Düzenleme konseyinde maaşlı bir iş, sonra da D.C. işi. | Open Subtitles | راتب جيد في لجنة العدالة الجنائية ثم وظيفة في واشنطن |
Kendisi bu dosyadan alındı ve tam maaşlı olarak görevine son verildi. | Open Subtitles | لقد تم إبعادها عن القضية وتم تأجيزها مع راتب كامل |
Kültür Devrimi'nde hayatta kalmayı başardıktan sonra, onlar kesinlikle mutluluğa giden tek bir yol olduğuna körü körüne inanıyorlardı: bu da güvenli ve dolgun maaşlı bir işti. | TED | بعد نجاتي من الثورة الثقافية ، اعتقدا وبشده أنه يوجد طريق واحد للسعاده : وظيفة امنة براتب جيد. |
Sıradaki altı haneli maaşlı işin gelmesini... | Open Subtitles | إنتظار عمل قادم براتب ستة أرقام ليظهر فقط |
Eğer yine fahişelik yapıyorsa, neden düşük maaşlı işe girsin? | Open Subtitles | لو هي تعمل كعاهرة مجدداً لماذا تعمل بوظيفة بأجر زهيد؟ |
Hizmet sektöründe yüksek maaşlı maharet gerektiren işlerin yerine düşük maaşlı işler geldi, ve yaşam standartları düşmeye başladı. | Open Subtitles | حلت الوظائف متدنية الأجور محل الوظائف المهارية مرتفعة الأجور في مجال تقديم الخدمات وترتب على ذلك انخفاض مستوى المعيشة |
Bir grup evsiz insanı, maaşlı köle gibi çalıştıran bir kuruma karşı açılan davada avukatım. | Open Subtitles | أني أمثل بعض الأشخاص المشردين في قضية ضد شركة تدفع لهم أجور العبيد |
Bu stajyerlikler maaşlı ve kalıcı olarak işe devam edenler de rekabetçi maaşlara hükmediyor. | TED | هذه الفترات التدريبية مدفوعة الأجر، و الناس الذين انتقلوا لوظائف دائمة يطالبون برواتب تنافسية. |
DKSK'deki düşük maaşlı işe gireceksin, ailenin parasıyla geçimini sağlayacaksın. | Open Subtitles | ستأخذ الوظيفة ذات الراتب القليل في م.د.م.و وتعيش على أموال عائلتك |
7 hafta sonra doğum yapacağım. 6 ay maaşlı iznim var. | Open Subtitles | أعمل سبعة أسابيع وأنا آخذ 6 شهورِ منه مدفوع |
Yâni bu kadın karnavala katılmak için yüksek maaşlı avukatlık işini mi bırakmış? | Open Subtitles | إذن تركت هذه المرأة عملا ذو راتب كبير في شركة قانون للإنظمام إلى مدينة الملاهي؟ |
Ben de düşük maaşlı bir polis olayım | Open Subtitles | و أنا سأكون شرطي ذا راتب منخفض |
İşletme mezunu olduğunuz halde Lübnan, Suriye ve Kuveyt'te düzgün maaşlı bir iş bulamadığınız doğru değil mi? | Open Subtitles | حسناً هذا غير حقيقي أنك لم تستطع الحصول على راتب مناسب في لبنان، وسوريا، والكويت... |
Buradaki ana fikir, Dan tekniklerimizi kullanarak, iyi maaşlı bir iş sahibi olabildi. | Open Subtitles | النقطة هي .. باستخدام طرائقنا دان حصل على عمل براتب جميل |
Bugün, sana berbat maaşlı berbat bir iş öneriyorum. | Open Subtitles | اليوم قدمت لك وظيفه تعيسة براتب تعيس |
Sahra Altı Afrika'da, Her 4 gençten birinden daha azının ücretli veya maaşlı iş bulma ihtimali bulunuyor. | TED | في أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى، أقل من واحد من كل أربعة شباب من المرجح أن يحصلوا على عمل مأجور أو بأجر. |
Bir çalışanın bir de maaşlı bir iş bulana ya da senden sıkılana kadar bir gönüllün var. | Open Subtitles | لديك موظفة متطوعة واحدة حتى تجد عملا حقيقيا بأجر أو تمل منك |
Bizler, düşük maaşlı çalışanların çok kötü birer mükellef olacağını ve tüm işletmeler için minimum asgari ücreti arttırırsanız, tüm işletmelerin bundan yarar sağlayacağını ve rekabete girebileceğini hatırlattık. | TED | فنحن نذكرهم بأن العمال ذوي الأجور المتدنية يقومون بدفع ضرائب مروعة وهذا عند رفع الحد الأدنى للأجور للشركات كلها، فكل الشركات تستفيد وبعد كل هذا تكون قادرة على المنافسة |
Düşük maaşlı işlerde çalışmış. | Open Subtitles | إشتغل بوظائف ذات أجور مُتدنية، بما في مهمّة |
Yarım gün çalışsan bile 5 hafta maaşlı tatil mi yapıyorsun? | Open Subtitles | تحصل على 5 أسابيع أجازات مدفوعة حتى إذا أنك مستخدم نصف الوقت؟ |
Çok iyi maaşlı, çok iyi bir iş bulmak herkese kısmet olmaz. | Open Subtitles | ولكن هناك مهمّة بسيطة للغاية جراء الوظيفة الجيدة والراتب المجزي. |
Onu maaşlı işçi yapmışlar. | Open Subtitles | وأبقوه على جدول الرواتب إنه يقتل لمصلحتهم، الآن |
Onunla evlenip, 3 yılda 4 çocuk verecek küçük maaşlı bir banka memuru için mi? | Open Subtitles | لموظف بنك ذو دخل محدود يتزوجها و يعطيها أربعة أولاد في ثلاث سنين؟ |