Son konumlarını 110 km uzaklıkta bildirdiler. | Open Subtitles | حددوا موقعهم الأخير على بعد 70 ميلاً منهنا |
Lazer ışını parlıyor ve tekrar geri yansıyor ve konumlarını belirliyor. | Open Subtitles | يومض شعاع الليزر للأعلى ويرجع محدداً موقعهم. |
Fiziksel konumlarını öğrenmek istiyorsun. Tam olarak nerede olduklarını. | Open Subtitles | عليك أن تحدد موقعهم الجسماني مكان تواجدهم بالتحديد |
Yüzbaşı Metsker, tüm devriyelere konumlarını korumalarını söyle. | Open Subtitles | النّقيب ميتسكير، أخبر كلّ الدوريات أن تتمسك بمواقعها. |
Yüzbaşı Metsker, tüm devriyelere konumlarını korumalarını söyle. | Open Subtitles | النّقيب ميتسكير، أخبر كلّ الدوريات أن تتمسك بمواقعها. |
Evet, ama bu sadece bize daha önceki konumlarını bildirir. | Open Subtitles | أجل ، لكن هذا سوف يُوصلنا فقط إلى مواقعهم السابقة |
Eğer yeterince büyük bir silahlı çatışma başlatabilirsek konumlarını bildirmek için, komandoları, telsiz frekanslarını kullanmak zorunda bırakabiliriz. | Open Subtitles | لو أمكننا بدء قتال ناري كبير يمكننا إجبار مقتليهم على استخدام ترددات اللاسلكي لتوضيح مواقعهم |
Seviliyor ve saygı duyuluyordu, herkes de onunla ilgileniyordu, ancak her zaman böyle olmuyor çünkü alfa erkekler konumlarını kaybettiklerinde iyi tepki vermiyorlar. | TED | كان محبوباً ومحترماً والكل يعتنون به، لكن الأمور لا تجري هكذا دائماً، فالبعض لا يعامَلون جيدًا حين يفقدون منصبهم. |
Ben de beş dakikadan az sürede fiziksel konumlarını bulabilirim. | Open Subtitles | سأحدد موقعهم الجسماني في أقل من خمس دقائق |
Onlar bulmanın tek yolu konumlarını tam olarak bulmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإيجادهم هي من خلال تحديد موقعهم. |
Japonlar, konumlarını adım adım savundular. | Open Subtitles | اليابانيين دافعوا عن موقعهم بشراسة |
Ve konumlarını belirlemek için elimizdeki en iyi yol. | Open Subtitles | وطريقتنا الوحيدة لإكتشاف موقعهم. |
Standart takip yapın ve güncel konumlarını bildirin. | Open Subtitles | حافظوا على المسافات بينهم وبين الأهداف وأن يمدوني بالتحديثات عن مواقعهم |
Bugün 100'ün üstünde anagemide konumlarını altuzaydan şifreli bir Tokra ağına gönderen sinyal cihazlarımız var. | Open Subtitles | اليوم لدينا مرشد لاسلكي على أكثر من مئة مركبة رئيسية يحول مواقعهم عبر فضاء جزئي الى شبكة توك رع] مشفرة] |
Bunu yalnızca grup için yapmıyorlar, bunu yapmak konumlarını sağlamlaştırıyor. | TED | فهم لا يفعلون ذلك من أجل الجماعة فحسب، لأنهم بذلك يعززون منصبهم. |