Avrupa Bakanı Jacob Kruse'u da çağırdım. Afganistan'da asker bulunduran diğer AB ülkelerindeki meslektaşlarıyla temas hâlinde. | Open Subtitles | استدعي ايضا الوزير الاوروبي ياكوب كروس للحضور |
Afganistan konusunda çark ettiğini neden Kruse'tan öğreniyorum? | Open Subtitles | لماذا قال لي كروس انك غيرت موقفك من افغانستان؟ |
Afganistan konusunda çark ettiğini neden Jacob Kruse'den öğreniyorum? | Open Subtitles | لماذا يخبرني ياكوب كروس عن قرارك الجديد بخصوص افغانستان؟ |
Kruse'nin gözü daha yükseklerde. Sejro giderse o ikinci adam olacak. | Open Subtitles | طموح كروس اكبر، ان ذهب سيريو فسيكون هو الخط الثاني |
- Ciddiyim. Kruse partiyi bir çizgiye oturtmuş olabilir ama senin başta olduğun günlerdeki vizyon ve destekten yoksunlar. | Open Subtitles | قد يكون كروس اعاد استقامة الحزب ولكنه فقد الاصوات |
- Siyasete dönmek istiyorum. Kurultayda Jacob Kruse'ye meydan okuyup liderliği almak istiyorum. | Open Subtitles | سأرجع للعمل السياسي وسأنافس ياكوب كروس لزعامة الحزب |
Jacob Kruse dönmemi istemiyor. Yani tek çarem parti liderliği için ona meydan okumak. | Open Subtitles | ياكوب كروس رفض طلبي لذلك سأنازله على الزعامة |
Mesele yalnızca Kruse'nin ne yapıp ne yapamayacağı değil. | Open Subtitles | المسألة ليست مسألة ما الذي يستطيع ان يفعله كروس |
Ama şu andaki parti başkanı Jacob Kruse'ye meydan okumak biraz abartılı olmuyor mu? | Open Subtitles | ولكن اليس منازلة زعيم الحزب ياكوب كروس عمل متطرف؟ لم يكن لي خيار. |
Halen görevdeki Jacob Kruse, veya dönüşüyle son bir aydır sansasyon yaratan eski başbakan Birgitte Nyborg. | Open Subtitles | هل هو كروس أم رئيسة الوزراء السابقة التي قامت بعودة مدهشة |
Jacob Kruse, parlamentodaki müzakerelerden kalkıp geldiniz. Hangi konuları görüştüğünüzden biraz bahseder misiniz? | Open Subtitles | للتو رجعت من مفاوضاتك البرلمانية ياياكوب كروس |
Çoğunuz fark etmişsinizdir, başkanımız Jacob Kruse erken ayrılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | ربما شاهد الكثير منكم مغادرة ياكوب كروس بدون سابق انذار |
Mümkün olsa bu başarıyı seve seve üstlenirdim. Ama Orta Yol lideri Jacob Kruse'nin vizyon sahibi yaklaşımı olmadan bu geceki anlaşmanın sağlanması mümkün olmazdı. | Open Subtitles | ولابد هنا من شكر ياكوب كروس على افكاره النيرة |
Böylece Jacob Kruse yeniden Orta Yol'un başkanı oldu. | Open Subtitles | وبهذا تم انتخاب ياكوب كروس كرئيس للمحافظين |
Jacob Kruse'nin başkanlığı için verilen oy sayısı: 59. Jacob Kruse yeniden parti başkanlığına seçilmiştir. | Open Subtitles | و 59 صوت لصالح كروس وبهذا يصبح كروس زعيم الحزب |
Kruse onu ne kadar kenara itmiş olursa olsun o hâlâ Orta Yol'un bir parçası. | Open Subtitles | قد يكون كروس أثر عليه ولكنه لايزال من المحافظين |
Kruse çok kibirlidir. Onu göklere çıkar. Hesselboe'yla yan yana görünme fırsatını sun. | Open Subtitles | اعرضي على كروس ان يتعامل مع رئيس الوزراء وسيفرح |
Boş ver. Kruse'den uzaklaşmamız için bahane oldu. | Open Subtitles | على أي حال، يجب ان نبعد نفسنا عن كروس قدر المستطاع |
Kruse o konuda hükümetin sığ bakış açısına sığınmış durumda. Bunu kullanabiliriz. | Open Subtitles | كروس يعتقد ان الحكومة قصيرة نظر بهذا الخصوص |
Kruse rüzgâr enerjisi masraflı diye hep burun kıvırmıştır. | Open Subtitles | لطالما اعترض كروس على طاقة الرياح كونها مكلفة |