Bu lağımdan çıkmanın tek bir yolu var ama rögar kapağı kapalı, üstünde de steyşın araba var. | Open Subtitles | ثمّة طريق واحد للخروج من هذا البالوعة لكن فتحة المخرج مغلقة! وثمّة سيارة تقف عليه. |
Hükümet lağımdan farksız. | Open Subtitles | دياز ذهب الى فيرمنت البالوعة |
Burası lağımdan da beter. | Open Subtitles | هذا أسوأ من البالوعة |
Tabii o kadının sesini duyduğum zamanı ve lağımdan çıkarken gördüğüm adamı saymazsak, diyor. | Open Subtitles | ماعدا الفترة التي سمعت فيها صوت المرأة والرجل الذي التقيته ساعة خروجي من المجاري |
Bütün gece pullu kıçını lağımdan çıkarıp gelmeni bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني قضاء الليل بطوله بإنتظارك تسحب مؤخرتك الحرشفية من المجاري حقا ؟ |
Kan paraziti yumurtaları, su şebekesine, akarsulardan, atıklardan ve lağımdan girebiliyor, sonra da larvalara dönüşüyorlar. | Open Subtitles | فبيوض هذه الديدان تدخل نظام المياه عبر المياه الجارية و النفايات و مياه الصرف الصحي و بعدها يفقس البيض لتخرج اليرقات |
lağımdan ve irigasyon suyundan gelen tuzlamanın kokusu. | Open Subtitles | أنه الملح المتدفق من الصرف الصحي وقنوات الري. |
Az önce lağımdan bir şey çıktı. | Open Subtitles | شيء ما خرج من البالوعة |
Şans eseri evdeki kanalizyon yada lağımdan çıkıp nehre kadar ulaştı. | Open Subtitles | فهو قد وجد طريقه إلى النهر بشكل عرضي من خلال المجاري بوابة السد |
Bak sen, lağımdan kim çıkmış. | Open Subtitles | حسناً، أنظروا من الذي زحف من المجاري. |
Sen lağımdan falan mı geçtin adamım? | Open Subtitles | ماذا , هل زحفت في المجاري ؟ |