Minik adamın düşündüğü kadar korkmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت لست خائف من ما يفكر ذلك الرجل القصير اليس كذلك ؟ |
-Hadii, hala populer kızlardan korkmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | بربك أنت ما تزالين تخافين من الفتاة الأكثر شعبية ؟ |
Seni Başkan'a ben tavsiye ettim. Çünkü konuşmaktan korkmuyorsun. | Open Subtitles | لقد رشحتك للرئيسة لأنك لا تخاف من طرح وجهة نظرك |
Benden korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لست خائفا منى اليس كذلك؟ عين الثور تعال هنا |
Bana söylemeye korkmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لست خائفاً من أن تخبرنيّ، أليس كذلك ؟ |
Sen düşmekten korkmuyorsun. Seni korkutan tırmanmak. | Open Subtitles | أنتي لستِ خائفة من السقوط ما يخيفك هو التسلّق |
Görünüşe göre artık karanlıktan korkmuyorsun, evlat. | Open Subtitles | يبدو أنك لم تعد تخاف من من الظلام ياصغير |
Ölümden veya acıdan, bir korkak olarak görülmekten korktuğun gibi korkmuyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تخشى الموت أو الألم، ليس بنفس طريقة كشف جُبنك |
Son hareketleri olduğundan emin oluyoruz. Mmm... Gerçekten korkmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | حينها سنتأكد انها نهايتهم انت حقاً لست خائف.. |
Sen ölümden korkmuyorsun Fred, hayattan korkuyorsun. | Open Subtitles | انت لست خائف من الموت. يافريد انت خائف من الحياة. |
Ondan korkmuyorsun, sen kendinden korkuyorsun. | Open Subtitles | انت لا تخافينه هو انت تخافين من نفسك |
- Korkmuyorum ki. - Hiçbir şeyden korkmuyorsun elbette! | Open Subtitles | أنا لست خائفة - أنتِ لا تخافين من أي شيء - |
Cesaretli olan. Kolay kolay korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ذو الأعصاب الفولاذية، أنت لا تخاف بسهولة، صحيح ؟ |
Polislerden korkmuyorsun ama orada göz teması kurmamaya çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت لا تخاف من الشرطة، لكنّك حاولت تجنّب النظر في العينين قبل قليل. |
Küçük bir ahtapottan korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لست خائفا من القليلا من الأخطبوط، أليس كذلك؟ |
korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لست خائفاً من فعل الأمر ، أليس كذلك ؟ |
Bütün arkadaşlarına gösterebilirsin çünkü hiç korkmuyorsun, değil mi güzelim? | Open Subtitles | ستُرين هذا جميع صديقاتك, لأنك لستِ خائفة على الإطلاق,أليس كذلك, عزيزتي؟ |
Ölümden veya acıdan, bir korkak olarak görülmekten korktuğun gibi korkmuyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تخشى الموت أو الألم، ليس بنفس طريقة كشف جُبنك |
ama, ölmekten korkmuyorsun... | Open Subtitles | لكنّك لستَ خائفاً من الموت ، أليس كذلك ؟ |
Yüksekten korkmuyorsun ya? | Open Subtitles | أنت لا تخافون المرتفعات أليس كذلك؟ |
Arkadaşlarını destekliyorsun, ağlamaktan korkmuyorsun ve bekârlığa veda partimde de aptalca bir şey yapmamamı sağlarsın. | Open Subtitles | تقف من أجل أصدقائك لاتخشى البكاء وستضمن لي أن لا أفعل أي شئ غبي جدا في حفلة العزاب |
Annemden korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لست خائفة من امى الطائشة اليس كذلك ؟ |
Sen benim ölülerimden korkmuyorsun ihtiyar. Kendi ölülerinden korkuyorsun. | Open Subtitles | ليس موتي ما تخشاه أيّها العجوز، بل تخشى موتك. |
Derini çirkinleştiren lekelere bak, kusurlarından korkmuyorsun. | Open Subtitles | وبشرتك طبيعية جداً فتهملينها بكل عيوبها وشوائبها. أنت لا تخشين من نقصك ولديك أعين شزراء. |