| Yani, bir şeyler söylemeden önce benimle konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | اذا , حسنا , عليك التحدث معي قبل قول هذه الاشياء . |
| Alec'le konuşman gerekiyor. Tamam, başlıyoruz. Orospu çocuğu. | Open Subtitles | "يجب عليك التحدث مع "أليك حسنا، نحن متواجدان ابن العاهرة حسنا، اسمعنى |
| Bence hemen Dr. Hamza'yla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً أظن عليك التحدث للدكتور " حمزة " هنا |
| - Onunla konuşman gerekiyor. Jack'in nerede olduğunu söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | أريد منك أن تتحدث معه احمله على إخبارك بمكان (جاك) |
| Bence George'la senin konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | إذن، أعتقد أنك يجب أن تتحدث معها يا جورج |
| Zor bir dönemden geçtiğinin farkındayım ama gerçekten babamla mutlu değilsen bunu onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم انكِ تمرّين بوقت قاسٍ لكن ان كنتِ فعلاً بهذا الشقاء مع أبي يجب أن تتحدثي معه |
| Bunun için Bay Miles ile konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تتحدثي إلى ، السيد مايلز إنه المسؤول عن ذلك |
| Bak, bu konuda Albay Young'la konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | ياللفضول! أنظر, يجب عليك التحدث مع العقيد (يونغ) بهذا الشأن. |
| Sana inanıyorum, ama Booth'la konuşman gerekiyor senin. | Open Subtitles | (أنا أصدقك، لكن عليك التحدث مع (بوث آه، لا أريد |
| - Komiser Maldonado'yla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك التحدث مع النقيبة (مالدونادو) أتحدث معها عن ماذا؟ |
| Muhtemelen bunu Rath'le konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | إذاً، عليك التحدث مع (راث) بشأن هذا الموضوع |
| - Yine de Donna'yla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | - ما زال عليك التحدث معها |
| Onunla konuşman gerekiyor. Jack'in nerede olduğunu söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | أريد منك أن تتحدث معه احمله على إخبارك بمكان (جاك) |
| - Dostum avukatınla biraz konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | ـ يا صديقي، يجب أن تتحدث مع محاميك على انفراد. |
| Üstü kapalı suçlama yerine onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن تتحدث معه بدلا من التلميح بالاتهامات. |
| Annemlerdeyim, Kitty'le birlikte. Onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في منزل أمي عند "كيتي" و يجب أن تتحدث إليها |
| - TV'da iken yüksek sesle konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | -في التلفزيون يجب أن تتحدثي بصوت أعلى |
| Sana yardım edebilecek insanlarla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تتحدثي مع أحد ليساعدكِ |