ويكيبيديا

    "mağazası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • متجر
        
    • محل
        
    • محلات
        
    • مخزن
        
    • متجراً
        
    • مستودع
        
    • بورصة
        
    • المتاجر
        
    • محلي الخاص
        
    • متاجر
        
    • مَتْجَر
        
    • محلاً
        
    Hayvan yemi mağazası, kasada hep beş bin civarı bulunuyor. Open Subtitles متجر أغذية يحتفظ بما يصل إلى خمسة كيلوجرامات في خزينته
    Biz gittikten sonra bahse girerim burayı giyim mağazası yaparlar. Open Subtitles أراهن انهم سيحولون المكان الى متجر للملابس بعد ان نغادره
    ve hiçbiri ayaklanmaya katılmıyor ama içlerinden biri Foot Locker mağazası yağmalanırken geçiyordur ve girip kendine bir çift spor ayakkabısı araklar TED ولا أحد منهم تدخل في أعمال شغب، لكن أحدهم مر بجوار متجر أحذية يتعرض للسرقة فدخله وأخذ حذاءً جديدًا.
    Spor mağazası için sana biraz borç vereceğini söylemiştin ya. Open Subtitles وأنت قلت لي بأنه سيساعدك بقرض لافتتاح محل الأدوات الرياضية
    Ve bu şakanın ne olmadığını ilk öğrendiğim yer olan İtalyan soda mağazası. Open Subtitles وهناك محل الصودا الايطالي حيث تعلمت اولا كيف هي ان لا تكون نكتة
    Sizin gibi birçok restoranı, mağazası cenaze salonu olan birini ağırlamak, benim için bir onurdur. Open Subtitles أيها القاضي، أنت تملك هنا الكثير نصف البلدة محلات أرز، صالات شاي محلات التوابيت أكثر من عشرين مكانا
    Yolun 15 dakika yukarısında bir Ev Depo mağazası var. Open Subtitles هناك مخزن منزلى حوالي 15 دقيقة فى نهايه الطريق.
    Aslında, Hustler mağazası'nda yeni bir oyuncak ve aksesuar serisinin piyasaya çıkışını kutlayacağımız bir promosyon partisi var. Open Subtitles نحن على وجود حزب الترويجية في متجر المزاحم، الاحتفال إطلاق خط جديد من الألعاب والاكسسوارات.
    Tasarımcıların kıyafetlerini satan bir hamile giysisi mağazası biliyorum. Open Subtitles أعرف متجر لديه ملابس للأمومة بتصاميم رائعة
    Onların 300 mağazası, 200 restoranı, 53 barı, ve büyük sığır çiftlikleri var. Open Subtitles لديهم 300 متجر 200مطعم 53حانة ، ومزرعة للماشية
    Ve biraz donut getir. Yummy mağazası'ndan olsun, tazelerinden. Open Subtitles وأحضر القليل من الدونات من متجر ياميز فلتكن طازجة
    Üç bowling salonu, bir likör mağazası bir likör mağazası müzesi. Open Subtitles ثلاث قاعات بولينغ، متجر خمور، ومتحف متجر الخمور
    Burası yardım mağazası. Para yardımlara gidiyor. Open Subtitles إنه متجر خيري المال يذهب في الاعمال الخيرية
    Evcil hayvan mağazası sahibi bir kız vardı. Open Subtitles هي تدير متجر حيوانات أليفة و ساعدتني في إختيار واحد و قد كان لطيفا
    AnyStamp getir dediğini biliyorum ama, ama hobi mağazası deli eğlenceli, yo! Open Subtitles اعلم انك قلت ان احضر اية طوابع لكن محل الدمى كان ممتع
    2121 Sterling'deki Pearson giyim mağazası kahverengi fötr şapkalı, gri gabardin ceketli, altıpatlarlı taşıyan bir adam tarafınca soyuldu. Open Subtitles محل الملابس في شارع 2121 مشتبه يلبس معطف رمادي ومسلح أعيد، محل الملابس في شارع 2121
    Biliyorsun, yeni bir kuyumcu mağazası. Ne söyleyebilirim? Open Subtitles انه مجرد محل مجوهرات صغير ماذا عساني القول ؟
    Beş puro mağazası var, kilisesinde gönüllü, Open Subtitles يمتلك خمسة محلات سجائر يضع الشماسة على كنيسته
    Yerini tespit ettik. 9. bulvar, 39. caddedeki eski bir tekstil mağazası. Open Subtitles حصلنا على صورة لموقعه في مخزن نسيج بين الجادة الـ9 والشارع39
    Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. Open Subtitles تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات
    Stone ve Oğlu Takım elbise mağazası yakınlarda kağıt tedarikçilerini kaybetmişler. Open Subtitles مستودع الابن والصخرة للبدلات مؤخرا فقدو مزود ورقهم
    Bunlar iki gün önce Svalbard Elmas mağazası'nı soyan 4 kişi. Open Subtitles هؤلاء هم الاشخاص الاربعة الذين سرقوا بورصة سفالبارد للألماس قبل يومين
    Bir büyük patronda mutlaka bu olmalı. Elimizde binlerce mağazası ve işyeri olan bir kasaba var, insanlar gerçekten çok çalışıyorlar. Open Subtitles لدينا بمدينتنا آلاف المتاجر الصغيرة وأناس يكدون في عملهم
    Yeni evlendim, küçük bir kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. Open Subtitles تزوجت للتو و انتقلت إلى بلده صغيره و افتتحت محلي الخاص
    Acele etseniz iyi olur. Apple mağazası 10'da kapanıyor. Open Subtitles من الأفضل ان تسرعوا متاجر آبل تغلق الساعة 10
    Levi Amcan sana bir elektronik mağazası açar. Open Subtitles العم (ليفى) سيُشغلكَ فى مَتْجَر أدوات إليكترونيه
    Arkadaşımın özel bir araba mağazası var. Open Subtitles ماذا لديكـ؟ إنَّ صديقي يمتلكُـ محلاً لتعديلِ السيارات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد