Konuyla ilgili basın yoktu, yani o gün müzeyi ziyaret etmek üzere gelmiş olanlar bizi o çılgın ışıklarla göreceklerdi. | TED | لم تكن هناك تغطية صحفية، لذلك فإن كل من صادف قدومه إلى المتحف ذلك اليوم كان يجدنا محاطين بهذه الأضواء المجنونة. |
Allenby'yi ise askeri müzeyi gezenler bilecek. | Open Subtitles | وستضطر الى الذهاب الى المتحف الحربى كى تكتشف من هو الينبى |
- Yüzde yüz! Çocuk paten alanında çalışıyordu, hemen müzeyi geçince. | Open Subtitles | اجل الشيئ الذي نبحث عنه خلف المتحف مباشرة |
Kontrol için müzeyi arasam iyi olabilir. | Open Subtitles | ربما علي ان اتصل بالمتحف لأرى ان كان هذا طبيعيا |
Bu müzeyi bir kaç gün içinde açacağız, ve ben sizleri bizimle birlikte olmanız için Katar Havayollarına atlayıp gelmeniz için davet ediyorum. | TED | وسوف نفتح متحف في غضون أيام قليلة، وأنا أرحب بكم جميعا على متن خطوط الجوية القطرية لتأتوا وتنضموا إلينا. |
Tekrar müzeyi görmeye gidiyordum ki, arabasını çekerlerken gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت بطريقي لرؤية المتحف مرة أخرى، ورأيت السيارة تنتشل من على جانب الطريق. |
müzeyi yönetiyorum, çalışanların geleceğini değil? | Open Subtitles | أن وظيفتي هي التي تسير المتحف ليس الموظفين؟ |
Bu düşüncesiz yıkım emin ol müzeyi iflas ettirecek, birader. | Open Subtitles | هذا التدمير المستهتر سيفلس المتحف دون شك يا فتى |
Deliler gibi araştırma yaptık ama müzeyi soyanın kim olduğunu hala bilmiyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نقوم بالبحث لمدة طويلة وما زلنا لم نعرف من الذي سرق المتحف |
Yüreğim parçalanıyor, ama müzeyi satmak zorundayım. Beş parasız kaldık. | Open Subtitles | هذا يكسر قلبي, لكن علي بيع المتحف لقد أفلست |
Buyüzdenbu müzeyi ayakta tutuyorum herkese nasıl bir güçten doğduğumu göstermek için ve hangi güce sahip olduğumu. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أبقيتُ هذا المتحف سليماً لأذكر الجميع بالقوة التي ولدتُ بها |
Rahatına bakacağın, müzeyi aklından çıkaracağın sıcak bir yer. | Open Subtitles | مكان دافئ حيث تستطيع الأسترخاء وتبعد تفكيرك عن المتحف |
Sen I.Y.S' in C.E.O'luğundan istifa edip tüm malvarlığını hayır kurumlarına bağışla .ben de müzeyi soymayayım. | Open Subtitles | تـستقيلمنمنصبالرئيسالتنفيذي، وتتـبرعبجميعممتلكاتكللجمعيةالخيرية، حينها لن أسـرق المتحف |
müzeyi gezersiniz, Noel ağacını görmeye gidersiniz, | Open Subtitles | لكي يمكنكم الذهاب الى المتحف تشاهدون الشجر |
Yüzde yüz eminim! Çocuk paten alanında çalışıyordu, hemen müzeyi geçince. | Open Subtitles | اجل الشيئ الذي نبحث عنه خلف المتحف مباشرة |
Ve bu Profesör Richard Owen, ...bu fosili elde eden ve bu müzeyi kuran adam. | Open Subtitles | هذا هو البروفيسور ريتشارد اوين، الرجل الذي حصل على هذه الأحفورة، وهو من بنى هذا المتحف |
Alicia, müvekkiline bunun sergiyi sonlandırmak olduğunu söyleyebilirsin, ...ama biliyorsun konu para için müzeyi sağmakla ilgili. | Open Subtitles | يمكنك اخبار عميلك انها عن ايقاف المعرض لكن أنت تعلمين انها تتعلق بكسب بعض الأموال من المتحف |
Ya da müzeyi arayıp bilgi alırsan yumurtayı sen öldürmüş sayılırsın. | Open Subtitles | او انك اتصلت بالمتحف و حصلت على معلومات اذا انت قتلت البيضة |
Birşeyler yapıp müzeyi kurtarmalısın. | Open Subtitles | ان الفجر يقترب ونصف من بالمتحف بالخارج |
Yarın İskenderi'yedeki müzeyi gezmek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | اننا حقاً متحمسون لزيارة متحف في الاسكندرية غداً |
Belki de Ulusal müzeyi yağmalayan o ilk 5 kişiyi vursaydık her şey çok farklı olabilirdi. | Open Subtitles | رُبما إن قتلنا أولَ خمسة أفراد ممن سرقوا المُتحف الوطنيّ لتغيّرَ كلُّ شيء. |
- müzeyi soyacağız. | Open Subtitles | -سرقة مُتحف . -لماذا؟ |
Baksana, sakın dün gece... müzeyi ziyaret etmiş olmayasın? | Open Subtitles | الرأي، أنت ليس لديك اي فرصه لقد دَفْعت لزيارة المتحفِ ليلة أمس، أليس كذلك؟ |