ويكيبيديا

    "koymuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وضع
        
    • وضعت
        
    • وضعها
        
    • وضعه
        
    • يضع
        
    • بوضع
        
    • وضعتها
        
    • وضعته
        
    • وضعوا
        
    • دس
        
    • زرع
        
    • ووضع
        
    • ووضعهم
        
    • وضعتهم
        
    • أعاده
        
    Dagur ejderhalar birbirlerine saldırsın diye arenaya ejderha kökü koymuş. Open Subtitles داغر وضع جذر التنين في الحلبة لذلك فالتنانين تهاجم بعضها
    Eğer katil cesedi taşıdıysa... bulduğumuz parayı ve kanıtları onlar koymuş olabilir. Open Subtitles أذن، إذا نقل القاتل الجثة هُنا لا يمكنهم وضع النقود والأحراز هُناك
    Katil sahte bir nöbet krizi yaratmak için ağzına köpüklü ağrı kesici koymuş. Open Subtitles القاتل وضع مسكنات الم في فمه تقوم بعمل رغوة ليخلق نوبة مرض كاذبة
    Kartpostala resmini koymuş. Ben asla böyle bir şey yapmam. Open Subtitles وضعت صورتها على بطاقتها، لم أفعل شيئاً كهذا من قبل
    Ceseti buraya doğru sürüklemiş ve arabaya koymuş. Open Subtitles هو قام بجر الجثة لهنا و وضعها في تلك السيارة
    Sizce o fotoğrafları asıl gönderen kişi buraya koymuş olabilir mi? Open Subtitles هل تعتقد أن من أرسل هذه الصور هو من وضعه هناك؟
    - Bu Catherine. - Neden oraya koymuş ki. Belki kızdan hoşlanmıştır. Open Subtitles إننى أتسائل لماذا وضع الصورة هنا - ربما كان معجباً بها -
    Bu evi kim yaptıysa merdivenleri yanlış yere koymuş. Open Subtitles كائناً من يكون قد بنى هذا المنزل فقد وضع السلالم في المكان الخاطيء
    Salağın biri iskemle koymuş. Bir şey yanıyor. lşıklar da yanmıyor. Open Subtitles لا عجب أن ذلك الأبله قد وضع المقعد خلف الباب هناك شىء يحترق, الأضواء لا تعمل
    Seni kurtaracak kuvvetine güvenip, zehiri kendi kadehine koymuş olabilirsin. Open Subtitles لذا يمكنك وضع السم فى كأسك كثقه فى أن قوتك ستنقذك
    Baloda, biri, sepetlerden birine yüklü bir miktar para koymuş. Open Subtitles في التجمع, وضع احدهم مبلغاً كبيراً من المال في إحدى السلات
    Biri kocasının bardağına zehir koymuş, o da onu içti. Open Subtitles لقد وضع أحدهم السم في كأس زوجها و قد شربته هي
    Yani Coniine'i şişenin içine, ona götürmeden önce mi koymuş? Open Subtitles لذا وضعت سم الكونيوم فى الزجاجه قبل أن تأخذها أليه
    Yumurta sarısı yemediğini söylemişti ama iki tane sarı koymuş bulundum. Open Subtitles قال أنه لا يستطيع ،أكل صفار البيض لكنني وضعت صفار بيضتين
    Sol kulağını kesip resme koymuş. Open Subtitles قطع أذنه اليسرى و وضعها في لوحته اللعينة
    Efendim... bu şeyler benim taksiye nasıl gelmiş haberim yok... yada kim koymuş... Open Subtitles سيدي .. لا أعرف كيف جاءت هذه الاشياء الى التاكسي ومن الذي وضعها ..
    Bir defasında öğrenciler felsefe sınavına girmiş ve öğretmen sınıftaki sandalyeyi masanın üstüne koymuş "Bu sandalyenin varlığını bana kanıtlayın." demiş. Open Subtitles في أحد الأيام بعض الطلبة كانوا يمتحنون بمادة الفلسفة و في البداية ، قام المدرس بجلب كرسيُ و وضعه على المكتب
    Bu benim sayfam değil. Bu, İsrailli şehit askerin anma gününde Tahran'da bir adam Sayfasına, İsrailli askerin resmini koymuş . TED هذه ليست صفحتي. هذا الشخص من طهران في ذكرى سقوط الجندي الاسرائيلي يضع صورة جندي اسرائيلي علي صفحته.
    Bu cüppeyi sandığınıza kim koymuş olabilir, fikriniz var mı? Open Subtitles هل لديك أى فكرة عن من قد يقوم بوضع هذا الثوب فى درج ملابسك ؟
    Başka bir yere koymuş olabilir misin? Open Subtitles هل من الممكن ، انكِ وضعتها في مكان غير موضعها؟
    Kanıtı, bir bankanın emanet sandığına koymuş. Şu anda onu almak için yoldayız. Open Subtitles وقد وضعته في صندوق ودائع بأحد البنوك، ونحن في الطريق للإتيان به الان
    Buranın ilk sahipleri son tuğlayı krizden bir gün önce koymuş Open Subtitles المستأجرون الأصليـون وضعوا آخر قرميـد في آخر يوم قبل يوم الحطام
    Haberin olmadan biri çantana bir şey koymuş olabilir. Open Subtitles أظن ان احدهم قد دس شيئا فيه دون علمك
    Karım on gün önce öldürüldü. Birisi arabamıza dinamit koymuş. Open Subtitles زوجتى ماتت منذ 10 أيام هناك من زرع ديناميت فى سيارتنا
    Kocasının arabasını almıştık. Gary bu sabah yapıp cesedi bagaja koymuş olmalı. Open Subtitles لقد اخذنا سيارة زوجها ولقد قتلها هو هذا الصباح ووضع جثتها بالعربية
    Kral Benny ön dişlerini çıkarıp lavaboya koymuş. Open Subtitles أخذ الملك بيينى أسنانه الأمامية ووضعهم على الحوض
    Sonundan mahkemede parayı başka bir yere koymuş ve orada unutmuş olduğunu itiraf etti. Open Subtitles في النهاية أعترفت في المحكمة أنها وضعتهم في مكان آخر لكنها نسيت
    - ...sallayıp yerine koymuş gibi hissediyorum. - Yani iyisin. Open Subtitles ثم تلاعب به قليلا و أعاده لى إذا أنت بخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد