Onu, dışarıda koyu renkli bir arabanın içinde biriyle konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتها واقفة في الخارج تتحدث لشح ما في سيارة داكنة اللون |
koyu renkli alanları ayırıyor, ki bunlar videoda kırmızı olarak görünecek. | TED | تستخرج مناطق داكنة ، والتي سوف تظهر في شريط الفيديو باللون الاحمر. |
Ah, İtalyan parasını seviyorum. koyu renkli. Kendini suçlu hissettirmiyor. | Open Subtitles | كم احب اوراق النقد الإيطالية داكنة , و لا تُشعرك بالذنب إذا انفقتها |
koyu renkli saçları ve gözleri var. | Open Subtitles | خمسة سبعة إلى خمسة عشَر البنية المتوسّطة لديها شعر داكن أعين سوداء |
koyu renkli 4 kapılı sedan yüksek hızda ilerliyor | Open Subtitles | لدينا سيارة بأربع أبواب بلون داكن تتحرك بسرعة عالية |
Virginia'da kayıtlı 621,800 cipin yaklaşık 127,000 tanesi koyu renkli. | Open Subtitles | من 621.800 شاحنة مسجلة في "فيرجينيا" هناك 127.000 تقريباً لونها غامق |
Çok koyu renkli saçları ve gözleri var. | Open Subtitles | شعرداكنجدا، عيون داكنه جدا. و أردت التحدث معها ، أليس كذلك؟ |
Ah, İtalyan parasını seviyorum. koyu renkli. Kendini suçlu hissettirmiyor. | Open Subtitles | كم احب اوراق النقد الإيطالية داكنة , و لا تُشعرك بالذنب إذا انفقتها |
Bir miktar metal içerdikleri için koyu renkli paslı yüzey dikkat çekiyor. | Open Subtitles | بها أجزاء معدنية، لذا ترى مادة صدئة داكنة. |
Kurbanın pantolonunda oldukça çok miktarda koyu renkli lekeler var. | Open Subtitles | هناك بقعة تشبع داكنة على سروال المشتبه به. |
Astronomların gördükleri gölge aslında şiddetli bir toz fırtınası ile örtülmüş koyu renkli kayalardı. | Open Subtitles | الظلّ الذي رآه الفلكيون كان في الواقع صخورًا داكنة أظهرَتها عاصفة ترابية عنيفة |
Görebildiğim tek şey, dört koyu renkli kapıydı. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنها كانت داكنة بأربعة أبواب |
Onu gören en koyu renkli tene sahip kişi benim ve ben kesinlikle alındım. | Open Subtitles | أنا أول شخص ببشرة داكنة يراه، وأنا أشعر بإهانة كبيرة. |
- koyu renkli, yapraklı sebzeler çekiyor canım. - Kahvaltıda mı? | Open Subtitles | وأشتهي خضروات داكنة مورقة على الإفطار؟ |
Görülen araba koyu renkli bir sedan, muhtemelen bir BMW. | Open Subtitles | شوهدت سيارة، سيارة صالون داكنة يُحتمل أنها (بي.أم.دابيو) |
Büyük ihtimalle büyük koyu renkli bir sedan araba. | Open Subtitles | غالبا سيارة بأربع ابواب ذات لون داكن |
Saçları dökülüyor. Kısa kesilmiş koyu renkli saçlı. | Open Subtitles | شعر داكن بحافة قصيرة مفصوصة مع صلع. |
- koyu renkli bir göz kalemi lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى ظلال عـيون داكن |
Emilio Quentin'a ait olan koyu renkli bir cip arıyoruz. | Open Subtitles | نبحث عن سيارة رباعية الدفع لونها أخضر داكن تعود إلى (إميليو كوينتين). |
Senin gibi koyu renkli saçları vardı. | Open Subtitles | كان شعرها داكن مثلك. |
koyu renkli bir cip. | Open Subtitles | سيارة دفع رباعي لونها غامق |
Ve sokağın karşısına park etmiş koyu renkli bir araç gördüm. İçinde iki kişi vardı. Aklıma bir şey gelmedi. | Open Subtitles | ورأيت سياره داكنه فيها رجلان لم أفكر بالأمر وإلا لكنت أخبرتكم بالأمر |