ويكيبيديا

    "mültecilerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اللاجئين
        
    • للاجئين
        
    • لاجئين
        
    • اللاجئون
        
    mültecilerin ülkeye gelmesinin başka bir yolu iltica talebinde bulunmak. TED طريقة أخرى يأتي بها اللاجئين هي عن طريق طلب اللجوء.
    Dünyadaki mültecilerin yüzde 80'i kadınlar ve çocuklar. TED 80 بالمائة من اللاجئين حول العالم هم من النساء و الأطفال.
    Küresel olarak mültecilerin sayısının %60'ından fazlasını temsil ediyoruz. TED نحن نمثل أكثر من 60 بالمائة من عدد اللاجئين في العالم.
    Kentsel alanlarda yaşayan mültecilerin çoğunluğu ile paradigma kayması ve yeni düşüncelere güçlü bir ihtiyaç var. TED وبمعيشة معظم اللاجئين في المناطق الحضارية، فهناك حاجة لنقلة نوعية و تفكير جديد.
    Neruda, mültecilerin İspanya'dan Şili'ye naklini sağlayarak 2 bin kişinin hayatını kurtardı. TED نظّم نيرودا إخلاء للاجئين من إسبانيا إلى تشيلي، منقذاً حياة 2000 شخص.
    Onlar gidip mültecilerin, cinayetlerin ya da tecavüzlerin resimlerine bakacaklar ama konu gay seksi olunca... Open Subtitles إنهم يذهبون لمشاهدة صور لاجئين أو عمليات قتل أو اغتصاب لكن جنس مثليّ؟
    Beni en çok endişelendiren durum, bütün Suriyeli mültecilerin yarısının çocuk olması. TED أكثر ما أجده مدعاة للقلق هو أن نصف اللاجئين السوريين هم من الأطفال.
    Geri dönüşlerini hazırlamak adına mültecilerin çok zamanı var. TED لدى اللاجئين الكثير من الوقت ليستعدوا من أجل عودتهم.
    mültecilerin yalnızca hayatta kalmalarından öte çok daha fazlasını yapabiliriz. TED ولكن يمكننا أن نقوم بما هو أكثر من مجرّد مساعدة اللاجئين على البقاء على قيد الحياة.
    AG: Bu cevabı olmayan bir soru çünkü mültecilerin korunma hakları var. TED أنطونيو غيتراس: حسنا، هذا سؤال بدون إجابة، لأنه لدى اللاجئين الحق في الحماية.
    Dünyanın dört bir yanında siyasi sorumlulukları olan ve Müslüman mültecilerin alınmamasını söyleyen pek çok insan gördük. TED لقد رأينا العديد من الناس حول العالم ذوي مسؤولية سياسية يقولون، مثلا، لا ينبغي قبول اللاجئين المسلمين.
    Pratikte ise coğrafya, çatışmaya yalkın ülkelerin dünyadaki mültecilerin büyük çoğunluğunu ülkelerine almalarını ifade eder. TED ولكن من الناحية العملية ،الجغرافيا تعني بأن الدول القريبة من الصراع تأخذ الأغلبية الساحقة من اللاجئين في العالم.
    Dünya genelinde kamplardaki mültecilerin yaklaşık %80'i kamplarda en az beş yıl kalmak zorunda. TED وحول العالم، نحو 80 في المئة من اللاجئين الذين يعيشون في مخيمات يجب عليهم أن يبقوا فيها لمدة خمس سنوات على الأقل.
    mültecilerin kaçınılmaz bir harcama olacağı veya toplumun sırtına yük olacağı konusunda toplu bir varsayımımız var. TED نحن نميل الى افتراض جماعي بأن اللاجئين هم تكلفة لا مفر منها أو عبئا على المجتمع.
    mültecilerin dünyada haklarının olmasının nedeni olağanüstü Batı devlet adamları ve kadınlarının İkinci Dünya Savaşı sonrasında gösterdiği olağanüstü liderlik sayesinde evrensel insan haklarımız var. TED السبب في امتلاك اللاجئين حقوقًا حول العالم راجع إلى القيادة الغربية الاستثنائية من خلال رجال ونساء الدولة بعد الحرب العالمية الثانية حيث أصبحت حقوقًا عالمية.
    mültecilerin sığınma haklarını çöpe atın ve kendi tarihimizi çöpe atmış oluruz. TED إذا مارمينا حماية اللاجئين بعيدًا، سنرمي تاريخنا أيضًا.
    Eğer paranız varsa, tüm dünyada mültecilerin hayatlarını değiştirmeye çalışan vakıflara bağışlayın. TED إن كنت تمتلك المال، اعطِ للمؤسسات الخيرية التي تحدث الفرق في حياة اللاجئين حول العالم.
    Çünkü bu bizlerin ve değerlerimizin kurtuluşuna dair olduğu kadar mültecilerin ve hayatlarının da kurtuluşu demektir. TED لأن هذا متعلق بإنقاذنا نحن وإنقاذ قيمنا كما هو الشأن بالنسبة لإنقاذ اللاجئين وإنقاذ حياتهم.
    Gündemimiz mültecilerin ülkemize gelmesini nasıl engelleyeceğimiz olmamalı. TED يجب أن لا يكون الحل منع اللاجئين من القدوم إلى بلداننا.
    Ve 1999'da, Kosova'da geri dönen mültecilerin iskan sorununa cevap vererek basladik TED وفي عام 1999، بدأنا بالتجاوب مع مشكلة الإسكان للاجئين العائدين إلى كوسوفو
    Hem yerinden olmuş insanların, hem de mültecilerin ihtiyaçlarını, ikinci plana atmamalıyız. TED لذلك يجب وضع احتياجات هذه العائلات كأولوية -- سواء كانوا نازحين داخلياً أو لاجئين في جميع أنحاء العالم.
    Projeye yeni başladığımızda mültecilerin ne zaman geleceğini konuşurduk. TED عندما أخذنا هذا البرنامج لأول مرة، كنا لنتحدث عنه حين يصل اللاجئون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد