ويكيبيديا

    "mı diye merak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أردت ان احدد
        
    • عما إذا كان
        
    • كنتُ أتساءل إن
        
    • أراد الاطمئنان
        
    • أتساءل إذا كان
        
    • أتساءل ما إذا
        
    • أتسائل هل
        
    • تتساءلان إن
        
    • تتسائل إن كان
        
    • بعد أن واجهتَه
        
    Ölüm sebebi gıda almamak mı diye merak ettim. Open Subtitles أردت ان احدد ان كان نقص التغذية لعب دورا بوفاته
    Bu akşam için uygun olabilecek küçük şovlar var mı diye merak etmiştim. Open Subtitles كنت أتساءل عما إذا كان أي من الشرائح قد تكون متاحة لهذا المساء.
    Uçuş millerimle alabileceğim müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum. Open Subtitles مرحباً كنتُ أتساءل إن كان ثمّة مقعد بالدرجة الأوّلى شاغر يمكنني استخدام رصيدي للإرتقاء إليها
    Karşısına çıkmışsın. Her şey yolunda mı diye merak etmiş. Open Subtitles أراد الاطمئنان على سلامتي بعد أن واجهتَه...
    Öyle bir şey gerçekten var mı diye merak etmeye başlamıştım. Open Subtitles انا بدأت أتساءل إذا كان هناك اي شيء بـِمثلِ هذهِ الحاله.
    Öğleden sonra için Virginia'yı çağırdınız mı diye merak ettim, ben çağırmadım da. Open Subtitles أتساءل ما إذا كنت قد دعوت فيرجينيا عصر اليوم، لأنّني لم أقم بذلك.
    Sana ne zaman sesimi yükseltsem acaba yumruk atacak mı diye merak etmek zorunda mıyım? Open Subtitles إذاً ، يجب أن أتسائل هل سيضربني في كلّ مرة أرفع فيها صوتي عليكِ؟
    Cece'de Elizabeth'in numarası var mı diye merak ediyorsanız, var. Open Subtitles في حال كنتما تتساءلان إن كان رقم إليزابيث لدى سيسي أجل عندها
    O kapıya bakıp, kaçış rotan mı diye merak ediyorsun. Open Subtitles إنّك تنظر إلى ذلك الباب، تتسائل إن كان ذلك طريق هروبك.
    Ölüm sebebi gıda almamak mı diye merak ettim. Open Subtitles أردت ان احدد ان كان نقص التغذية لعب دورا بوفاته
    Acaba Mars'ta da benim gibi böyle çabuk sigara içen biri var mı diye merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل عما إذا كان شخص ما هناك على سطح المريخ يدخن سيجارة سريعة مثلي
    Uçuş millerimle alabileceğim müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum. Open Subtitles كنتُ أتساءل إن كان ثمّة مقعد بالدرجة الأوّلى شاغر يمكنني استخدام رصيدي للإرتقاء إليها
    Karşısına çıkmışsın. Her şey yolunda mı diye merak etmiş. Open Subtitles أراد الاطمئنان على سلامتي بعد أن واجهتَه...
    Haftaya kuzeyde bir miting düzenliyoruz ve sizin gibi Afro Amerikanların katılımını sağlayacak bir yol var mı diye merak ediyordum. Open Subtitles إسمع ، نبدأ هذا الريف الإجتماع الإسبوع القادم وكنت أتساءل إذا كان هناك طرق لمحاولة الجذب بعض الأميركان الأفريقيين البارزين يحبّون نفسك
    Bazen ben de, hayatımda benim için böylesine endişelenen biri var mı, diye merak edip duruyorum. Open Subtitles أحياناً أتساءل ما إذا كان هناك أحد في حياتي قد يخاف علـّي هـكذا
    Dönem sonundaki gösteri için bir partnerin var mı diye merak etmiştim. Open Subtitles كنت أتسائل, هل لديك رفيقة رقص في حفلة التخرج...
    Cece'de Elizabeth'in numarası var mı diye merak ediyorsanız, var. Open Subtitles في حال كنتما تتساءلان إن كان رقم إليزابيث لدى سيسي أجل عندها
    Yani Memur Hatem karışmış mı diye merak ediyorsun. Open Subtitles Hatem-إذاً أنت تتسائل إن كان الضابط (حاتم) لديه شيء ليفعله حيال ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد