Bu yüzden bu erkek kardeş, hayatın ona ve kızkardeşlerine sunduğu mutlulukları bu sözde namus anlayışının sunağında kurban etti. | TED | هذا الأخ، ضحى بمتعة حياته وبسعادة أخواته من أجل ما يسمى بالشرف. |
Onun çocuğunu taşıdığım farkedilince, Moloc sevdiğimi ölümle cezalandırdı ve kızımı gözlerimin önünde kurban etti. | Open Subtitles | عندما إكتشف أني كنت أحمل ولده مولّك , حكم عليه بالموت ثم ضحى بإبنتنا أمام عيني |
Bir de binlerce masumu kurban etti, bir de yıllarca onun kölesiydim. | Open Subtitles | و الآلاف من الأبرياء ضحى بهم لسنوات عديدة , كنت عبده |
Ea, Frisso'yu nezaketle karşıladı... ve Zeus'a şükranlarını sunmak için, altın koçu kurban etti. | Open Subtitles | رحب " إيي " بفريسو و لكي يمنح الشكر لزيوس فقد ضحى بالكبش الذهبي |
Kendi piçini kurtarmak için, onu büyü namına kurban etti. | Open Subtitles | ضحت به بإسم السحر كل هذا لتنقذ إبنها الوغد الشرير |
İnka halkı güzel prensesini dağ tanrısı Sabancaya'ya kurban etti. | Open Subtitles | ضحى أهل "الإنكا" بهذه الأميره إلى "إله الجبل "سابنكايا |
Silahı aldı ve cihadımız için kendini kurban etti. | Open Subtitles | التقط المسدس و ضحى بنفسه من أجل الجهاد |
Efendimiz yeniden kendini kurban etti. | Open Subtitles | قائدنا ضحى بنفسة ثانيتاً |
Ben yas tuttum, peki o neyi kurban etti? | Open Subtitles | أنا رثيت, وهو ضحى بماذا؟ |
Bizi korumak için bir şey kurban etti. | Open Subtitles | بأنهُ ضحى به ليحمينا |
Hollandaca, kendini kurban etti, | Open Subtitles | الهولندي، ضحى نفسه، |
Morpheus biz çıkalım diye kendini kurban etti. | Open Subtitles | (نيو)، (مورفيوس) ضحى بنفسه لتعيش أنت. |
- Bence Shane, Otis'i kurban etti. | Open Subtitles | -أعتقد.. أن (شاين) ضحى بـ(أوتيس ) |
- Bence Shane, Otis'i kurban etti. | Open Subtitles | -أعتقد.. أن (شاين) ضحى بـ(أوتيس ) |
Ama benim kız kardeşimi kurban etti. Samantha'yı almalarına izin verdi. | Open Subtitles | لكنه ضحى بأختي |
Kendisini burada kurban etti. | Open Subtitles | ضحى بنفسه هنا |
Prag bir felaketle sonuçlanınca teşkilatım beni kurban etti. | Open Subtitles | عندما ذهبت (براغ) للجحيم وكالتى ضحت بى |