ويكيبيديا

    "kutusunda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صندوق
        
    • علبة
        
    • بصندوق
        
    • صندوقِ
        
    • مربع
        
    • علبه
        
    • بعلبة
        
    • في الصندوق
        
    • صندوقه
        
    • صندوقها
        
    • في سلة
        
    • في البريد
        
    • صندق
        
    • بداخل الصندوق
        
    • المفرن
        
    O günden sonra babam, eşyalarını balık aletleri kutusunda saklamaya başladı. Open Subtitles بعد تلك الحادثة، أصبح أبي يخبأ أغراضه في صندوق حفظ الأسماك
    Bazı cevaplara ulaşmanın ilk adımı da tam orada, o posta kutusunda olabilir. Open Subtitles و الخطوة الأولى للعثور على أحد الإجابات. ربما يكون هناك في صندوق البريد.
    Bankaya gidip emanet kutusunda ne varsa ona vermemi istiyor. Bunu görüyor musun? Open Subtitles يريد مني الذهاب الى البنك وأن أحضر لهم ما يوجد في صندوق المدخرات
    Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum. Open Subtitles من الصعب علي التوضيح لك لأنني حاليا أعرق ولكنني أستخدمه كما تقول التعليمات في علبة الجيل تماما
    Posta kutusunda buldu ve çöp kutusuna saklamak için büyük miktarda enerji harcadı. Open Subtitles لقد وجدته في البريد, و بذلت مجهود انها تحاول تخبيه في صندوق القمامه.
    Ve şimdi onu, anlaşma kabul edilmeyen bir çimento kutusunda tutuyorsun. Open Subtitles و الآن تمسكونه في صندوق من الاسمنت تحت أمر اللا إتصال
    Thai lokantası servis yaptığı sürece ayakkabı kutusunda yaşarım demek istedin sanırım. Open Subtitles ظننت أنك ستعيشين في صندوق حذاء .طالما المطعم الآسيوي لا يزال يأتينا
    Schrödinger için tek bir şeyden emin olabilirsiniz: kendi kutusunda epey bir zaman geçirecek. TED بشأن شرودنغر، كن متأكد من أمر واحد: سوف يقضي بعض الوقت في صندوق خاص به.
    Kendinizi dev bir mücevher kutusunda hayal edin, hayatınızda gördüğünüz en güzel şeylerle dolu. TED تخيل نفسك في صندوق مجوهرات ضخم مع كل الأشياء الجميلة التي لم يسبق لك أن رأيتها في حياتك
    Posta kutusunda, üzerinde el yazım olan bir zarf var. Open Subtitles فى صندوق البريد,داخل مكتب البريد, هناك مظروف مكتوب عليه بخط يدى,
    Çöp kutusunda şıngırdayan o şişelerin sesini duydum. Open Subtitles و اسمع دائما الزجاجات ترتطم في صندوق القمامة
    Araç kutusunda sekiz Molotof kokteyli var, araç harekete hazır. Open Subtitles . هناك ثمانية قنابل حارقة في صندوق الأدوات الشاحنة جاهزة للإنطلاق
    Ortada 2 kayıp dinamit kalıyor ve o 2 tane de ayakkabı kutusunda çıktı! Open Subtitles و لقد وجد اصبعين ديناميت فى صندوق الأحذية
    - Bu bir cirit! - Mücevher kutusunda mı? Open Subtitles انه رمح لا تكن سخيف , فى صندوق المجوهرات ؟
    Sigortalar her zamanki beyaz güvenlik kutusunda. Open Subtitles مفاتيح التشغيل في صندوق الأمان الأبيض كالمعتاد
    Bir süt kutusunda duracaktır. Hepsi bu. Open Subtitles إسترخ ِ ، سينتهي بها المطاف إلى علبة حليب او ما إلى ذلك هذا كل مافي الأمر
    Posta kutusunda unutulmuş bir çocuk, kendi ailesini kurmak için çabalamalı. Open Subtitles أتظن أن طفلاً ترك في علبة بريد سيستغنم فرصة إفساد حياة عائلته ؟ أعليك ذكر هذا الأمر ؟
    Tanrım, Viktor lütfen babanın o fıstık kutusunda olduğunu söyleme. Open Subtitles فيكتور، أرجوك أخبرني أن والدك ليس في علبة الفول السودانى تلك
    Ayakkabı kutusunda yaşamakla sonlanan eziyetten kurtulmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للخروج من القمع الناتج عن العيش بصندوق حذاء،
    Tüm kötülükler gittikten sonra Pandora'nın kutusunda ne kalmış biliyor musun? Open Subtitles تَعْرفُ الذي تُرِكتَ في صندوقِ باندورا عندما الشرّ هَربَ؟
    Pringles kutusunda olan soktuğumun elmasları nerede? Open Subtitles أين هي الماس سخيف التي كانت في مربع برينجلز؟
    - Kartı bulduğumuz tahıl gevreği kutusunda atış artığı vardı. Open Subtitles -هناك آثار للطلق الناري خارج علبه الحبوب التي وجدناه بها
    Babanın külleri neden kahve kutusunda, Ethan? Open Subtitles لِم تضع رفات والدك بعلبة للقهوة؟
    Köpek kutusunda. Konu kapanmıştır. Open Subtitles إن الكلب في الصندوق لذلك نحن انتهينا هنا
    Sizinki Lukas'ın akrobasi kutusunda iz bıraktı. Open Subtitles لقد تركت طبقتك بصمةً على صندوقه البهلواني
    Ve kutusunda gelen AMEE Open Subtitles ومرسله معنا فى صندوقها الخاص, ايمى
    Bu da neden hamilelik testini çöp kutusunda bulduğumuzu açıklar. Open Subtitles ما قد يفسر لماذا وجدنا اختبار الحمل في سلة المهملات.
    Neden bana o mango kutusunda bomba olduğunu söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرني أن هناك بعض المتفجرات في صندق المانجا؟
    Sıçtığımın kutusunda ne var ? Open Subtitles ماذا بداخل الصندوق اللعين ؟
    Ne zamandır sıcak kutusunda? Open Subtitles كم مرّ عليها وهي في المفرن ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد