Galiba kolayca etkilenebilinecek biri gibi görünüyorum, Londra'da da öyle düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | أَبْدو لكي أُحْمَلَ تماماً بسهولة. ذلك الذي حَدث لي في لندن. |
Bay Gandi Londra'da yapılacak bir hükümet konferansına katılmanızı rica etmem istendi. | Open Subtitles | سيد غاندي لدي أوامر بأن أطلب منكم حضوركم لمؤتمر حكومي في لندن |
Rapor, Almanya konulu gizli bir toplantının Londra'da gerçekleştiğini söylüyordu. | Open Subtitles | أفاد التقرير بوجود مؤتمر سريّ يعقد حول ألمانيا في لندن |
Londra'da ünlü bir ajans işletiyorum, ve bu konuda ruhsatım da var. | Open Subtitles | انا أدير وكاله ذات سمعه جيده فى لندن و لدى أوراق إعتماد |
Niki seni Londra'da bulamayınca, defterleri bize getirmeye karar vermiş. | Open Subtitles | عندمالميتمكننيكىمنالعثورعليك فى لندن , كان لديه الوعى بان يحضرها الينا |
Şu an baktığınız şey Rembrandt'ın tablosu, şu an Londra'da, Ulusal Galeri'de, İbranice kutsal metinlerdeki Peygamber Daniel ile ilgili metni tasvir ediyor. | TED | ما تنظرون إليه هو لوحة رامبرانت، في المعرض الوطني بلندن الآن، موضحة النص من النبي دانيال في الكتب المقدسة العبرية. |
Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة |
Çeyizde bir Ferrari, Londra'da bir daire... ve çok para istiyor. | Open Subtitles | يريد المهر ان يكون فراري وشقة في لندن والكثير من المال |
Ben Londra'da büyüdüm. Bir Amerikalı kızla, bir protestanla evleniyorum. | Open Subtitles | ترعرعت في لندن ، واتزوج من فتاة امريكية ، مسيحية |
Ailemin hepsi hala orada, fakat Rodrigo Londra'da okuyor Hector da Cenevre'de. | Open Subtitles | عائلتي جميعها لاتزال هناك لكن رودريغو يدرس في لندن وهكتور في جنيف |
Ama geçen hafta Londra'da antika kitaplar alıyor olduğuna dair şüphelerim var. | Open Subtitles | ولكن أشك بشدة أنه كان في لندن لشراء الكتب العتيقة الاسبوع الماضي |
Ama o gün Londra'da olduğunu ortaya çıkarabilirler, değil mi? | Open Subtitles | ولكنهم يستطيعون تخمين وجوده في لندن ذلك اليوم, أليس كذلك؟ |
Ben gençken Londra'da konserler verirdik ve bu konserlerin bazıları videoya alınmıştı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كنا نلعب في لندن قمنا بتسجيل بعض العروض هناك |
Ben de onun için Londra'da bir iki gün kalıp kültür edinmek istedim. | Open Subtitles | هكذا الحال فكرت انه من الأفضل قضاء يوم او اثنين فى لندن للشراء |
Anne, Larita ve ben, Londra'da bir ev bulmak istiyoruz. | Open Subtitles | أمى ،أنا ولاريتا نريد أن نبحث عن منزل فى لندن |
Londra'da İngiliz arkadaşlarla büyüdüm bu yüzden İngiliz olmaktan da yoruldum. | Open Subtitles | تربيت فى لندن مع أصدقائى الإنجليز حاولت أن أصبح إنجليزى أيضا |
Hatta Londra'da Kral William ve eşi Mary'nin mahkemesinde bile... | Open Subtitles | حتى فى لندن وفى بلاط الملك ويليام وزوجته , ماري |
Biliyorsunuz Londra'da geçirdiğim beş yıl dışında hayatımın çoğunu burada geçirdim. | Open Subtitles | ستعلمون بأنني عشت أغلب حياتي هنا بخلاف الخمس سنوات فى لندن |
Birkaç yıl önce, bu problemi anlamak isterken, yaşadığım Güney Londra'da 60 yaş üzeri insanlarla çalışmaya başladım. | TED | اذن منذ سنوات، في محاولة لفهم هذه المشكلة، بدأت العمل مع مجموعة حوالي 60 شخصا من كبار السن بلندن الجنوبية، حيث أقطن. |
Londra'da yürüyüş için gelen 200 adam var ve hükümet fena halde üstümüze geliyor. | Open Subtitles | لدينا 200 رجل يتجهون إلى لندن و الحكومة تقوم بقراءة قانون الشغب |
İşim gereği sıkça gittiğim Paris'te ya da Londra'da... kolayca satabilirim bu kolyeyi. | Open Subtitles | بسهولة سوف أبيع هذه القلادة في باريس أو لندن في العادة عملي هناك |
Londra'da doğup ilk eğitimini orda aldı. 1993 yılı, Cantabria Üniversitesi Politika ve Sosyoloji bölümü mezunu. | Open Subtitles | قسّمتْ جامعةُ كانتربري في 1993 أول في مادتين في السياسةِ وعِلْمِ الإجتماع. |
Ben Londra'ya gidiyorum. İlkbaharda Londra'da olmalıyım. | Open Subtitles | اننى ذاهبة الى لندن, يجب ان اكون فى لندن فى الربيع |
Londra'da piksellerle kaplı fiziksel bir yapısır. | TED | هذا هيكل مادي في مدينة لندن ، لكنه مغطى بالبكسلات. |
Pan Am.'i duyunca Londra'da hosteslerle hayal edersin kendini. | Open Subtitles | عندما تسمع بان آم ويتبادر في ذهنك لندن وهناك ثلاث مضيفات في فندق الدورتشيستر |
Polisin bize verdiği bilgiye göre, kurbanın Londra'da, The Guardian'da çalışan ve oldukça ünlü bir gazeteci olan 35 yaşındaki Simon Ross olduğu sanıIıyor. | Open Subtitles | (و تقول الشرطة أن الضحية كان يدعى (سيمون روس يبلغ 34 عاما (و هو صحفى معروف ب"لندن" فى جريدة (الجارديان الإنجليزية |