Sally'i kurtarması için ricada bulunurken bu kısmı es geçersin. | Open Subtitles | عندما تقوم بهذا الأجراء لإنقاذ سالي. نعم. فقد تجاهله تماماً. |
Hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, birini kurtarması için öğreneceği çok şey vardı. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص |
Fakat Dışişleri Bakanı eski kocasını İran'a rehineleri kurtarması için gönderiyorsa ve başarırsa, bu haberi istiyorum. | Open Subtitles | لكن إن أرسلت السكرتيرة زوجها السابق حالياً لإنقاذ عدة رهائن ونجح هذا , أريد هذه القصة |
Onun için tek istediğim şey dünyayı kurtarması ve bunun nasıl olduğunu bir kez olsun hissetmesiydi. | Open Subtitles | كل الذي أردته له أن ينقذ العالم ليشعر فقط لمرة واحدة |
Dünyayı yalnız başına kurtarması gerektiği gibi saçma bir fikre kapıldı. | Open Subtitles | لديه هذا الإحساس السخيف بأنه يجب أن ينقذ العالم وحده |
Gerçek aşkım beni kurtarması için o kuleye yerleştirildim. | Open Subtitles | ووضعت في برج في انتظار اليوم الذي ينقذني فيه حبيبي الحقيقي |
Ve bazen de bir kadının kesinlikle bir erkeği kurtarması gerekir. | Open Subtitles | وأحيانا، وهي امرأة مطلقة ديه لانقاذ رجل. |
Tanrı'ya gelip seni kurtarması için dua etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تصلى لربك أريدك أن تصلى له لربما ينقذك |
İşe aldığın, akıl hocalığı yaptığın, günü kurtarması için buraya getirdiğin kız sahiplendiğin o kız, bana aşık olduysa kusura bakma. | Open Subtitles | الفتاة التي علّمتها،الفتاة التي أحضرتَها لإنقاذ الحملة فتاتك قد وقعت في حبي لا بد أن هذا يثير غيظك يا ساي |
Başkası olsa yenilmiş bir ihtiyarı kurtarması için birliklerini yollamazdı. | Open Subtitles | لا أحد آخر يرسل قوّات لإنقاذ عجوز مهزوم. |
birisinin kızını kurtarması lazım, Senin için birisini buldum. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى شخص لإنقاذ ابنة الخاص بك، لقد وجدت واحد بالنسبة لك. |
Ama Parçacık Hızlandırıcı patladıktan sonra araştırmamın insanları kurtarması için yıllarca beklememe gerek kalmamıştı. | Open Subtitles | لكن بعد انفجار المسرع الجزيئي لم أكن بحاجة لسنين لإنقاذ حياة |
Binlerinin gidip o adamları kurtarması gerekiyor değil mi | Open Subtitles | علينا أن نذهب لإنقاذ أولئك الرجال، صحيح؟ |
Hava bükme yetenekleri olağanüstü olmasına rağmen birini kurtarması için öğreneceği çok şey vardı. | Open Subtitles | ...ورغم أن قدراته في إخضاع الهواء عظيمة .إلا أنه يحتاج لتعلم الكثير قبل أن يكون مستعداً لإنقاذ أحدهم |
Artı, ağabeyimi bir şaşının kurtarması, canını sıkacaktır. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، فإنّ كوماندو الجيش سيزعج أخي حقاً، لدرجة أنّه سيفضّل أن ينقذ من قبل حبّار |
Ve savaştayken, ruhlarımızı kurtarması için dua ettiğimiz Tanrı'dır. | Open Subtitles | وفي المعركة هو إلهنا الذي نتضرّع له لكي ينقذ أرواحنا. |
Yeller'in aileyi kurtarması ve herkesin mutlu olması mı? | Open Subtitles | عندما ينقذ ييلر العائله والجميع سعداء |
Kardeşinin hayatını kurtarması açısından mı? | Open Subtitles | بهذا أنه ربما ينقذ حياة شقيقتك؟ |
Bir kez olsun birisinin beni kurtarması güzeldi. | Open Subtitles | كان لطيفاً وجود أحد ينقذني من باب التغيير |
Şimdi annenin Karen Teyzenin hayatını kurtarması lazım. | Open Subtitles | والدتك تحتاج أن تذهب الآن لانقاذ حياة خالتك كارين |
Ayrıca birinin seni Aziz Riley ile randevudan kurtarması gerekiyordu. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك, لا بد أن ينقذك أحدهم من الفوز بموعد مع القديسة رايلي |
Ve senin o a*c*ğı dövük dostun Arglist'e senin tatlı g*t*nü kurtarması için bir 15 dakika daha vereceğim. | Open Subtitles | .... سأعطيك مهله أخرى 15دقيقه حتى يأتى (تشارلى) وينقذك |
Jim'in onu kurtarması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان مفترض أن ينقذه جيــم يحلّه، يحــله من الفم. |
Hayır onun dünyayı kurtarması gerekli! | Open Subtitles | لا, القائد يجب أن يكون في الخارج ! لينقذ العالم |
Hayatını riske atıp beni kurtarması için asla yalvarmadım. | Open Subtitles | لم أتوسل من أجل حياتى كى يتم الإعفاء عنها |