Fransa'da yurttaş senatosu için bir kampanya mevcut, İskoçya'da bir başka kampanya ve tabii ki burada, Macaristan'da bu yapılabilir. | TED | هناك حملة لبناء مجلس شيوخ مواطن في فرنسا وحملة أخرى في اسكتلندا، ويمكن، بطبيعة الحال، القيام بها هنا في المجر. |
O sene, daha yüksek intihar oranına sahip tek Avrupa ülkesi Macaristan'dı. | Open Subtitles | في تلك السنة، كانت المجر أعلى دولة في أوروبا في معدلات الانتحار |
2011'de ismimi değiştirdim, böylece Macaristan'daki Aşırı Sağcı gençlik kampına katılabilecektim. | TED | في عام 2011، غيرت اسمي لأتمكن من المشاركة في معسكر شبابي لليمين المتطرف في المجر. |
Baek San, Yoo Gun'a hayatını kurtarmasına karşılık Macaristan'da gizli yapılacak olan Kuzey ve Güney toplantısı hakkında bilgi verdi. | Open Subtitles | بيك سان قام بنصيحة يوو جون حول مفاوضات محتملة بين الشمالية و الجنوبيه في هنجاريا |
Bazı yurttaşlar Macaristan'daki tatillerinden dönmedikleri için, başkentteki ev pazarı rahatlıkla bollaşmıştı. | Open Subtitles | بما أن بعض المواطنين لم يعودوا بعد من إجازاتهم في هنغاريا بما أن بعض المواطنين لم يعودوا بعد من إجازاتهم في هنغاريا فقد ركد سوق الشقق بشكل كبير |
Baek San'ın dediği gibi Macaristan'da olay oldu. | Open Subtitles | وقعت حادثة في هنقاريا كم قال بيك سان أنها ستحدث |
Fransa Başbakanı son gördüğümde Macaristan'a resmî bir ziyaretteydi. | Open Subtitles | بالأمس شاهدته على التلفاز بزيارة رسمية لهنغاريا |
Büyük ihtimalle, size göre, hepimiz birbirimize benziyoruzdur, ...ama Budapeşte Macaristan'da. | Open Subtitles | اعرف اننا ربما نبدو متشابهين بالنسبة لك لكن بودابست في هنغاريا |
Kanayan Macaristan Krallığı Hıristiyan Avrupa'sını, kafirlere karşı koruyan son kale konumuna düşmüştü. | Open Subtitles | المملكة الهنغارية الدامية أصبحت هى الحصن الأخير الذى يحمى المسيحيين الأوروبيين من الكفرة |
Karpatya Kraliçesi'yle evlenmeden önce bir Macaristan prensi olması sebebiyle İmparatorluk ve Kraliyet hitaplarını hak ediyor. | Open Subtitles | بإعتباره أمير المجر قبل ان يتزوج من ملكة كارباثيا وهو يلقب بصاحب السمو الملكى والامبراطورى |
Karımla evlenme nedenim, Macaristan'la ticaretini güçlendirmek içindi. | Open Subtitles | أنا و زوجتى تزوجنا من أجل تعزيز وتقوية اتفاقيتها التجارية مع المجر |
...Tanrı'nın inayetiyle Avusturya İmparatoru ve Macaristan'ın Havari Kralı,.. | Open Subtitles | إمبراطور النمسا , بمباركة الرب و ملك المجر |
Büyük İskender, imparatorluğu Hindistan'dan Macaristan'a uzanan... | Open Subtitles | الإسكندر الأكبر الذي إمتدت إمبراطوريتة من الهند حتى المجر |
Almanların Macaristan'daki tüm Yahudileri öldürmek istediğini duydum! | Open Subtitles | سمعتُ أن الألمان يريدون قتل جميع اليهود في المجر |
Macaristan'dan çıkmam için gereken evrakları sağlayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تحضر لي أوراقاً لمغادرة المجر ؟ |
Sonuncusu Zigetvar'dı, şimdiki Macaristan'dadır. | Open Subtitles | الأخيرة كانت فى سيجتفار وهى فى هنغاريا أو المجر |
Macaristan olayından sorumlu tutulan kişini ceza alması gerekecek. | Open Subtitles | يجب على احدهم ان يتحمل مسؤلية ماحدث في هنجاريا و يعاقب |
Bazı yurttaşlar Macaristan'daki tatillerinden dönmedikleri için, başkentteki ev pazarı rahatlıkla bollaşmıştı. | Open Subtitles | بما أن بعض المواطنين لم يعودوا بعد من إجازاتهم في هنغاريا بما أن بعض المواطنين لم يعودوا بعد من إجازاتهم في هنغاريا فقد ركد سوق الشقق بشكل كبير |
- Macaristan'da kaçmıştı. | Open Subtitles | - لقد كان الشخص الذي أفلت في هنقاريا |
Ve ayrıca çeyizinin Macaristan'a gönderimini durdurduğumu da söylemek isterim. | Open Subtitles | وأود أن أقول أنني قمت بإيقاف نقل مهرك لهنغاريا |
Macaristan'da kalan milyonlarcası ise mahkumlardı. | Open Subtitles | أمّا الملايين الذين بقوا في هنغاريا فكانوا سجناء |
Şafakla beraber Macaristan'ın meşru Hükümetini devirmek üzere Sovyet Ordusu ülkemize karşı saldırıya geçmiştir. | Open Subtitles | مع مطلع الفجر، هاجمت القوات السوفيتية دولتنا وذلك للإطاحة بالحكومة الديموقراطية الهنغارية الشرعية |