ويكيبيديا

    "lüksüm" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الرفاهية
        
    • ترف
        
    • الترف
        
    • رفاهية
        
    Sen git rahat yaşantına dön. Benim öyle bir lüksüm yok. Open Subtitles عد إلى حياتك الرغدة، فليست لدي تلك الرفاهية
    Keşke öyle bir lüksüm olsaydı. Open Subtitles اجل , انني حقاً اتمنى لو كان لدي ذلك النوع من الرفاهية
    Bu sayede sadece tutkuyla istediğim davaları alma lüksüm var. Open Subtitles ولكن أيضا يحّملنى ترف اختيار القضايا التى أحس بحميمية نحوها
    Çünkü şu anda doğru olduğunu varsayma lüksüm yok. Open Subtitles لأني لا أملك ترف استغلال أقوالك لصالحك الآن
    Maalesef artık lüksüm yok. Bunu araştıracağım. Open Subtitles لسوء الحظ أنا لم اعد املك هذا الترف سوف اعالج الأمر
    Böyle bir lüksüm yok ama sonra her gün tekrardan kendi insanlarımızın öldügünü görüyorum. Open Subtitles أنا عن نفسى ليس عندى ذلك الترف ولكن من الناحية الآخرى أنا أرى شعبنا يموت كل يوم
    Bu oyunu bütün gece oynayabiliriz Bay Hunter, ...ama senin varsayımlarını dikkate alma lüksüm yok. Open Subtitles يمكننا لعب تلك اللعبة طوال الليل و لكن ليس لدي وقت رفاهية لسماع إفتراضاتك
    Oh hayır. Hayır, eski arkadaşımın peşinden o lüksüm yok. Open Subtitles لا، ليس لديّ هذه الرفاهية من بعد زوجي السابق.
    Benim öyle bir lüksüm yok. Open Subtitles حسنا، انا لا املك تلك الرفاهية
    Öyle bir seçim lüksüm yok. Open Subtitles لذا ليس لدي الرفاهية لذلك الاختيار
    Benim böyle bir lüksüm yok. Open Subtitles ليس لدى تلك الرفاهية
    Ama benim öyle bir lüksüm yok. Open Subtitles -لكن أنا ليست لدي تلك الرفاهية.
    Hoşlanmasamda, emirlere itaat etmeme lüksüm yok. Open Subtitles حسنًا، على عكسك، ليس لدي ترف أن أتجاهل الأوامر
    O saçma sapan zayıflama haplarını satmama gibi lüksüm de yok. Open Subtitles لا أملك حتى ترف عدم بيع أقراص الحمية السخيفة تلك.
    Bir heves yüzünden işi bırakma gibi bir lüksüm yok. Open Subtitles لا أملك ترف القفز على سفينة لمجرد نزوة.
    Çünkü erkek işi yapan bir kadınım ve eşek olmak gibi lüksüm yok. Open Subtitles لأنني امرأة في وظيفة رجل وأنا لا أملك الترف لأكون متعجرفة
    Kariyerimin son deminde de kendimi önemsiz birinin ellerine teslim etme lüksüm yok. Open Subtitles و في هذة المرحلة الأخيرة من مهنتي لا أملك الترف لأضع نفسي تحت يدي نكرة
    Keşke bu lüksüm olsaydı. Open Subtitles اتمنى لو كان لدى هذا الترف
    Yapacaklarımı duygularımın belirlemesine izin verme lüksüm yok. Open Subtitles ليس لدي رفاهية أن أترك مشاعري هي من تملي عليّ أفعالي.
    Maalesef, düşmanlarımızın yaşamasına müsaade edecek lüksüm yok. Open Subtitles انا اعتذر لك ليس لدي رفاهية بالسماح لاعدائي بأن يبقوا احياء
    Ben Kurtarıcı'yım. Benim anı yaşamak gibi bir lüksüm yok. Benim hayatım o şekilde olamaz. Open Subtitles أنا المخلّصة و لا أمتلك رفاهية الحصول على لحظات، تلك ليست حياتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد