| kurşunun standart hızı saniyede 232 metredir. kurşunun izlediği açı, 70 derece. | Open Subtitles | يمكننا سد العجز في سرعة الرصاصة القياسية من 760 قدم في الثانية. |
| kurşunun, duvarda saplandığı yerin yüksekliğine bakılırsa Alex silahı kafasına doğrulttuğunda masada oturuyormuş. | Open Subtitles | الرصاصة في الجدار. أليكس كان جالساً على الطاولة عندما وضع مسدّسه على رأسه. |
| Hayır, kullanılan silahın kalibresi kurşunun girdiği yer ve cesedin öldükten sonra taşınması profesyonel bir iş olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لا، غيار المسدس المستخدم ومكان دخول الرصاصة ونقل الجثة بعد القتل، هذا كله يشير إلى أن هذا عمل محترفين. |
| kurşunun halk sağlığına herhangi bir zarar verdiğine dair hiçbir tıbbi kanıt yoktur. | Open Subtitles | لجسم الإنسان لايوجد أدلة طبية تصرح بأن الرصاص يشكل خطراً على الصحة العامة |
| Ayrıca dergideki kurşunun üzerinden bir parmak izi parçası buldum. | Open Subtitles | كما أنني حصلت على الطباعة جزئية على رصاصة من المجلة. |
| Başınızın yanından geçen kurşunun sesini duyuyor vurulan insanları görüyorsunuz. | Open Subtitles | ،تسمع صوت الرصاصة متخطّيا رأسك .و ترى الناس يخرّون صرعى |
| Balistik kurşunun bu tüfekten çıktığını ispatlayamadı mı? | Open Subtitles | أتعني أن خبراء القذائف ليس بإمكانهم الربط بين الرصاصة وهذه البندقية؟ |
| Bana bir kere kurşunun tabancadan nasıl çıktığını sormuştun, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر عندما سألتني كيف تخرج الرصاصة من البندقية؟ |
| Midemde bir kurşunun olması içimde bir baskı yaratabilir. | Open Subtitles | الرصاصة في داخل أحشائي يمكنها أن تخلصني من الضغط الذي أشعر به في داخلي |
| James Wakeley'nin ortaya çıkacağını biliyordum tıpkı o kurşunun o çocuğu vurduğunda, yoluna devam edeceğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | لقد عرفت ان جبمز ويكلي سيظهر مثلما عرفت عندما اصابت تلك الرصاصة ذلك الولد انها ستواصل رحلتها |
| kurşunun içine alıcı yerleştirdim bu sayede beni asla yakalayamayacakalr. | Open Subtitles | وضعت جهاز تصنت في تلك الرصاصة في هذا الطريق هم لا يستطيعون الإفلات |
| Biliyorum. Birini vurmadan önce o yuvarlak şeyi açıp kurşunun olup olmadığına bakacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك , أعدك أن أفتح الصمام وأتفقد الرصاص |
| Yüzyıl sonra, kurşunun sağlığa aykırı olduğunu keşfettiler ve bakır kullandılar. | Open Subtitles | بعدها بقرن أكتشفوا أن الرصاص يؤثر على الصحة |
| Kaşlarının ortasına sıktığım kurşunun yarasının o kadar hızlı iyileşeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا مستعد للمراهنة على أنّ رصاصة بين العينين لا تُشفى بسرعة. |
| Bana sıkılan bir kurşunun önüne geçmesiyle oldu. | Open Subtitles | لقد جرح أثناء حمايتى من رصاصة كانت موجهة إلى |
| Anne eğer biri valiye ateş ederse kurşunun önüne atlamak zorunda mısın? | Open Subtitles | أمي ، لو شخص أطلق النار على العمدة ، هل ستتلقين الطلقة بدلاً عنه؟ |
| Soyguncumuzun ateş ettiği 30 kurşunun sonuncusunu poşetlemeyi şimdi bitirdim. | Open Subtitles | إنتهيتُ للتوّ من تَكْييس آخر الرصاصات الـ30 التي أطلقها سارقنا |
| Biliyor musun, bu kurşunun senin için ateş edildiği gibi tuhaf bir his var içimde. | Open Subtitles | تعرف , لدى شعور هزلى بما تعنيه تلك الرصاصه بالنسبه لك |
| İkimiz de biliyoruz ki sen başkası için asla kurşunun önüne atlamazsın. | Open Subtitles | .كلانا نعرف بأنّك لن تباغت برصاصة شخص آخر |
| Sağlık denetçisi olarak, ben ölüme göğüs kafesinin üst kısmına giren 7 kurşunun sebebiyet verdiğini tespit ettim. | Open Subtitles | ، انا ، المسؤول الصحي اقر بان سبب الوفاة هو سبع رصاصات . والتي دخلت في اعلى صدره |
| Yanan bir binaya balıklama dalmaya ya da bir kurşunun önüne geçmeye tereddüt etmiyorsun. | Open Subtitles | انك لم تتردد ان تقحم نفسك داخل مبني محترق او تقفذ امام رصاصه لان لا شيء يستطيع ان يخترق جسدك الفولاذي |
| Hepimize yetecek kadar kurşunun olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أن لديك رصاص كافي في هذا الشيء لقتلنا جميعا؟ |
| kurşunun, brakiyal ve karotis arterleri parçalayıp köprücük kemiğine saplanmış. | Open Subtitles | رصاصتك مزقت له الشريانين العضدي و السباتي وإستقرت بجانب الترقوة. |
| kurşunun bitmiş, pisIik. | Open Subtitles | يبدو أنك بدون ذخيرة يا غبي تعالي |
| "Asansör, insan tarafından değil hiçbir kurşunun ya da alevin yok edemeyeceği şeytanlar tarafından işgal edilmiş sanki." | Open Subtitles | المخزن يسيطر عليه مجموعه من الشياطين و ليس من الرجال حيث لا توجد طلقات أو نيران قادره على تدميرهم |
| Biliyor musun siz yalnızca dört kişisiniz ve senin bir tane kurşunun kaldı. | Open Subtitles | .. انت تعرف ... يوجد منكم فقط اربعه يا شباب .. .. ولم يتبقى لك الا طلقه واحده |
| Kafamdaki kurşunun imalatçısını ve babamı öldürenleri buldum. | Open Subtitles | وجدت الشركة المنتجة للرصاصة التي قتلت أبي. |