ويكيبيديا

    "kuvveti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القوة
        
    • قوات
        
    • قوّة
        
    • قوته
        
    • قوة
        
    • القوه
        
    • قوه
        
    • رئيس فرقة
        
    Kuada uyguladığım kuvveti tahmin etmek için matematik modelleri kullanabiliyoruz. TED يمكننا استخدام النماذج الرياضية لتقدير القوة التي أطبقها على الرباعية.
    Hapishaneleri güvenli hale getirmek için kullandığımız kaba kuvveti açıklarken onlara karşı sabırlıydım. TED كنت صبورًا معهم، شارحًا لهم سياستنا في استخدام القوة لجعل السجن أكثر أمانًا.
    Aslında 8. Hava kuvveti tarafından bombalandı. Sakın siz Amerikalıları suçladığımı düşünme. Open Subtitles فى الحقيقة,انه قصف من القوة الجوية الثامنة لهذا لا ألومكم أيها الأمريكان
    Dünyanın hiçbir kuvveti... beni o adaya götüremez. Open Subtitles ليست هناك قوات على الأرض أو فى السماء قد تقنعنى بالذهاب إلى تلك الجزيرة
    Tüm bu soruların temelinde tabiatın bir kuvveti yatıyor bizi çevreleyen, bize nüfuz eden ve galaksiyi bir arada tutan. Open Subtitles بجوهر كلّ هذه التساؤلات تكمنُ قوّة طبيعيّة تُحيط بنا, تخترقنا, وتربط أوصال المجرّة ببعضها.
    Amerika'nın ulusal simgesi olarak seçilmiştir heybetli kuvveti güzel görüntüsü ve hatta uzun yaşam süresi sebebiyle. TED تم اختياره شعارًا وطنيًا للولايات المتحدة بفضل قوته المهيبة ونظراته الوسيمة بالإضافة إلى عمره الطويل.
    Biz hâlâ bu patlamanın izlerini radyoaktiviteden sorumlu olan diğer çekirdek kuvveti yani Open Subtitles نحن مازلنا نستطيع أن نكتشف بقايا هذا الإنفجار من خلال القوة النووية الأخرى
    Ama onlar yerçekimini taşıyan kuvveti bulamadılar yakalanması zor gravitonları. Open Subtitles ولكنهم لم يجدوا أبداً القوة التي تحمل الجاذبية الجرافيتونات المراوغة
    Uçurtmayı hangi kuvvet uçurur, biliyor musunuz? Ona kaldırma kuvveti denir. Open Subtitles هل تعلمين ما هي القوة التي تجعل الطائرة الورقية تطير ؟
    Ve bu görev için, süper bilgisayar alanının kaba kuvveti yeterli değil. TED ولهذه المهمة، القوة الغاشمة لمجال الحاسوب العملاق ببساطة لا تكفي
    Böylece Kaluza dedi ki, belki ben de aynı oyunu oynayarak elektromanyetik kuvveti eğrilip bükülmeler sayesinde açıklarım. TED و لذلك قال كلوتزة قد أمضي على نفس المنوال لأصف القوة الكهرومغناطيسية على شكل تقعر و انحناء.
    Eğer Ölü Deniz'de dursaydınız, çekim kuvveti çok az miktarda artardı. TED إذا سافرت إلى البحر الميت، ستزداد القوة بمقدار جزء صغير من المئة.
    Daha sonra Isaac Newton bu kuvveti kütleçekim olarak tanımladı. Open Subtitles عرّف إسحاق نيوتن هذه القوة فيما بعد بــ : قوة الجاذبية
    Biz,polis kuvveti,arama izni olmadan birini tutuklayamayız. Open Subtitles حتى نحن قوات الشرطة لا نستطيع أن نعتقل أحدهم من دونما مذكرة توقيف
    Biz Kuzey-Güney Birleşik kuvveti, değil miyiz? Open Subtitles نحن قوات كورية شمالية وجنوبية متحالفة ، أليس كذلك ؟
    Saat 12 yönünden TS-129'a yaklaşan olası düşman kuvveti tespit edildi. Open Subtitles هناك قوات للعدو قادمه نحو ت س 129 في اتجاه الساعه الثانيه عشر
    Bir güvenlik kuvveti olacağı için de ikinizle başlatmak istedim. Open Subtitles ستكون هناك قوّة شرطيّة، ولهذا أريدكما أن تبدءانها.
    Buna karşılık olarak itilen suyun ağırlığına eşit bir kaldırma kuvveti sörfçü ve tahtasının ağırlığını etkisiz hâle getirerek yükselir. TED وبالمقابل، فإنّ القوّة المعومة وهي تساوي قوّة ثقل المياه المزاحة تقوم بالدفع للأعلى، بالاتجاه المعاكس لثقلك وثقل اللوح.
    "Bırakalım bilimlerin daha da ilerlemesi için her kuvveti kullanarak ve bütün güçleriyle çalışsınlar, ancak Katolik inanç ve doktrin sınırlarına tecavüze etmemeleri için de dikkatliolmalarınısağlayalım" Open Subtitles فقال, "دعوهم يُكافحوا بكلّ قوّة وجهد للتقدّم بالعلم, لكن عليهم الحذر من المساس بحدود مٌعتقدات الكاثوليك ومذهبهم".
    İkinci adayımız sürümüzün nispeten yeni bir üyesi ama kuvveti şimdiden efsaneler arasına girdi. Open Subtitles متحدينا التالي هو وافد جديد نوعاً ما على قطيعنا، إلا أن قوته أسطورية بالفعل.
    Hükümdar, bu kutsal mirası korusun ve kutsasın böylece, bu cesur savaşçıların kuvveti daha doğmamış Ultramarinlerde hayat bulsun. Open Subtitles عسى ان يبارك الإمبراطور هذا الإرث المقدس لكي تعيش قوة هؤلاء المحاربون الشجعان في المحاربون الذين لم يولدو بعد
    Bir düşman kuvveti kuzeye ilerledi, İngilizlerin arkasına doğru döndü ve batıya doğru Ngakyedauk'u almak için ilerledi. Open Subtitles القوه الأولى تقدمت شمالاً ودارت خلف البريطانيين
    Dünyanın en büyük hava kuvveti neredeyse tuzla buz olmuştu. Open Subtitles أضخم قوه جويه على ظهر البسيطه تم أستئصالها نهائياً
    Özel Görev kuvveti direktörünün kimliği güvenlik açısından gizlidir. Open Subtitles رئيس فرقة العمل المشتركة هوية سرية لأسباب تتعلق بأمن العمليات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد