O halde Celes II ile yapılan ticari müzakerelere ilişkin oylamayı açıyorum. | Open Subtitles | إذًا أطلب تصويتًا على اقتراح فتح المفاوضات التجارية مع كوكب "سيليز الثاني." |
Bu müzakerelere ağzımızdan çıkacak hoş sözlerle ve beynimizde dolup taşan karanlık düşüncelerle başlıyoruz. | Open Subtitles | نحن ندخل هذه المفاوضات بأفواهنا المليئة بالعبارات الرفيعة ورؤوسنا تغلي بالأفكار المظلمة |
Şimdi gidersen, ...müzakerelere yetişebilirsin. | Open Subtitles | إذا ذهبت الآن يمكنك اللحاق بهذه المفاوضات |
Kurduğun pusu Dışişlerinin yaptığı müzakerelere zarar verdi. | Open Subtitles | ولكن مفاوضات الدولة تضررت بسبب الكمين الذى حدث معك |
Ailesi Kolombiya'dan çıkar çıkmaz, teslim oluşu için müzakerelere yeniden başlayacak. | Open Subtitles | وبمجرد خروج عائلته من كولومبيا سيبدا في مفاوضات استسلامه |
İyi niyet çerçevesinde yapacağımız müzakerelere devam etmeme bu yüzden izin verdi. | Open Subtitles | الإذن بالتفاوض إظهارا لحسن النيه |
Beyler, müzakerelere yarın iki yedek jüri üyesi ile başlayacağız. | Open Subtitles | ايها السادة، سنبدأ المداولات صباح الغد مع بديلان |
...sefirlerinizin, uygun bir çeyiz ve benzeri şartlar dahil müzakerelere son vermek için İngiltere'ye göndermenizi arzu ediyor. | Open Subtitles | وهو يشجعلك بإرسال السفراء الى انجلترا لبدء المفاوضات بما في ذلك مسألة مهر أختك وما الى ذلك |
Güvenlik güçleri olay aydınlatana kadar bekleyelim ondan sonra müzakerelere başlarız | Open Subtitles | أعتقد أن علينا الانتظار حتى تقوم السلطات بحل الموضوع وبعد ذلك نقترب من الأبناء لإحياء المفاوضات وكم سيأخذ هذا من الوقت؟ |
O firardayken, müzakerelere devam etmek istemezseniz sizi anlarım. | Open Subtitles | ولكن ، بينما هو لا زال طليقا فإني أتفهم إن لم ترد إكمال المفاوضات |
Siz müzakerelere devam etmek niyetindeyseniz, ben de öyleyim. | Open Subtitles | اذا كانت لديكم رغبة في إكمال هذه المفاوضات ، فأنا كذلك أيضا |
Çoğu kişi, bu önemli müzakerelere dair ümitlerini korurken, gerilim artıyor. | Open Subtitles | التوتر على اوجه برغم ان العديد يعقدون امال على هذه المفاوضات المهمة |
müzakerelere bir zaman koyarak iki tarafı da masada tutacaktı. | Open Subtitles | قد أجّلتْ المفاوضات وأبقتْ الجانبيْن على الطّاولة مُتاحيْن. |
müzakerelere katılmamanızı tavsiye ederim Lordum. | Open Subtitles | أيها الملك، أود أن أنصحك بآلا تحضر المفاوضات |
müzakerelere güvenmeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نستمر في الإعتماد على المفاوضات. |
müzakerelere başlamak için yarın bir toplantı düzenlendi. | Open Subtitles | تم تحديد لقاء غداً لبدأ المفاوضات |
Sanırım müzakerelere başlayabiliriz. | Open Subtitles | أرى ان نبدأ المفاوضات |
Başkan Hassan, bu müzakerelere fazlasıyla önem verdiğini ve bunun ülkesi ve bütün Ortadoğu için tarihî bir başarı ve yeni bir başlangıç olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | أعلن الرئيس (حسّان) بأنه يرى أن هذه المفاوضات نجاح تاريخي وبداية جديدة لدولته ولكامل منطقة الشرق الأوسط |
- Ne için müzakerelere? | Open Subtitles | مفاوضات لأي غرض؟ |
Hükümet ile resmi müzakerelere başlamak adına ön görüşmeler, ANC için ne zaman mümkündür? | Open Subtitles | "عندما يصبح من الممكن لـ "حزب المؤتمر الوطني ... الافريقي على الشروع في المحادثات حول كيفية التقدم في مفاوضات . رسمية مع الحكومة |