Ne yemekten konuşmak istiyorum ne de Rusya Ana'nın cömertliğinden. | Open Subtitles | لا أود التحدث عن الطعام أو عن سخاء روسيا الأم |
Ben sadece onunla konuşmak istiyorum , özgür bir ülkedeyiz. | Open Subtitles | مهلًا، كلا، أود التحدث إلى الرجل فحسب، هذه دولة حرة |
Ayrıca kiracılarınızla konuşmak istiyorum, isimlerin bir listesi çok yardımcı olur. | Open Subtitles | وأنا أيضا اريد التحدث للمستأجرين لذا قائمة بأسماء المستأجرين ستكون مفيدة |
Hayır, hayır, hayır, Seninle konuşmak istiyorum, olur mu? Özel olarak. | Open Subtitles | لا، لا، لا، فأنا أريد التحدّث معكِ قليلاً و بخصوصية |
Affedersiniz, kızlar, bir saniye. Emma ile yalnız konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلكم يا فتيات أنا أريد التحدث مع ايما بمفردها |
Sadece seninle konuşmak istiyorum, sana biraz psikolojik ilk yardım vereyim. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان اتحدث اليك واعطيك اول معونة نفسية صغيرة |
Ah, bu aslında seninle bu konuda konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | هذا في الحقيقة ما أردت التحدث إليك حياله |
Onun söylediklerini dinledikten sonra bu öğlen ne yediğim hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | إكمالًا لما قالت أود أن أتحدث عن ما تناولته على الغداء اليوم |
- Kapa çeneni. Onunla konuşmak istiyorum. - Peki efendim. | Open Subtitles | ـ اخرس ، أود التحدث إليه ـ حسناً يا سيدي |
Yine de sakıncası yoksa başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أذا كُنتم لا تمانعون أود التحدث عن شيء أخر قليلاً |
Ama hayatımızın kalitesini ilgilendirecek şekilde ışığın ve karanlığın kombinasyonu hakkında daha fazla konuşmak istiyorum. | TED | ولكني أود التحدث في أمر أعمق .. حول تركيبة الضوء والظلام والتي يمكن فيها رمزية لحياتنا |
Bugün, sizinle aslında hiçbir şekilde tartışılmaması gereken bir konu hakkında konuşmak istiyorum. | TED | اليوم , انا اريد التحدث معكم عن شئ يجب الا يكون هناك خلف عليه ابدا |
- Kocamla konuşmak istiyorum. - Tavsiye etmem Bayan Anton. | Open Subtitles | اريد التحدث لزوجى لا اعتقد ان هذا من الحكمة يا سيدة انتون |
- Onunla yalnız konuşmak istiyorum. - Korkarım bu mümkün değil. | Open Subtitles | اريد التحدث معه على انفراد اخشى ان هذا غير ممكن |
Amirinle konuşmak istiyorum. Hatta en iyisi bir mektup yazacağım. | Open Subtitles | أريد التحدّث إلى مشرفك الأفضل أن أكتب رسالة له |
- Sen gelme. Şüphelilerle yalnız konuşmak istiyorum. - Peki efendim. | Open Subtitles | ـ أبقى هنا، أريد التحدث مع المشتبهين لوحدي ـ أجل، سيّدي |
Bugün dünyanın en büyük sorunları üzerine konuşmak istiyorum. | TED | ان الذي اريد ان اتحدث عنه فعليا هو المشاكل الكبرى في هذا العالم |
En azından utanmadın -Onunla konuşmak istiyorum | Open Subtitles | على الأقل أنت لست خجول أردت التحدث إليها بطريقة أسوأ |
Öncelikle, Dünyadaki en eski besin metodu hakkında konuşmak istiyorum, emzirme. | TED | قبلها، أود أن أتحدث عن أقدم طرق التغذية على الأرض، الرضاعة الطبيعية. |
Bugün, bunu nasıl ve neden yapabileceğimiz hakkında konuşmak istiyorum. | TED | اليوم أريد أن أتكلم عن الطريقة التي تمكننا أن نفعل هذا، ولماذا. |
Hâlâ çalışıyorsa 94'te olaya bakan NCIS ajanıyla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التكلم معه اذا ما زال يعمل لدينا وتحديدا من كان على الارض في عام 94 |
Bugün tasarım hakkında konuşmak istiyorum, ama bizim genel olarak düşündüğümüz manada tasarım değil. | TED | اليوم أود الحديث عن التصميم، لكن ليس التصميم كما قد نفكر فيه عادة. |
Şu anda sizinle kanuni haklarınız hakkında konuşmak istiyorum. Eğer biri yanıma oturmak isterse burada yer var. | Open Subtitles | الآن، أريد أن أتحدّث معك حول حقوقك القانونية |
Onunla konuşmak istiyorum. İyi mi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ التحدّث معه لكي أعرف أنّه على ما يرام |
Polisle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | هذا لم يكن حقيقياً، أريد التحدث إلى الشرطة |
Bunun bizim planladıklarımızla bir ilgisinin kalmadığını biliyorum ve sadece seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس هذا ما خططنا له , وأنا فقط أريد التحدث معك |
Bayan Natalie Bryant'la konuşmak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إلى السيدة ناتالي براينت، من فضلك. |