Benden bu kadar kolay kurtulacağını düşünmüyordun, değil mi? | Open Subtitles | لم تعتقد أن ستتخلص مني بهذه السهولة، أليس كذلك؟ |
Benden bu kadar kolay kurtulacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | و هل تعتقد انكَ ستتخلص مني بهذه السهوله؟ |
- Benden o kadar kolay kurtulacağını düşünmedin herhalde? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد أنك سوف تتخلص مني بهذه السهولة، اليس كذلك؟ |
Ama işin iyi tarafı, artık babandan ebediyen nasıl kurtulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أما الأمر الجيد أنك أصبحت تعرف الآن كيف تتخلص من والدك إلى الأبد |
Salak herif, uçurumdan atlayarak kurtulacağını mı düşündün? | Open Subtitles | هل تظن أنك ستنجو إذا رميت نفسك من فوق الجرف؟ |
İnsanlar hesaplarını yapıyorlar. Sadece tek kişinin kurtulacağını anlıyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص يقوموا بالحساب يبدءوا في تفهم أن هناك شخص وحيد سينجو |
Bu olaydan da yalanla kurtulacağını sanıyorsan, bir yumruk daha yersin. | Open Subtitles | ولو كنت تظن انك ستفلت بهذه الكذبة من الأمر, لابد عليك ان تُعيد التفكير فى حيلة أخرى |
Kameralar kapılı olduğu için bundan kurtulacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنك ستنجوا بفعلتك لأن الكاميرات لا تعمل ؟ |
Bir peçetenin üzerinde. 10:00 gibi elemandan kurtulacağını söyledi. | Open Subtitles | مكتوب على منديل ورقي قالت أنها ستتخلص منه بحلول العاشرة |
- Saçlarındaki boyadan kurtulacağını söyle. | Open Subtitles | قل أنك ستتخلص من الأطراف الملونه موافق حسنْ |
Benden o kadar kolay kurtulacağını mı sandın? | Open Subtitles | هل تظن أنك ستتخلص مني بسهولة أليس كذلك؟ |
20 yıl önce, onlardan kurtulacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستتخلص منه منذ 20 عامًا |
Bence bir noktada Mark, Neil'la ikisinin açık uç olduklarını fark etmiş ve iş biter bitmez hırsızların kendilerinden kurtulacağını anlamış. | Open Subtitles | لا بد أن (مارك) أدرك في وقت ما انه و (نيل) وصلا إلى نهاية مسدودة و أن الجماعة ستتخلص منهما حالما تتم الوظيفة |
Benden bu kadar kolay kurtulacağını mı zannediyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد بأنك يمكنك أن تتخلص مني بسهولة؟ |
Sivilcelerden nasıl kurtulacağını söylerim. Nasıl? | Open Subtitles | سأقول لك كيف تتخلص من البثور كيف؟ |
Ama... sorunlardan nasıl kurtulacağını biliyor. | Open Subtitles | لكنها كانت تعرف كيف تتخلص من المشاكل |
Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bebeğin kurtulacağını sanmıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول أن نفعل أفضل ما عندنا ولكن لا اعتقد أن هذه الطفله ستنجو. |
Yalan söyleyerek bundan kurtulacağını mı umuyorsun, müfettiş? | Open Subtitles | هل تتوقع أنك ستنجو من هذه, أيها المحقق؟ |
kurtulacağını farzet. Her zaman, kurtulacağını farzet. | Open Subtitles | وأفترض بأنك ستنجو إفترض النجاة دائماً |
Bundan kurtulacağını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بأنه سينجو من هذا |
Arkadaşınızın kurtulacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أحدهما -لا أعتقد أنّ صاحبكَ سينجو |
Jonathan Gilbert'ın yüzüğünü henüz bilmiyordum. Onun kurtulacağını... - Bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بشأن خاتم (جوناثانغيلبرت) آنذاك، لم أكن أعلم أنّه سينجو. |
Deli numarasıyla kurtulacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | ...تظن أنك ستفلت من العقاب بتصرفاتك الجنونية |
Bundan kurtulacağını mı sandın? | Open Subtitles | واعتقدت انك ستفلت بهذا |
Üzgünüm Sinestro. Bundan konuşarak kurtulacağını pek sanmıyorum. | Open Subtitles | آسفة,(سينسترو) لا أظن أنكَ ستنجوا بفعتُكَ هذهِ المرة. |