O kadar iyi bir konuşmaydı ki Atina mahkemeleri onu serbest bıraktı. | TED | لقد كان خطابه عظيما لدرجة أنّ المحاكم الأثينية أخلت سبيله. |
En seçme suçlular. Birileri mahkemeleri işsiz bırakmak istiyor. | Open Subtitles | و هذة زبدة الموضوع,كالاهان,أحدهم يريد أن تتوقف المحاكم عن العمل |
Ciddiyim, çünkü ne kadar çok suçlu intihar ederse mahkemeleri meşgul edecekler o kadar azalır. | Open Subtitles | هذا صحيح لأنه كلما زاد عدد الأشخاص المذنبين الذين إنتحروا كلما قل الإزدحام في المحاكم |
mahkemeleri, avukatları ve ya suçun kanıtlanmasını beklemezler. | Open Subtitles | إنها لا تضم محاكم أو محامين أو إثبات الذنب من دون أي شك |
Amerikan yerel mahkemeleri çok önemlidir, dava takiplerimizin çoğu burada başlar. | Open Subtitles | محاكم المقاطعات الأمريكية مهمة جدًا، حيث تبدأ كثير من النزاعات بالغة الأثر |
Adalet Sarayı'na gelip mahkemeleri izlerdi. | Open Subtitles | جاء للتسكّع في قاعة المحكمة، يجلس في المحاكمات. |
Aynı Kurum orduları kurar askerî mahkemeleri yetkilendirir ve sizin gibi tümgeneralleri atar. | Open Subtitles | نفس الشخص الذي أنتج جيوشاً، ويسمح بالمحاكم العسكرية ويضع لواءاً كبيراً مثلك. |
Artırılmış eğitim ve engelleyici önlemler, bildirim sürecinin yeniden yapılandırılması, askeri mahkemeleri, aşırı güçten soyutlamak gibi şeyler yaptık. | Open Subtitles | تعليم متزايد، تدابير إحترازية إعادة هيكلة عملية إعداد التقارير عزل المحاكم العسكرية من التعسف |
Meksika mahkemeleri tarafından hızlandırılıyor, bu nedenle bir aydan fazla sürmeyeceğine inanıyoruz. | Open Subtitles | ،قامت المحاكم المكسيكية بإرساله لذا فإني أعتقد أنه الأمر لن يزيد عن الشهر |
Libran mahkemeleri yanıyor. | Open Subtitles | في قاعات المحاكم ليبران تحترق. |
Adalet mahkemeleri görevlerini yapmalı, ...hakları örgütleri de, katılan herkes yerini almalı. | Open Subtitles | و المحاكم التي تتولى تنفيذ العدالة لابد أن تقوم بدورها و كذلك بالنسبة لمنظمات حقوق الانسان أي أحد على علاقة بالأمر يجب أن يتخذ موقفاً |
Bu tehlikeli Amerikan casusunun yargılanması için Özgürlük mahkemeleri kurulmuştur. | Open Subtitles | "ذلك الجاسوس الأمريكي الخطير ستتم محاكمته في المحاكم الحرة" |
İsrail'de, Kibbutz'larda şiddet oranı o kadar düşüktür ki ceza mahkemeleri suç işleyen şiddet faillerini sıklıkla şiddet içermeyen bir hayat yaşamayı öğrenmeleri için Kibbutz'larda yaşamaya gönderirler. | Open Subtitles | فضلوا الذهاب إلى السجن بدلا من الخدمة في الجيش. في الكيبوتسات في اسرائيل مستوى العنف هناك منخفض جدا حتى ان المحاكم الجنائية |
mahkemeleri uğraşmaktan kurtardığıma sevindim. | Open Subtitles | سعيد بأني أبعدت المشاكل عن المحاكم |
Sayın Yargıç, Chicago mahkemeleri hakkında uyarılmıştım, ...ama meselenin en fazla kimin daha yüksek bağıracağı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | قف، قف، قف، قف! شرفك، وحذر I عن قاعات المحاكم شيكاغو، ولكن لم أكن أعتقد أنه كان |
mahkemeleri hiç meşgul etmedim. | Open Subtitles | لم ألجأ إلى المحاكم |
Mississippi mahkemeleri, toplumumuzu zorla kendi toplumlarının bir kopyası haline getiremeyeceklerini onlara hatırlattı. | Open Subtitles | في محاكم " ميسي سيبي " تم تذكيرهم أنهم لا يستطيعوا بالقوة قلب مجتمعنا إلى محاكاة مجتمعهم |
Yüzlerce yıldır cadı mahkemeleri ve engizisyonlarınızla sizlerin yaptığı gibi. | Open Subtitles | -كذلكَ فعل أُناسكم و لقرون, عبر محاكمتكم للساحرات و محاكم التفتيش |
Ve birkaç kuruş bahşişleri için onlara teşekkür ettim. Beyaz adamların mahkemeleri sona erdi. | Open Subtitles | أيام محاكم الرجل الأبيض انتهت. |
Cadı avı başladı ve mahkemeleri biz yöneteceğiz. | Open Subtitles | لقد بدأت مطاردة الساحرات. ونحن سندير المحاكمات. |
Roma senatosunun görevi hazineyi idare etmek, mahkemeleri yapmak ve imparatora akıl vermekti. | Open Subtitles | كان مجلس الشيوخ الروماني مسؤولا عن الحفاظ على خزانة الامبراطورية و عقد المحاكمات و نصح الامبراطور |
Federal mahkemeleri kilitlemiş vaziyetteler. | Open Subtitles | بالمحاكم الاتحاديه بنفس الوقت |