ويكيبيديا

    "mahalledeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الحي
        
    • الحيّ
        
    • الحى
        
    • بالحي
        
    • الحيَّ
        
    • في حيّنا
        
    • من الحي
        
    • يذهب
        
    • سكان الحي
        
    Sol tarafta görülen South End'de bir Mahalledeki yerel bahçenin resmiyle aşinayız. TED نحن معتادون على الصورة في اليسار والتي تظهر حديقة في الحي المحلي في نهاية الحي
    Ama bu seferde Mahalledeki bütün bilgisayarlar bana geliyor! Open Subtitles أنا في مأزق سأصلح كل الألعاب الإلكترونية في الحي
    Çünkü orduda sen Mahalledeki zencisin. Open Subtitles بالنسبة لهم أنتِ مجرّد زنجي جديد في الحيّ, هذا كلّ شيء.
    Polisi aradım. Mahalledeki bazı evlere zorla girilmişti. Open Subtitles إنها الشرطة ، كانت هناك حالات إقتحام في الحيّ
    Mahalledeki yaşlı ve sakatlara uğrayıp... kitap ve dergi bırakmam gerekiyor. Open Subtitles سأقوم بجمع بعض الكتب والمجلات من أجل المسنيين والمعوقين حول الحى
    Sana diyorum bak kız kaçıyor ve Mahalledeki herkese veriyor, anladın mı? Open Subtitles أنا سوف أخبرك, هي دائما تتسلل للخارج وتقوم بمص قضيب كل شخص إسباني بالحي, أليس كذلك؟
    Çok tuhaf. Mahalledeki herkes bir garip. Tuhaf davranıyorlar. Open Subtitles هذا غريب جداً، الجميع في الحي في حالة قلقة ويتصرفون بغرابة
    Mahalledeki çocuklardan hiç birini tanımasaydın içine düşeceğin nahoş durumu düşünsene. Open Subtitles تخيل الورطة التي كنت ستكون فيها لو لم تكن تعرف أي أطفال في الحي
    Poirot, onların Mahalledeki polisten ve çalınan belgelerin Avrupa'daki bağlantıya iletilmesinin öneminden söz ettiklerinden kuşkulanıyor. Open Subtitles كانا يتحدثان عن الشرطة التي تتجول في الحي الآن وأهمية الحصول على الوثائق المسروقة
    Mahalledeki ölü hayvanlar öfke sorununu gösteren okul kayıtları. Open Subtitles سلسلة الوفيات في الحي سجلات المدرسة تشير لمشاكل عنف
    Mahalledeki yerel mağazalara özel güvenlik sağlıyoruz, ki zaten gerekiyor. Open Subtitles نوفر امناً مخصصاً للتجار المحليين في الحي, والذي ضروري
    Eski, kahverengi karavanı olan bir adamın, köpeği dolaştırması için 50 dolar verdiğini ve Mahalledeki hayvanlar kaçırıldığı için dikkatli olmasını tembih ettiğini söylüyor. Open Subtitles أخبرَه لِكي يَكُونَ حذرَ، شخص ما في الحيّ كَانَ يَختطفُ حيوانات الناسِ الأليفةَ. الباب الخلفي مِنْ مفصلاتِه.
    Çok kötü bir gün olmuştu ve... Mahalledeki insanlar, toparlanabilmek için ellerinden geleni yapıyordu. Open Subtitles .. كان يوماً فظيعاً وكان سكّان الحيّ يفعلون ما بوسعهم للتعافي
    Bu evi aldığımızda bu Mahalledeki tek Meksikalıların biz olacağımızı söylediğimde ne dediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles .. وعندما اشترينا هذا المنزل وقلت أننا سنكون المكسيكيون .. الوحيدون في هذا الحيّ أتذكرين ماذا قلتِ؟
    Hayatımı, Mahalledeki herkes beni izleyip yargılarken yaşayamam. Open Subtitles .. لا أستطيع أن أعيش حياتي .. وجميع من في الحيّ يراقبونني
    ve bu Mahalledeki bir çok insan onun geri, dönmesinden memnun değil. Open Subtitles و هُناك الكثير من الناس فى هذا الحى ليسوا سُعداء للغاية لعودته
    Satıcıyı insan olarak... Mahalledeki diğer insanlar gibi görmezdik hiç. Open Subtitles نحن ما رأينا البائع كرجل ليس كالطريقة التى رأينا بها الرجال الآخرين من الحى
    Oğlum, şu lafı bilir misin "En iyi Mahalledeki en kötü evi seç"? Open Subtitles بنى , هل أنت على دراية بهذه العبارة أختار المنزل الأسوء فى الحى الأفضل ؟
    13 yaşında... Mahalledeki bütün yetişkinlerden daha fazla kazanıyordum. Open Subtitles بعمر الثالثة عشر ... كنت أجني أموالاً أكثر من الراشدون بالحي كنت أجني أموالاً أكثر مما أستطيع إنفاقها
    Tavan arasında küçük bir atölyem var. Mahalledeki çocuklara oyuncak yaparım. Open Subtitles عِنْدي a ورشة في غرفتي العلويةِ حيث l إعملْ لُعَب لأطفالِ الحيَّ.
    Mahalledeki bütün çocuklar bana gülüp, alay ettiler. Open Subtitles وكل الأطفال في حيّنا كانوا يضحكون علي ويسخرون مني
    Mahalledeki her kuytu yere baktım. Open Subtitles تفقدت كل ركن وجانب من الحي لا سلاح جريمة
    Mahalledeki çocuklar nadiren okula gidiyorlardı. Hiç biri İngilizce bilmiyordu. Hiçbiri daha önce bir bilgisayar görmemişlerdi, ve internetin ne olduğunu bilmiyorlardı. TED نادرا ما يذهب الأطفال إلى المدرسة. ولا يتكلّمون الإنجليزية. ولم يسبق لهم أن شاهدوا جهاز كمبيوتر من قبل، وهم لا يعرفون ما هي الانترنت.
    Bu gizemli gelişmenin haberi hızla yayıldığında, Mahalledeki herkes toplanmaya karar verdi. Open Subtitles بينما انتشرت أخبار هذا التطور الغامض قرر كل سكان الحي التجمع معاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد