Arabama not bırakmış. Beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | نعم ، لقد ترك ملاحظة على سيارتي يحاول إخافتي |
Bir adam, beni korkutmaya çalışıyor sanırım. | Open Subtitles | وهو رجل ، أعتقد أنه يحاول إخافتي. |
Heralde bekçilerden biri korkutmaya çalışıyor aklınca. | Open Subtitles | ربما يكون شرطي في المبنى يحاول إخافتي |
Zaten muhtemelen sadece bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وعلى أية حال من المحتمل أن يحاول إخافتنا فقط |
İddiaya girerim ihtiyar Cecil Jacobs beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | "أراهن على أنة "سيسل جاكوب يحاول إخافتنا |
Bizi korkutmaya çalışıyor. Seni korkuttu ve ben... | Open Subtitles | إنه فقط يحاول تخويفنا حسناً لقد نجح في ذلك . |
Çocuklar seni korkutmaya çalışıyor. İşleri bu. | Open Subtitles | الرفاق يحاولون إخافتك فحسب إنهم يعيشون لأجل ذلك |
Bizden bir şeyler çıkarmak için bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسنًا، هي فقط تحاول إخافتنا حتى نفرغ و نبوح لها بما لدينا |
Klein beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يقول بأنه يحاول إخافتي. |
Beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنه يحاول إخافتي |
Beni korkutmaya çalışıyor çünkü! | Open Subtitles | ! لأنه يحاول إخافتي |
İddiaya girerim ihtiyar Cecil Jacobs beni korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | "أراهن على أنة "سيسل جاكوب يحاول إخافتنا |
Bakma şunlara. Bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا تنظر إليها أنه فقط يحاول إخافتنا |
Bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه فقط يحاول إخافتنا |
Duruşunu gösteriyor, gözümüzü korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنه يحاول تخويفنا فحسب |
- Sadece bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | -إنه فقط يحاول تخويفنا |
Tardis bize hırlıyor, bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | التارديس تزمجر بوجهنا تحاول إخافتنا |
Yalana bak! Cersei anca bizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هراء، (سيرسي) تحاول إخافتنا فحسب |