Bana öğrettiğin becerileri kullandım. Gazetede senin için çalıştığım zamanki. | Open Subtitles | استخدمت المهارات التى علمتنى إياها عندما عملت لديك فى الجريده |
Diğer insanların fikirlerini bile kullandım ama hiçbirisi içime sinmedi. | Open Subtitles | حتى إنني استخدمت مواضيع الآخرين لكنني لم أرضَ عن شيئ |
Bütün bunlar Bobby'yi kendimi iyi hissetmediğim için kullandım diye oluyor. | Open Subtitles | وهذا كله لأنني استخدمت بوبي ووصفه الجنسي للحصول على بطاقة جيدة. |
Kernie ve ortağım bilincini kaybedene kadar bijon anahtarı kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت الاطار الحديدى لإعاقة كرين و شريكى كان فاقد للوعى |
Geçen yıl Londra'da iPodlardan yapılmış bir gösteri yaptım -- malzeme olarak iPodları kullandım. | TED | عملت عرضا في لندن السنة الفائتة، من أجهزة الآي بود. استعملت أجهزة الآي بود كمادة. |
Belki yanlış terim kullandım. Zıpırlık, düşkünlük. | Open Subtitles | ربما أنا إستعملت الكلمة الخطأ غرابة أطوار , نقطة ضعف |
Ve kelimelerimi kullandım, Tanrı'nın sözlerini, şiddete ilham verdim. | Open Subtitles | و قد استخدمتُ كلماتي، كلمات الله لإثارة العنف. |
Ne yazık ki, sarı şekerlemem yoktu. Bu nedenle hardal kullandım. | Open Subtitles | لكن، لم يكن لديّ أيّ كريمة باللون الأصفر لذلك استخدمت الخردل |
Bilinçaltına girmek için algısal yüklem ve anahtar sözcükleri kullandım. | Open Subtitles | لقد استخدمت المسندات الحسية و الكلمات الدلالية للدخول لعقله اللاواعى |
Bulabildiğim her şeyi kullandım ve yeni bir görünüm oluşturdum. | Open Subtitles | لقد استخدمت كُل ما لدي و أعددت شكل تجميعي جديد |
Tenimi yeniden boyamak için adamlardan takip edip yakaladıklarımın kanını kullandım. | Open Subtitles | كل شخص تقفيت أثره منهم، استخدمت دماءه للمسح على جسدي مجدداً. |
Şimdi, bütün köpekler öldüğü için, Köpek kıvırcık yerine kendi kullandım. | Open Subtitles | الآن، بما أن كل الكلاب ميتة فبدل روث الكلاب، استخدمت برازي. |
İşteydim. Masama oturdum.Pahalı bilgisayarımı kullandım. | TED | لقد كنت في العمل. جلست في مكتبي. و استخدمت جهاز الكمبيوتر باهظ الثمن. |
Eugene'in tavsiyesine uydum.İtiraf ediyorum senin haberin yokken.Ortaklığın adını kullandım. | Open Subtitles | لقد أخذت بنصيحة يوجين بدون علمك إستخدمت إسمك |
Bu kapakta bunu elde edebilmek için bir dizi fotoğraf kullandım. | Open Subtitles | على هذا الغلاف، إستخدمت الكثير من الصور لتظهر بهذا الشكل. |
Önermeme dönelim. Bu arada, pulları kullandım. Çünkü kimseye telif hakkı ödemek zorunda değilsiniz. | TED | نعود إلى افتراضي الأساسي، بالمناسبة، قد استعملت الطوابع لأنه ليس عليك أن تدفع شيئا مقابل الحقوق. |
Şatoya davetiye alabilmek için bir arkadaşımın ismini kullandım. | Open Subtitles | إستعملت أسم صديق لي لتلقي دعوة إلى القلعة |
Yeteneklerimi insanları zengin etmek için kullandım ve elime geçen tek şey lanet olasıca bir kimlik bunalımı. | Open Subtitles | انا استخدمتُ مواهبي لجعل الناس اثرياء وكل ما حصلت عليه بالمقابل هو ازمة هوية لعينة |
Üstün zekamı, yanlış işlerde iyi sonuçlar elde etmek için kullandım. | Open Subtitles | بأن أستخدم ذكائي الخارق من أجل تصرفات خاطئة لأبرر أمور جيدة. |
Üniversite sınavında, tıp fakültesi giriş sınavlarında ve stajyerlik sınavında bu kalemi kullandım. | Open Subtitles | الأمر فقط، أنني استخدمته لامتحان المدرسة، وامتحان القبول في كلية الطب، وامتحان التدريب. |
Çünkü dün kazara senin diş fırçanı kullandım ve odur budur boğazım ağrıyor. | Open Subtitles | لأننى أستخدمت فرشاة اسنانك الامس بدون قصد وأتتنى قرحة فى الحلق منذ وقتها |
Varelli ismini kullandım. Günümüzde başka bir isim kullanıyorum, adım unutulsun diye. | Open Subtitles | وسميت نفسي فريللي وهذه الأيام استخدم اسم آخر لكي ينسوني |
Senin protokollerini ve üzerinde deneyler yaptığım değiştirilmiş bileşiği kullandım. | Open Subtitles | طبّقتُ خطواتكم و إستعملتُ مركّباً محوّراً كنتُ أُجري التجارب عليه |
Onları doğanın karmaşıklığının bazı özelliklerini tanımlamak için kullandım. | TED | استخدمتها لوصف بعض جوانب التعقيد في الطّبيعة. |
Partikül yoğunluğu oranlarına baktım ve bir olasılık indeksi kullandım. | Open Subtitles | لذا عاينتُ نسب الجسيمات و إستخدمتُ جدول الإحتمالية |
- Ne? Gerçek katil beni yönlendirebilsin diye kandırmak için onu yem olarak kullandım. | Open Subtitles | لقد إستخدمتها كطُعم لتهدئة القاتل الحقيقي كي يوجهني مباشرة للمكان الصحيح |
Paranı iyi şekilde kullandım. Bana gönderdiğin 200 altın onstan yeterince artmıştı. | Open Subtitles | لقد استعملت أموالك جيداً، وأنا أعترف أني لم أستعمل كل ما أعطيتني إياه |
Tek pul kaldı. Kalanları satıp işleri başlatmak için kullandım. | Open Subtitles | بقي طابع بريدي واحد وبعت البقية واستخدمت المال لتسيير الأمور |