Hayır, hayır, hayır, bu sefer ben yapamam, millet, Kusura bakmayın. | Open Subtitles | لا, لا, لا لست أنا هذة المرة, أنا آسف يا رفاق |
Böldüğüm için Kusura bakmayın ama ben size soru sormadım. | Open Subtitles | أعذرني، أنا آسف على المقاطعة لكني لم اعرض هذا كسؤال |
Kusura bakmayın ama üzerimi değişebileceğim bir odanız var mı? | Open Subtitles | أنا آسفة , ولكن هل لديك حمام يمكنني إستخدامه ؟ |
Kusura bakmayın hanımlar, böldüğüm için üzgünüm ama sanırım bir sorunumuz var. | Open Subtitles | .المعذرة أيتُها السيّدات أعتذرُ على المُقاطعة,لكن .أعتقدُ بأننا قد تكون لدينا مُشكلة |
Kusura bakmayın, geciktim. - Neden bir sonraki turu ben ısmarlamıyorum? | Open Subtitles | عذراً لتأخري، ما رأيكم لو تكون جولة الشراب المقبلة على حسابي؟ |
Kusura bakmayın. Yemek yemem gerek. Öğlen bir duruşmam var. | Open Subtitles | معذرة ، يجب أن أكل لدي جلسة بعد وقت الغذاء |
Ama tüm para bende. Kusura bakmayın, kafam çok karışık. | Open Subtitles | لكن معي كل الأموال أستميحك عذرا.أنا مرتبكه جدا |
Sorduğum için Kusura bakmayın ama oğlunuzun burada ne işi vardı? | Open Subtitles | سيدتي، أنا آسف لسؤالي، ما الذي كان يفعله ابنك في الحي؟ |
Kusura bakmayın ama tuvalete gitmediğim için katil benim mi diyorsunuz? | Open Subtitles | أنا آسف ولكنك تعتقد إني القاتل لأني لم أذهب إلى المرحاض؟ |
Size benzeyen bu çizimler için Kusura bakmayın ama benzerlikler yadsınamaz. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسف تلك الشخصيات تُشبهكم ولكن ذلك حيث يتوقف الشبه |
Başkomiserim. Uykunuzu böldüm Kusura bakmayın. Acil bir mesele vardı da. | Open Subtitles | ،حضرة المُفتش، أنا آسف لإيقاظك .ولكن نحنُ في عجلة من أمرنا |
Kusura bakmayın. Yapımcım bu bölüm için zaman kalmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أنا آسف, المُخرج يقول أن الوقت غير كافي لهذه الفقرة |
Saat geç oldu Kusura bakmayın ama bir buluşma ayarlayacak vaktim yoktu. | Open Subtitles | أنا آسفة على طريقة حضوري، لكن لم يكن لدي وقت لإعلامك بقومي. |
Kusura bakmayın, akşam yemeği için sofrayı hazırlıyorduk. | Open Subtitles | أنا آسفة ، كنا على وشك . تجهيز المائدة لوجبة العشاء |
O zaman Kusura bakmayın, Madam. İki günümü de alıp gideceğim. | Open Subtitles | .إذا أنا آسفة يا سيدتي .سآخذ هذه اليومين وأغادر |
Yanımda bir tek bu var. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | إنه العينة الوحيدة التي لدي ، أرجو المعذرة |
Kusura bakmayın. Eğer mümkünse, izin verir misiniz? | Open Subtitles | عذراً لو أمكن أن تتحركن ، إذا لم يكن لديكن مانع |
Baylar Kusura bakmayın, ama bayanlardan tek farkınız bu kadar ufak bir şey. | TED | معذرة أيها الأولاد، لكن ما يجعلكم مختلفين هو أمر في غاية الصغر. |
Kusura bakmayın, sizi çağırmak durumunda kaldık. | Open Subtitles | عذرا على اضطرارنا لإستدعائك هنا أنت أختها الكبرى؟ |
Kusura bakmayın. Onun kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | انا اسف في الحقيقه انا لا املك فكره عن من بكون هذا |
Bunu sorduğum için Kusura bakmayın ama ailelerin çocuk yetiştirme tarzlarıyla bazı sorunlar yaşadık. | Open Subtitles | معذرةً على سؤالي، لكن كانت لدينا مشاكل تتعلق بدريب الآباء لأطفالهم |
Ben Alley. Teller için Kusura bakmayın. İnsanlar işimize burnunu sokmadan duramıyor. | Open Subtitles | انا ألاي , آسف على السور دائما ما يتدخل الناس في عملنا |
Olağan mönü sırasını değiştirdiysem, Kusura bakmayın. | Open Subtitles | أعذروني إذا غيّرت الترتيب المعتاد لقائمة الطعام. |
Kusura bakmayın efendim ama başka bir beyin ölçüleri alınıyor. | Open Subtitles | عذرًا يا سيدي، ولكن هناك رجلُ نبيل يقم بالقياس بالداخل |
Downton'da çok fazla şey söylemediğim için teşekkürler, Kusura bakmayın. | Open Subtitles | أعتذر عن عدم قولي الكثير ولكن شكراً لكم.. في داونتن |
Kusura bakmayın efendim ama bu konuda Başkomiser'i aramak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | أنا أسف يا سيدي, ولكن يجب أن أخبر الرئيس بهذا الأمر |
Kusura bakmayın ama neyi ne zaman kaşıyacağıma kendim karar veririm. | Open Subtitles | مع كامل احترامي فأنا أقرر هذا الأمر مالذي يشبعني و متى |
- Kusura bakmayın ama güvenli odayı size söylemeden yaptırdığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انا آسف ولكن هل تحاول ان تقول انها بَنَت الغرفة ولم تخبرك |