kuyruğum oldukça iyi durumda son baktığımda öyleydi. | Open Subtitles | في ألواقع , ذيلي على ما يُرام بآخر مرة تفحصت بها |
Gelirken, kuyruğum bir tuhaf oldu. Bu yüzden buraya geldim. | Open Subtitles | في طريقي للخروج ، شعرت بشي غريب في ذيلي لذا أتيت هنا |
Hey yapma şunu. O benim özel kuyruğum ve onu yakacaksın.... | Open Subtitles | لا تفعلي هذا، هذا ذيلي هذا ذيلي |
Evet, ben de kuyruğum olduğunu fark ettiğimde aynı hissetmiştim. | Open Subtitles | نعم حصلت لي نفس الشيء عندما اكتشفت ان لدي ذيل |
Şanslı fare kuyruğum! Tam bıraktığım yerde! | Open Subtitles | ذيل الفأر الذى يجلب الحظ لقد تركته هنا بالفعل |
Keşke kuyruğum olsaydı! | Open Subtitles | كنت أتمنى لو كان الذيل. |
Yapma bunu! O benim şahsi kuyruğum. | Open Subtitles | لا تفعلي، هذا ذيلي، إنه ذيلي الشخصي |
- kuyruğum bir çatlağa sıkışmış durumda. | Open Subtitles | يرى، حصلت على ذيلي في شقّ هنا. |
Ancak kuyruğum sıkışmıştı ve işim kesinlikle bitmişti. | Open Subtitles | ولكن ذيلي كان عالقاً بين صخرة ومكان صلب قطعاً كنت ميتة ولكني قضمت ذيلي! |
Yoruldum, acıktım ve kuyruğum dondu. | Open Subtitles | أنا تعب وجائع وقد تجمد ذيلي |
- Bırak. kuyruğum yeni tarandı. | Open Subtitles | - دعني, هيّا، فقط أفلت ذيلي من يديك - |
Bu yüzden kuyruğum sallanmaya başladı. | Open Subtitles | لذلك بدأ ذيلي بالاهتزاز |
Benim bir tanuki ya da tilki olduğumu farzediyorsan, bir kuyruğum olup olmadığını kontrol edebilirsin. Oh? | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد ذلك, لما لا تتأكد من وجود ذيل لدي؟ |
birkaç salağın beni oraya sokmamasına sırf at kuyruğum yüzünden izin veremem. | Open Subtitles | أنا لن أدع هؤلاء الأشخاص ينتقدونى ثانية بسبب تسريحة ذيل الحصان فأنا يعجبنى هذا |
Ama boynuzlarım veya kuyruğum çıkarsa diye dikkatle bakıyorum. | Open Subtitles | عيني تخرج من مكانها قرون و ذيل |
Bir köpeğinki gibi kuyruğum olsaydı, muhtemelen, heyecanla titremekten vızıldamaya başlardı. | Open Subtitles | لو كان لديّ ذيل كالكلب... لكنتُ أهزه ذهاباً وإياباً الآن... ، حيث أنّني لن أقوى على إخفاء سعادتي |
Benim bir kuyruğum var. Bununla ilgili bir sorun var mı? | Open Subtitles | يعني أن لدي ذيل هل لديك مشكلة مع ذلك؟ |
İki yüz bin protokol beni kuyruğum gibi takip ediyor. | Open Subtitles | البروتوكولين كهس يتبعني مثل ذيل بلدي. |
Ama kuyruğum ürperiyor. | Open Subtitles | -لا , لست كذلك الذيل يهتز |
Ben ucube değilim. kuyruğum falan yok. | Open Subtitles | غنظر أنا لست غريبة إنه ليس و كأنني أمتلك ذيلاً أو أي شيء مشابه لذلك |
Yolunda gitmeyen bir şey olduğunda, kuyruğum ürperir. | Open Subtitles | عندما يكون هناك شيئا خاطئ ذيلى يهتز |
Tuhaf bir kulağım ve kuyruğum vardı. | Open Subtitles | ولدي آذان غريبة وذيل |
Kafam, kuyruğumu dinlememi; kuyruğum da kafamı dinlememi söylüyor, ben de sonuçta mide ağrısı çekiyorum. | Open Subtitles | رأسى تقول فقط استمع لذيلك وذيلى يقول فقط استمع لرأسك |