدث عنه. |
Konuşacak çok şeyimiz, soracak çok sorum olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير لنتحدث عنه و لدي أسأله كثيره |
İçeri girmeliyiz. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | علينا الدخول إلى المنزل لدينا الكثير لنتحدث عنه |
Ne olursa olsun, akşam yemeğinde Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | علىأيحال، لدينا الكثير لنناقشه على العشاء أين سنأكل ؟ |
Nerede rahat olursanız. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | أينما تشعر بالراحة، لدينا الكثير لنناقشه. |
Belki. Belki de bizim Konuşacak çok şeyimiz olduğunu düşündü. | Open Subtitles | يمكن ذلك ربما ظنت لدينا الكثير للتحدث به |
Görünüşe göre Konuşacak çok şeyimiz var ama burada değil. | Open Subtitles | يبدو بأن لدينا الكثير لنتحدث بشأنه , لكن ليس هنا |
Görüştüğümüze çok sevindim. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | أنا مسرور للغاية لموافقتكَ على الإجتماع لدينا الكثير لمناقشته |
Seninle Konuşacak çok şeyimiz var. Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنتحدث عنه أنا وأنت سنحظى بوقت رائع |
Hayır, bu konuları pek konuşmadık, Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | لا هناك الكثير من الامور لم نتحدث فيها لدينا الكثير لنتحدث عنه |
Savcı buraya geldiğinde Konuşacak çok şeyimiz olacak. | Open Subtitles | ما ان يصل المدعي العام الى هنا لدينا الكثير لنتحدث عنه |
Çünkü sonrasında Konuşacak çok şeyimiz olacak. | Open Subtitles | لأنه سيكون هناك الكثير لنتحدث عنه بعد ذلك |
Biliyorum bu kolay değil ama Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا صعب ولكن لدينا الكثير لنتحدث عنه |
Yine de, burada olduğunuza sevindim. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | على أي حال, أن ممتن لأنَّكَ هنا لدينا الكثير لنتحدث عنه |
Haydi, kendini topla. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | هيّا تبيّن وضعك بدقّة، فلدينا الكثير لنناقشه. |
-Sizi görmek güzel, profesör. -General, Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | سعيد برؤيتك بروفيسور - جنرال، لدينا الكثير لنناقشه - |
Celine'le benim Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنناقشه أنا و سيلين |
Konuşacak çok şeyimiz var ama şimdilik bunları bir kenarda bırakacağım. | Open Subtitles | ،لدينا الكثير للتحدث بشأنه لن أتطرق الى كل هذا الآن |
Konuşacak çok şeyimiz var sanıyordum. | Open Subtitles | ثملةٌ قليلاً ظننتُ إنّ لدينا الكثير لنتحدث بشأنه |
Konuşacak çok şeyimiz vardı bu yüzden birer içki içelim dedik. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير لمناقشته. لذا، جلسنا للشرب. |
Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | الآن ، لدينا الكثير للحديث عنه. |
Konuşacak çok şeyimiz var o yüzden seni böyle ayakta dikmek beni rahatsız eder. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنتكلم عنه و سأشعر بعدم الإرتياح بوقوفك هناك |
Tristan ile bizim Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | فأنا و(تريستن) بيننا نقاش شيق فات موعده منذ وقت طويل. |
Madem öyle, bir dahaki sefere Konuşacak çok şeyimiz olacak demektir. | Open Subtitles | إذن سيكون لدينا الكثير لنتحدّث عنه في المرّة المُقبلة. أراكِ لاحقاً. |
Konuşacak çok şeyimiz var, Lincoln. | Open Subtitles | (علينا أن نتناقش طويلاً ، (لينكولن |
Konuşacak çok şeyimiz var anneciğim. | Open Subtitles | لدينا الكثير للحاق به. |
Görünüşe bakılırsa Konuşacak çok şeyimiz var. Değil mi? | Open Subtitles | يبدو ان لدينا الكثير لنتحدث فيه |
Sana demiştim Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | قلتَ لكَ إنّ لدينا الكثير لنتكلّم عنه |