İşin gerçeği Michael babası tutuklandığından beri onunla hiç konuşmamıştı, ve o da istifasını resmen kendi sunmak istedi. | Open Subtitles | فى الحقيقه مايكل لم يتحدث لوالده منذ القاء القبض عليه و قرر ان يعطى والده كياسة ان يقدم له استقاله رسميه |
Kimse daha önce benimle bu şekilde konuşmamıştı. | Open Subtitles | لم يتحدث إلي شخص بمثل هذه الطريقة من قبل |
Asıl nokta, kimse benimle konuşmamıştı. | Open Subtitles | القصد أنهُ، لم يتحدث أي أحد إلي |
Doğrusu kimse onunla konuşmamıştı. | Open Subtitles | في الواقع لم يتحدث أحد إليهم مطلقاً |
Kimse ama kimse benimle konuşmamıştı. | Open Subtitles | لذلك الحين لم يتحدث إلي أحد |
Daha önce hiç basına konuşmamıştı. | Open Subtitles | انه لم يتحدث للصحافة من قبل |
Hamilton panseksüeldi, Madison ise bir kere bile 42 yaşına kadar bir kadınla konuşmamıştı, sonra Dolley ile evlendi ve sonraki 40 yıl boyunca mutlu yaşadılar. | TED | كان متعدد الميول الجنسي، بينما لم يتحدث (ماديسون) إلى امرأة إلا في مرة واحدة عندما بلغ من العمر 42 عامًا ومن ثم تزوج (دوللي)، وعاش سعيدًا بعد ذلك لمدة 40 عاماً. |
Ejder benimle daha önce hiç konuşmamıştı. | Open Subtitles | التنين) لم يتحدث إليّ قبلاً مطلقاً) |