Bu muhteşem şeylerin tamamını topluluk üyelerimiz için yapıyoruz ve aynı zamanda, müşterilerimize para cezası ve harçla karşılık veriyoruz. | TED | نحن نقوم بكل هذا العمل الرائع لأفراد مجتمعنا وفي الوقت نفسه، نواجه ذلك عن طريق فرض غرامات ورسوم من زبائننا. |
Şirket müşterilerimize ek olarak, 25 yabancı ülkeyi temsil ediyoruz. | Open Subtitles | بالإضافة إلى زبائننا المتعلقون بالشركات نحن نمثل 25 بلد أجنبى |
müşterilerimize teslimatlarını ulaştırabilmek için hayatlarını riske atan profesyonelleriz! | Open Subtitles | نحن محترفون نخاطر بأرواحنا من أجل ايصال البضائع لعملائنا |
Sevgili Staffers, şu dikkatimi çekti mevcut müşterilerimize özel servis sağlamamıza rağmen şirketimizin hayatiyetini devam ettirebilmesi için çok önemli olan yeni yetenekleri kazanma hususunda ihmalkâr davrandık. | Open Subtitles | :أعزائى الموظفون لقد بدر فى ذهنى أنه أثناء توفير الخدمة المحجوزة مسبقاً لعملائنا الحاليين |
Hemen bütün müşterilerimize işlerin aksamayacağını bildiren bir telgraf göndermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | الآن علينا أن نرسل في الحال برقية إلى كل من عملائنا تأكيداً لهم بان اعمالنا لن تنقطع بسبب هذا |
Sinirsel süspansiyon müşterilerimize, organlarını araştırmaya bağışlamalarını için cesaretlendiriyoruz. | Open Subtitles | نقوم بتشجيع عملائنا المعلقين عصبياً ليتبرعوا بجميع أعضائهم القابلة للحصاد للبحوثات |
müşterilerimize sunduğumuz hizmeti daha da kaliteli hale getirmenin bir yolu sadece. | Open Subtitles | و هي طريقة من عدة طرق نحسن بها الخدمة لزبائننا. |
Bu gece sadece eğlence içindi. Bütün iyi müşterilerimize bir çeşit teşekkürdü. | Open Subtitles | ''اللّيلة فقط للمرح، طريقة لقول ''شكرًا لجميع زبائننا الكرام. |
müşterilerimize ait bilgileri gerçekten vermemem gerekir. | Open Subtitles | إنه لا يفترض بي حقاً أن أعطي معلومات زبائننا |
Madem işimizden olacağız bunu neden sadık müşterilerimize de söylemiyoruz? | Open Subtitles | حسناً، في الواقع ان كنا سنخرج من العمل لماذا لا نخبر زبائننا الاعزاء بذلك؟ |
Belki düşük gelirli müşterilerimize farklı ücret tarifesi önerebiliriz. | Open Subtitles | ربما نقدم اسعارا مخفضه لعملائنا ذوي الدخول المنخفضه. |
müşterilerimize ufak bir jest. Yüzlerdeki gülümsemeyi düşürmemek için bir hediye. | Open Subtitles | أنها لفتة صغيرة لعملائنا هدية من أجل البهجة |
Bu, geçen yıl hizmet kategorisinde birinci olduğumuz için VIP müşterilerimize verdiğimiz bir hediye. | Open Subtitles | اُعطيت هذه لعملائنا المرموقين في العام الماضي كتذكار. لوجودهم في المستوى الأول في فئة الخدمات. |
müşterilerimize en üst düzeyde gizlilik sağlarız. | Open Subtitles | نقدّم أعلى مستوى من السرية إلى جميع عملائنا |
müşterilerimize geleceği düşündüğümüzü söylemeliyiz yaratıcı ıvır zıvırı değil. | Open Subtitles | علينا أن نخبر عملائنا أننا نفكر في المستقبل، لا تفاهات الإبداعيين. |
müşterilerimize ve hayranlarına asla unutamayacakları bir dövüş seyrettir. | Open Subtitles | إعطاء عملائنا والمعجبين بك معركة أنهم سوف لن ننسى أبدا. |
Ve müşterilerimize sağladığımız tasarrufla artabilecek yasal ücretleri kolayca telafi edebiliriz. | Open Subtitles | التوفير الموجود لزبائننا سوف تقوم بأجور شرعية |
Görünürde, sıradan bir cenaze evi gibi çalışıyoruz ve insan müşterilerimize harika bir hizmet sunuyoruz. | Open Subtitles | حسناً اثناء المراسم نحن نعمل كمؤسسة عزاء اعتيادية ونعرض خدمة ممتازة لزبائننا البشر |
müşterilerimize neyle karşılaşacaklarına dair fikir verelim. | Open Subtitles | فلنقدم لزبائننا بعض التشويق. لما سوف يحصلون عليه هنا. |
Bunu başka yerde 100 dolara hallediyorlar, ama bizim müşterilerimize bedava. | Open Subtitles | إنها بمئتان دولار هناك ولكنها مجانية للزبائن |
- ...anlattıklarımı ispatlayabilirim. Olmaz, seçkin müşterilerimize bunu açıklayamayız. | Open Subtitles | هذا مستحيل لا يمكننا ان نعرض نزلاءنا المميزونلحفنةمن ... |
Danışman olarak işimiz, müşterilerimize eşlik etmek, onların işini anlamak ve markalarının büyümesi için alan bulmalarına yardımcı olmaktır. | TED | كمستشارين، عملنا أن نتفهّم عملاءنا وأن نفهم أعمالهم. لنساعدهم في إيجاد مجالات لتطوير علاماتهم التجارية. |