Doku örneği vermek için laboratuvarlarında 2 saat kaldım. | Open Subtitles | لقد قضيت ساعتان في مختبرهم لأعطائهم عينات |
Doku örneği vermek için laboratuvarlarında 2 saat kaldım. | Open Subtitles | لقد قضيت ساعتان في مختبرهم لأعطائهم عينات |
Bu da demokrasi laboratuvarlarında eyalet düzeyinde yenilikçiliği teşvik eder. | TED | وهذا يعزز الإبداع على مستوى الولاية في مختبرات الديمقراطية. |
Onlar fizik laboratuvarlarında: Litrelerce gaz mutlak sıfırın sadece birkaç derece üstünde tutuluyor. | TED | بل موجودة في مختبرات فيزيائية: للسحب الغازية درجة حرارة أعلى من الصفر المطلق بكسور. |
Barry itiraf etmeliyim ki S.T.A.R. laboratuvarlarında zaman geçirmeni çok kıskanıyorum. | Open Subtitles | ( (باري.. علي الإعتراف بأني أحسدك لقضائك أوقات طويلة (بمعامل (ستار |
Bu da, -radyoastronominin ilk defa Bay Jansky'nin, Bell laboratuvarlarında, gökyüzünden gelen radyo dalgalarını saptamasıyla başlayan | TED | كان ذلك -- عندما بدء علم الفلك والأشعاعات الراديوية قام السيد جانسكي, في معامل بيل, باستقبال إشارة راديو من السماء |
Hep yaralı ve zarar verilmiş biriydin, ama seni aldılar ve laboratuvarlarında başka bir şeye dönüştürdüler. | Open Subtitles | لقد كنت دوما مخلوقة تالفة مشوهة لكنهم أخذوكي إلى مختبرهم وقد غيروكي إلى شيء آخر |
laboratuvarlarında işte bunu görmüştüm. Bunu kendileri inşa etmiş. | Open Subtitles | هذا ما رأيته في مختبرهم لقد بنوه بانفسهم |
Büyük AR-GE laboratuvarlarında bir şey icat etmediler. | TED | هم لا يخترعون أشياءً في مختبرات البحث والتطوير الكبيرة. |
Şu anda dünya üzerinde belki üç ya da dört tane vardır onlarda üst düzey devlet araştırma laboratuvarlarında ya da üniversitelerde. | Open Subtitles | في أي وقت كان، لربّما تواجد ثلاثة أو أربعة في العالم في مختبرات البحث الحكومية العليا أو الجامعات |
Doğal yaşamında cıvık mantarları, ormanlık alanlarda yiyecek ararken, çürümüş bitkileri yerken görebilirsiniz. Aynı şekilde onları araştırma laboratuvarlarında, dersliklerde ve hatta sanat stüdyolarında bulabilirsiniz. | TED | في بيئتها الطبيعية، ربما تجدها تبحث عن العلف في الغابات، متغذيةً على النباتات المتعفنة، ولكن يمكنك أيضاً إيجادها بنفس الكمية.. في مختبرات الأبحاث، الفصول المدرسية، و حتى في استديوهات الفنانين. |
Bir de S.T.A.R. laboratuvarlarında tuhaf şeylerin döndüğünü söylemişti. | Open Subtitles | اسمع، لقد قال أيضاً ثمة شيء غريب حدث في مختبرات "ستار". |
Mercury laboratuvarlarında çalışmaya başladığından beri Caitlin'den bile haber almadım. | Open Subtitles | منذ أن شرعت في العمل في مختبرات "ميركوري" |
Ama sadece son 10 yılda yapılan titiz deneyler -- biyokimya laboratuvarlarında spektroskopi kullanılarak -- kuantum mekaniğinin açıklamasını gerektirecek, belli başlı mekanizmalarda oldukça temiz ve güçlü bulgular göstermektedir. | TED | لكن فقط خلال العقد الماضي أو يزيد حين أظهرت التجارب الدقيقة-- في مختبرات الكيمياء الحيوية باستخدام التحليل الطيفي-- أظهرت أدلة قاطعة وبوضوح أن هناك آليات محددة والتي تتطلب ميكانيكا الكم لشرحها. |
Barry S.T.A.R. laboratuvarlarında bu yüzden çok fazla vakit geçiriyor. | Open Subtitles | لهذا كان (باري) يقضي الكثير من الوقت بمعامل (ستار) |
S.T.A.R. laboratuvarlarında acil durum varmış. | Open Subtitles | (طوارئ بمعامل (ستار |
İkisi de Mercury laboratuvarlarında çalışmış. | Open Subtitles | -كلاهما عملا بمعامل (الزئبق ) |
Bir de S.T.A.R. laboratuvarlarında tuhaf şeylerin döndüğünü söylemişti. | Open Subtitles | أنظر، لقد قال أيضاً أن هناك شيء غريب يحدث في معامل (ستار) |