- Ann benimle konuşmak istediğini söyledi. - Saunders istiyor. | Open Subtitles | أن اخبرتنى انك تريد التحدث معى- ساندرز هو من يريد- |
Meslektaşım yalnızca benimle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنى زميلى انك تريد التحدث معى فقط |
Ağzından laf almaya çalıştım ama yalnızca seninle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | حاولت أن أعرف بخصوص ماذا, لكنه قال أنه يريد التحدث معك وحدك |
Böldüğüm için üzgünüm ama Phoebe benimle bir yolculuk hakkında konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | آسف للمقاطعة لكن فيبي قالت انك تريدين التحدث إلي بشأن رحلة؟ |
Fabiella telefonda. Kızlarla konuşmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | فابيلا على الخط الاول تريد الحديث مع البنات |
Bu konuda konuşmak istediğini biliyorum ve bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | أعرف أنك أردت التحدث بالأمر ولم أكن أتكلم، آسف على ذلك |
Bak, ne konuşmak istediğini bilmiyorum, tamam mı? Ama işin içine ettiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انظر, لا أعرف عم تريد التحدث أعرف بالفعل كم أنت غاضب |
Ben buradaki psikologlardanım. konuşmak istediğini duydum. | Open Subtitles | أنا أحد الأطباء النفسانيين المقيمين بالمستشفى سمعت بأنّك تريد التحدث |
konuşmak istediğini söylemiştin. Hızlı sürmene gerek yok. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك تريد التحدث لا داعي لأن تقود سريعاً |
Yüz yüze konuşmak istediğini söylemiştin baba . | Open Subtitles | لقد قلت أنك تريد التحدث بهذا الأمر وجها لوجه يا أبى و نحن الآن وجها لوجه |
Bir açıklaması olduğunu, ama direkt Başkan ile konuşmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | لديه تفسير ولكنه يريد التحدث مباشرةً مع الرئيس |
Dükkanı bir adam arayıp en son müşterimle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | شخص اتصل بالمحل. قال انه يريد التحدث مع احدث عملائي, |
Oğlunun seninle konuşmak istediğini seziyorum her ne kadar korkunç derecede kurnazca davransa da. | Open Subtitles | أشعر أن إبنك ، يريد التحدث معكِ على الرغم من أنه بارع بشدة في الأمر |
konuşmak istediğini söyledin. Önemliye benziyordu. | Open Subtitles | قلتي أنكِ تريدين التحدث الأمر يبدو هاماً |
konuşmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنكِ تريدين التحدث ولكنكِ لا تتكلمين |
konuşmak istediğini söylemiştin -Ama bunları bana sormanı istemeidm | Open Subtitles | قلت انك تريد الحديث لم اتصل بك لتاتي هنا |
Zamanlar ve programla ilgili konuşmak istediğini söylemiştin, ben de şu andan daha iyi zaman mı var diye düşündüm. | Open Subtitles | قلت أنّك أردت التحدث عن التواريخ وجداول المواعيد، لذا تصورت أيّ وقت أفضل من الآن؟ |
Tommy restorandan gitmişti ama o gece bir daha geldi... ve benimle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | رحل, لكنه عاد في المطعم واخبرني إنه يريد أن يتحدث معي |
Onun benim için endişelendiğini ve... ..olanlar hakkında konuşmak istediğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعرف أنه كان قلق علي اعلم أنه أراد التحدث عما جرى |
Ama dün gece iş hakkında konuşmak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | ولكنك قلت بالأمس أنك أردت الحديث عن العمل. |
Anneni ara. Telefon etti ve seninle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | إتصلى بوالدتك, لقد إتصلت لتقول أنها ترغب بالتحدث معك |
Hayatını kurtaran bayanın onunla konuşmak istediğini söyleyin. | Open Subtitles | أبلغه بأن السيدة التى أنقذت حياته تود التحدث إليه. |
konuşmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنكِ تودين التحدث |
Seninle konuşmak istiyorum ve benimle konuşmak istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أريد التحدّث إليكِ، أعتقد أنّكِ تريدين التحدّث إلي. |
Bay Cebron bugün mahkemede,ama seninle konuşmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | السيد سيبرون في المحكمة اليوم، لكني أعرف بأنه يريد الكلام معك |
Demin benimle konuşmak istediğini söyleyen bir mesaj bıraktın. | Open Subtitles | لقد تركتِ لي رسالة لتوّك أنه يريد التحدّث إليّ |
Seninle konuşmak istediğini bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ يجب أن تعلمي أنه يود التحدث إليكِ |