ويكيبيديا

    "kutunun içinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الصندوق
        
    • في صندوق
        
    • داخل الصندوق
        
    • بداخل الصندوق
        
    • في العلبة
        
    • داخل صندوق
        
    • في مربع
        
    • فى صندوق
        
    • داخل الصناديق
        
    • المربع
        
    • بالصندوق
        
    • مع عجلة الزمن الذهبيّة
        
    • داخل هذا
        
    • بداخل هذا الصندوق
        
    • بهذا الصندوق
        
    Tabii ki kutunun içinde yemek var. Başka türlü bu kadar azimle çekmezlerdi. TED وبالتأكيد فهناك طعام في الصندوق. وإلا لما سحبوه بقوة.
    kutunun içinde güvende kal, böylece bana hiçbir şey olmaz. Open Subtitles سأبقى بأمان في الصندوق حتى لا يحدث لي شئ
    Evet de ben bir kutunun içinde tıkılıp kalmıyorum. Ne? Open Subtitles أجل ، حسنا أنا لست محبوسا في صندوق ماذا ؟
    Çocuklarımız bir kutunun içinde okula gitmek için 181 günlerini harcıyorlar. TED يقضي أطفالنا 181 يوماً في الذهاب لمدارس في صندوق.
    Evet ama gümüşün içine hapsedilip iletişim gücü kutunun içinde kurşun tarafından bastırılırsa o zaman gerçekten güçsüz olur. Open Subtitles أجل، لكن إذا ما تم أحتوائه بإستخدام الفضة وقوتهة الأنتقالية فُصلت بأستخدام الرصاص داخل الصندوق حينها سيصبح بلا قوة.
    kutunun içinde ne olduğunu biliyorum. Fry kadar aptal oldum. Open Subtitles أعرف ما بداخل الصندوق لقد كنت أحمق كفراي
    Tamam, faturası kutunun içinde olacaktı. Open Subtitles لا بأس، أظن الإيصال كان في العلبة.
    Senin ellerin kutunun içinde sıkışıyor çünkü hayvan gibi ittiriyorsun. Open Subtitles تنحشر يدك في الصندوق لأنك تدخلها كالحيوان
    Eğer bunu 3:00'a kadar yaparsak, kutunun içinde 10 saat eder. Open Subtitles إذا أتممنا هذه بحلول الساعة الثالثة هذا يعني قضاء عشر ساعات في الصندوق
    Zift. Elmasların olduğu kutunun içinde. Open Subtitles . الزفت , في الصندوق الذي يحتوي على الماس
    Çaldıkları kutunun içinde ne vardı? Open Subtitles ما الذي كان في الصندوق المعدني الذي أخذوه؟
    Bu bir bomba değil efendim ama kutunun içinde bir şey var. Open Subtitles إنها ليست قنبلة يا سيدي، ولكن هنالك شيئاً في الصندوق
    Sıfır derece soğukta bir kutunun içinde yaşasaydım, ben de kafayı yerdim. Open Subtitles كنت لأتدمر أنا أيضاً صفر درجة مئوية، العيش في صندوق
    Alt katta, rafların yanında yerdeki kutunun içinde. Open Subtitles إنه بالأسفل في صندوق على الأرض قرب المحار
    Bana da çerçeveli bir kutunun içinde nadir bir kelebek. Open Subtitles . حصلت على الفراشة النادرة في صندوق الظلّ
    Çünkü en nihayetinde, yaptığımız çoğu şey burada, kutunun içinde, sınırlı kaynaklarla oluyor. TED لأنه في نهاية المطاف ، معظم ما نقوم به يحدث هنا ، داخل الصندوق ، مع محدودية الموارد.
    Sınır 6 km uzaklıkta. kutunun içinde ne varsa, artık ülke sınırları içinde. Open Subtitles الحدود تبعد 4 اميال ، مهما كان بداخل الصندوق اصبح بداخل الدولة
    Sen ona ulaşıyorsun, ellerin kutunun içinde sıkışıyor. Open Subtitles تصل إليه تنحشر يدك في العلبة
    Metal bir kutunun içinde ateş etmekten daha mantıklı değil mi? Open Subtitles هذا أكثر منطقية من إطلاق النار داخل صندوق حديدي, أليس كذلك؟
    Bir kutunun içinde bile eğlenebiliriz. Open Subtitles نحن بامكاننا التمتع في مربع , لايهم
    Her vardiyanın sonunda masalardaki para kilitli bir kutunun içinde en alt kattaki muhasebeye indiriliyor. Open Subtitles الرئيس ينزل النقد إلى لمكان التجميع فى صندوق مغلق ومرة كل يوم كل النقد ينقل أسفل إلى غرفة العد
    Yine de ne yaparsak yapalım bizim gibi insanlar asla kutunun içinde tatmin olmuyor. Open Subtitles ...ومع ذلك ...مهما فعلنا الأشخاص أمثالنا لا يشعرون حقاً بالرضا داخل الصناديق
    Gelip bu kutunun içinde mi takılsam diye düşünüyordum, huh ? Open Subtitles تأتي أوقاتهم في هذا المربع لبضع ساعات، هاه؟
    O kutunun içinde nedenini söyleyebilecek herhangi bir şey var mı? Open Subtitles هل هنـاك شيء بالصندوق قد يخبرنا عـن السبب
    kutunun içinde. Open Subtitles مع عجلة الزمن الذهبيّة.
    kutunun içinde küçük topların rastgele aşağı düşeceği dar tüneller var, sağa ya da sola veya sola, vs. TED داخل هذا اللوح توجد أنفاق ضيقة تسقط من خلالها الكرات الصغيرة بعشوائية، تذهب يمنة أو يسرة، أو يسرة، إلخ.
    İtiraf edeyim, şu kutunun içinde ne olduğunu merak etmiyor da değilim. Open Subtitles أنا أعترف ، لدي فضول أن أعرف ما الذي بداخل هذا الصندوق
    İstediğin her şey bu küçük kutunun içinde. Open Subtitles كل شيئ أردت معرفته يوجد بهذا الصندوق الصغير؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد