Böylece, Londra için Ulaşım firması ile çalışıyoruz ve bu organizasyon 50 yıldır, yeni bir otobüs için, bir Müşteri olarak sorumlu olmadı. | TED | هكذا كنا نعمل مع النقل في لندن، وهذه المنظمة لم تكن في الواقع مسؤولة كعميل لحافلة جديدة لمدة 50 عاما. |
Müşteri olarak ona değer verdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | الآن, أعلم أنك تقدّرينه كعميل. إنه يقدّر هذه السيّارة للغاية. |
Aylardır bir Britanya firmasını Müşteri olarak bağlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول جعل تلك الشركة البريطانية كعميل لشهور |
Size kesinlikle bir Müşteri olarak değer veriyor, ve merak ediyordum da sizinle temasa geçmesi gerekse ona yardımcı olur musunuz? | Open Subtitles | حسنا هو يحترمك كزبون لديه و أنا كنت أتسأل ؟ إذا هو إحتاج مساعدتك هل أنت مستعد لمساعدته ؟ |
Bir Müşteri olarak Polis Fonu'nu almak hayatımdaki en gurur verici anlardan biriydi. | Open Subtitles | اعتبار صندوق الشرطة كزبون كانت أكثر اللحظات فخراً في حياتي |
Ve ben bir Müşteri olarak kral oldum. | Open Subtitles | وأصبحت أنا ملكة المستهلكين |
Müşteri olarak gelecek, üç ay kalıp ortadan kaybolacaktım. | Open Subtitles | كان يفترض أن أدخل كعميل كان يفترض أن تدوم لثلاثة أشهر فحسب ثم سأرحل |
Tamamı ön görüşmeydi ve hiçbir avukat bizi Müşteri olarak kabul etmedi, tabi ki elden ele para da geçmedi fakat bu sistemin gerçekten de sorunlu olduğunu gösteriyor. | TED | وكانت كل اللقاءات تمهيدية غير رسمية، ولم يتعامل معنا احد من هؤلاء المحامين كعميل وبالطبع لم يتم عقد أي صفقة تجارية لتحريك الأموال، ولكنه يظهر حقاً المشكلة في هذا النظام ، |
Müşteri olarak gelecek. | Open Subtitles | سوف تقوم بالقدم الينا كعميل |
Annie, Krusty'yi tekrardan Müşteri olarak almayı düşünür müsün? | Open Subtitles | انى،هل من الممكن ان تفكرى فى قبول (كراستى) كعميل مرة اخرى؟ |
Sizi bir Müşteri olarak kabul ediyoruz. | Open Subtitles | سوف نقبلك كعميل |
Ve Müşteri olarak bizi kaybettiğinde Allsafe'in işinin biteceği de ortada. | Open Subtitles | و من الواضح أن (أولسيف) اذا خسرتنا كعميل سينتهي أمرها |
Nasıl tanıştınız? Müşteri olarak geldi. | Open Subtitles | كيف تقابلتما؟ لقد أتى كعميل |
Garip, ben onu pek Müşteri olarak görmemiştim. | Open Subtitles | هذا مضحك، إني لم أتوسل إليه كزبون |
Lib, Müşteri olarak orada değildim. | Open Subtitles | ليب، لم أكن في ذلك الماخور كزبون. |
Bir Müşteri olarak almak için çok büyük bir şirket, yâni.. | Open Subtitles | كبيرة جداً لكي تأخذ "بيدكسكو" كزبون لها، |
Bu gece Müşteri olarak buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا كزبون هذه الليلة |
Polis olarak değil de, Müşteri olarak. | Open Subtitles | ليس كشرطي. لنسألها كزبون. |
Ve ben bir Müşteri olarak kral oldum. | Open Subtitles | وأصبحت أنا ملكة المستهلكين |