Peki, iyi haber, sanırım, konuşmanın başlangıcında başladığım şey, insanların sadece zeki olmadığı, gerçekten biyolojik krallıktaki diğer hayvanları geride bırakacak kadar ilham verici şekilde zekiyiz. | TED | حسنا، الخبر الجيد، أظن، هو ما بدأت به في بداية المحادثة، وهي أن البشر ليسوا فقط أذكياء; هم أذكياء بشكل ملهم لباقي الحيوانات في المملكة البيولوجية. |
Siz, her zaman onun krallıktaki en anlayışlı adam olduğunu söylerdiniz ve o giderek bunu kanıtladı. | Open Subtitles | أنك تقول دائمآ انه أحكم رجل فى المملكة. وبذهابه, أثبت ذلك. |
Ayrıca, Majesteleri yılan işiyle uğraşan herkesi sorgulamak için, krallıktaki her şehre adamlar yolladı. | Open Subtitles | وأيضآ, جلالتك, قد أرسل رجالآ لكل مدينة فى المملكة. للسؤال عن أى شخص يتعامل مع الثعابين. |
Eski krallıktaki tüm gizli büyüleri içinde barındırıyor. | Open Subtitles | يحتوي انه ضمنه جميعا السرّ تعزيم المملكة القديمة. |
krallıktaki herkes seninle oral seks yapmak istiyor, benimle değil. | Open Subtitles | الجميع بالمملكة يريد أن يمص قضيبك لا أحد يرغب أن يمص قضيبي |
Tüm krallıktaki en büyük uğur ve iksir üreticisidir. | Open Subtitles | إنها أكبر منتجة للتعاويز والعقاقير السحرية في كل المملكة |
krallıktaki Yahudilerin ne zaman katledileceği belli oldu. | Open Subtitles | تم تحديد اليوم الذى سيقتل فيه كل يهود المملكة |
Ve yakındaki başka bir krallıktaki prensesiyle tanışmış. | Open Subtitles | . غادر القصر، في يوم ما وألتقى بأميرته . من المملكة المجاورة |
krallıktaki yabancı varlığının eleştirilmesine rağmen | Open Subtitles | على الرغم من وجود النقد الأجنبي في المملكة |
Eminim krallıktaki istediğiniz genç kızı seçebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن بمقدورك إختيار أي عذراء في المملكة. |
Bu kokuşmuş krallıktaki her insanın istediği gibi. | Open Subtitles | بقدر مايريد كل شخص في هذه المملكة المتعفنة |
Çünkü onlar, herkese göre, bu krallıktaki en güzel şeylerdendi. | Open Subtitles | وكانت احدى الاثار الجميلة لهذه المملكة بالنسبة الينا والأجانب |
Ama krallıktaki geri kalan her şey senin. Şuradaki dal haricinde... | Open Subtitles | ولكن كل شيء آخر في المملكة عدا هذه العصا |
krallıktaki en iyi müzik öğretmeninden ders alıyor ayrıca | Open Subtitles | البلبل معروف بأنه أفضل مدرس غناء في المملكة ولكنه طائر عجوز ولئيم |
Yarın herkes bu krallıktaki en büyük düğün törenini duyuracağımı görecek | Open Subtitles | سأدعوا الجميع لحضور الزفاف غدا سنشاهد افضل حفل زفاف عرفته هذه المملكة |
Duyduğum kadarıyla bu krallıktaki en güzel kızdan bunu işitmek çok hoş. | Open Subtitles | خاصّة وأنّه يقال أنّكِ ذات الوجه الذي يحمل الجمال الحقيقيّ في هذه المملكة. |
krallıktaki bütün büyülü yerleri ve bütün büyülü yaratıkları bilirim. | Open Subtitles | أعرف كل الأماكن الساحرة كل المخلوقات الساحرة في المملكة |
Kraliyet ailesi veya hizmetçi olmaksızın bu krallıktaki herkes sevgimizi ve saygımızı hak eder. | Open Subtitles | لا يهمّ إنْ كان المرء مِن الخدم أو العائلة المالكة. كلّ مَنْ في المملكة يستحقّ محبّتنا و احترامنا. |
krallıktaki bütün sırları bilmediğin bir gün bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تذكر يوم بحياتي لم تعلم به كل سر بالمملكة |
krallıktaki her evlenmemiş genç kız, ayrım yapılmaksızın, bu camdan ayakkabıyı ayağına giymeyi denesin, ayağı bu ayakkabıya tam olarak uyanlardan biri bulunsun ve o genç bayan bu araştırmanın sonucu olarak ilan edilsin ve Majestelerinin, sevgili oğlumuzun ve tahtın varisi olan asil prensimizin gerçek aşkı olarak kabul edilsin. | Open Subtitles | أن كل فتاة فى مملكتنا العزيزة دون أستثنائات يجب ان تجرب الحذاء الزجاجى على قدمها ويجب أن نجد واحدة يلائمها الحذاء |
Bu krallıktaki cereyan eden çoğu şey için üzgünüm. | Open Subtitles | أنَا آسِف لأشيَاء كثِيره حَدثَت في هذِه المَملكَه |
Oradaki tepeler krallıktaki en bereketli meyve bahçeleri ve üzüm bağlarına sahip. | Open Subtitles | يوجد فيها تلال ببساتين خلابه ونشاطات كثيره في المملكه |