Şerif departmanı Wayne'in kurbanlarından birinin cesedini bulmuş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أن إدارة العمدة عثرت على جثة إحدى ضحايا واين. |
Bomba kurbanlarından isimleri takma olan olabilir mi? Hayır. | Open Subtitles | هل يحتمل أن يكون إسم أي من ضحايا هذا الإنفجار مزيفاً |
nerdeyse o olacaktım. Stefan'ın kurbanlarından biri. | Open Subtitles | لقد كنت تقريباً تلك الفتاة فهي أحد ضحايا, ستيفان |
Fakat diğer kurbanlarından farklı olarak aralarında hiç bir bağlantı yokmuş. | Open Subtitles | ولكن على عكس ضحاياه الباقيات لا يبدو ان هناك علاقة تربط بينهما |
kurbanlarından daha sonra tatmin olmak için kullanmayı planladığı bir şeyler alıyor. | Open Subtitles | هذا يخبرنا غالبا انه مهووس يأخذ تذكارا من ضحاياه كي |
kurbanlarından nefret etmiyor, hatta onları tanımıyorlar. | Open Subtitles | لم يكرهوا ضحاياهم, لم يكونوا حتّى يعرفونهم. |
Yani bu insanlardan hiç biri, kurbanlarından hiçbiri topluma hiç bir şekilde katkıda bulunmadılar. | Open Subtitles | إذن أنت تقول أن لا أحد من هؤلاء الناس لا أحد من ضحاياك يمتلك أي شيء إيجابي يمكنه تقديمه للمجتمع |
Bugün, bu kayalıkların kurbanlarından birini keşfettik. | Open Subtitles | اليوم وجدنا أحد ضحاياها على شاطئ جزيرة بينغ الثالثة |
Polly Nichols, Karındeşen'in kurbanlarından biri,... öldürüldüğü gece yeni bir bere giyiyordu. | Open Subtitles | بولي نيكولاس أحد ضحايا السفاح كان يرتدي قبعه جديده في الليله التي قتل فيها |
Dikkatsiz estetik cerrahların, sayısı gittikçe artan kurbanlarından biriyim. | Open Subtitles | أَنا أحد عددِ متزايدِ ضحايا الجرّاحين البلاستيكيِ المهملينِ. |
Belki diğer kaçırılma kurbanlarından tanıdıklarınız veya bildikleriniz vardır? | Open Subtitles | ربما قد تكون إلتقيت أو ربما سمعت عن ضحايا آخرين مخطوفين ؟ |
Katrina kurbanlarından öldükleri kesinleşenlerin kayıtlarından karşılaştırma yaparak ne bulacağımıza bir bak. | Open Subtitles | قاطع حسب المراجع ما تعرفه حتى الآن مع سجلات دي مورت عن ضحايا إعصار كاترينا المفقودين |
Çünkü o da Üçlemeci'nin kurbanlarından biriyse fotoğraflarda bir kül lekesi bulabilirsin. | Open Subtitles | لأنّها إن كانت إحدى ضحايا قاتل الثالوث فقد تجد لطخة رماد |
Hayır ama tecavüzcünün kurbanlarından alınan DNA örneklerinden biriyle eşleşti. | Open Subtitles | كلا لكنني بحثت عنه في عينات الجينات من ضحايا قطط اغتصابه حصلت على تطابق |
Ama kurbanlarından alacağı şeyi elde ettikten sonra onları öldürdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ان ما ان يحصل عليها يمكنه التخلص من ضحاياه وحينها يقوم بقتلها |
kurbanlarından birkaçının kalıntısını burada sakladığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظنّ أنّه أخفَ رفات واحد أو أكثر من ضحاياه هنا |
kurbanlarından iki ya da üçü CWG için çalışıyordu ve Kuzey Kore'ye naklinden sorumlulardı. | Open Subtitles | 2 او 3 من ضحاياه عملوا لصالح سى دبليو اس و كانوا مسئولين عن انتقاله لكوريا الشمالية |
kurbanlarından alınmış zafer hatıralarını onun için hapse sokmak? | Open Subtitles | تذكارات من ضحاياه قام أحدهم بتهريبها إليه في السجن؟ |
Geçen sene Atlantik'e ceset atan balıkçı katil kuzenimin de kurbanlarından biri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | العام الماضي ذلك الجاني الصياد الذي كان يرمي الجثث في المحيط الأطلسي لقد إدعى ان ابنة عمتي كانت إحدى ضحاياه |
Birçok seri katil, kurbanlarından bir hatıra saklar. | Open Subtitles | معظم القتله التسلسليين يحتفظوا ببعض من بقايا ضحاياهم كتذكار |
Çok yazık, çünkü bu çocuk bir nevi senin diğer kurbanlarından birisi. | Open Subtitles | هذا مؤسف جدًّا، لأن الطفلة هكذا ستصير ضحيّة أخرى من ضحاياك. |
Okulun en haşarı kızıydı ve ben de onun favori kurbanlarından biriydim. Gerçekten mi? | Open Subtitles | لقد كانت ترعب من في المدرسة وأنا كنت واحدة من ضحاياها المفضلة |
Bu tablonun sahtesi olayın kurbanlarından birinin evinde bulundu. | Open Subtitles | ماذا تودّون أن تعرفوا؟ هناك نسخة مُزيّفة من هذه اللوحة عُثر عليها بشقة ضحيّة إطلاق نار. |
Guy Fawkes, kendisi 1605'te İngiltere meclisini havaya uçurmaya çalışmıştır, bu sehpanın kurbanlarından biridir. | Open Subtitles | حاول أحدهم تجربته عام 1695 و كان ضحية أخرى للجهاز |
Fel kurbanlarından daha çok can alıyor. | Open Subtitles | فل يأخذ الحياة من أكثر من كل شيء الضحايا. |