Kötü kavgalar oldu, ama hiçbir zaman takımdan kovulmadı. | Open Subtitles | كان هناك شجاراً سيئاً لكنه لم يطرد من الفريق أبداً |
Henüz kimse kovulmadı. | Open Subtitles | لم يطرد اى شخص لحد الآن. |
Hayır, kovulmadı. | Open Subtitles | لا، انه لم يطرد. |
- Adı Jordan Harris ama adam kovulmadı. - Onu eve yolladılar ve Arşiv'e tıktılar. | Open Subtitles | (جوردن هاريس)، فقط هو لم يُطرد شحنوه للوطن وأبقوه في الأرشيف |
Hey. Mac daha kovulmadı mı? | Open Subtitles | مرحباً, ألم يطرد (ماك) بعد؟ |
- Yo, yo, Andy kovulmadı. | Open Subtitles | أندي) لم يُطرد) |