Peki ya makinenin sadece kendi kendini hareket ettirmesini isteseydiniz? | TED | ولكن ماذا لو أردت فقط أن تحافظ الآلة على حركتها؟ |
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağı hakkında bir şeyler elde edebildiniz mi? | Open Subtitles | هل تعلمت أيّ شيء ذو قيمة حول عملية هذه الآلة ؟ |
Bir enerji kaynağı ya da makinenin herhangi bir güç depoladığı ya da ilettiğine dair hiçbir bulgu yok. | Open Subtitles | يبدو أنّه لا يوجد أيّ مصدر طاقي أو أيّ شيء يوحي أنّ الآلة يمكن أن تحتفظ أو توصل الطاقة |
Sizden daha iyi düşünen ve silahlarla donanmış bir makinenin bu duyguyu gösterişini hayal edin. | TED | الآن تخيل هذا الخلاف مع آلة يمكنها أن تفكر فيك ومسلحةٌ بالكامل. |
Bu makinenin elektrik enerjisi üreten... küçük bir dinamosu vardır. | Open Subtitles | .. فلدى هذا الجهاز مولد صغير . يولّد طاقة كهربائيّة |
Gördüğün gibi, bu makinenin güzelliği dergileri yakarken yemeğini pişirmesi. | Open Subtitles | روعة الآلة تكمن في أنّها تطهو الطعام بينما تحرق المجلّات. |
Yaptığınız bu makinenin ne işe yaradığını ona da anlatmanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | كنتُ أتمنى أن تشرحي له ما الذي تفعله هذه الآلة التي تبنيها |
Sen montaja, sen kesmeye sen de makinenin başına gidiyorsun. | Open Subtitles | أريد رؤيتكم تركّبون، وأريد رؤيتكم تقطّعون، وأريد رؤيتك على الآلة. |
Bu makinenin işe yarayacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ماذا يجعلكِ متيقنة لهذا الحد أن هذه الآلة ستجدي نفعاً؟ |
makinenin de hâlâ çalışıyor olmasıyla Kurucu her zamankinden daha güçlü durumda. | Open Subtitles | بما أن الآلة لا تزال تعمل فالمؤسس أكثر خطورة من أي وقت |
Şimdi sadece makinenin içine girip, makinenin gerekli tüm işlemleri yapıp başarılı bir şekilde beni hamile bırakmasını beklemek. | Open Subtitles | والآن، ماعلي الا ان ادخل الى الآلة وحينها الآلة ستفعل ما عليها أن تفعل بي من اجل تلقيحي بنجاح |
Ve bu makinenin içinde olan bir işlem ürünün katman katman üretildiği anlamına gelir. | TED | والعملية التي تحدث داخل الآلة سيعني ان المنتج يصنع طبقة تلو الاخرى |
Şimdi bu makinenin nasıl çalıştığını göstereyim size biraz. | TED | الآن دعوني أخبركم قليلا عن طريقة عمل هذه الآلة. |
Yani yaptığımız, makinenin içine mikro saniye ölçeğinde meydana gelen bir evrim süreci yerleştirmektir. | TED | حسنا ما نفعله هو أننا نضع بداخل الآلة عملية تطور تأخذ مجراها في مقياس زمني يعادل الميكروثانية. |
ve bu makinenin mimarisinin neye benzediğini size göstermeye çalışacağım. bu yüzden bilgisayar mimarisi denir. bir bilgisayar olan , bu makine hakkında konuşacağım, | TED | وسأقوم بأخذكم حول معمارية الآلة — لذلك تمت تسميتها معمارية الحاسوب — وأخبركم حول هذه الآلة، والتي هي حاسوب. |
İlk bakışta, bir makinenin böyle yüksek kalitede orijinal müzik yaratması düşüncesi imkânsız gibi görünebilir. | TED | باللمحة الأولى، فكرة آلة تؤلف موسيقى مبتكرة عالية الجودة بهذه الطريقة قد تبدو مستحيلة. |
Şimdi bilmeyenler için, Rube Goldberg makinesi karmaşık bir alet, basit bir görevi tamamlayan makinenin inanılmaz derecede mühendislik üstü parçası. | TED | لمن لا يعرف منكم آلة روبي جولدبيرت هي آلة غريبة الشكل مهندسة بشكل معقد ومبالغ به لتؤدي عملا بسيط نسبيا |
Ama biz yine de bu makinenin hastanelere koyabileceğimiz en etkili ve güvenli makine olduğundan emin olmak istiyoruz. Bunu yapmak için de üniversiteler | TED | لكن مازلنا نريد أن نكون على يقين أن هذا الجهاز هو الأكثر فعالية بحيث يمكن وضعه في المستشفيات. لعمل ذلك أقمنا العديد من الشراكات |
Bir makinenin bu testi geçebilmesi için, tasarımcılarının kendi orijinal kodlarına dayanarak açıklayamayacakları bir çıktı üretmesi gerekiyor. | TED | يمكن للآلة اجتياز هذا الفحص إذا أنتجت خرجاً لا يمكن لمصمميها تفسيره بناءاً على الرماز الأصلي. |
İzninizle bu harika makinenin birkaç özelliğini göstermek istiyoruz. | Open Subtitles | اسمح لنا بتوضيح بعض مميزّات هذه الماكينة الرائعة |
Zaman makinenin gücü bu gezegeni parçalıyor. | Open Subtitles | قوة آلتك الزمنية تدمر هذا الكوكب |
makinenin nasıl başlatılacağının yapılandırmasını bildiğimizde defalarca kolu çevirirseniz de tamamen öngörülebilir şekilde davranacaktı. | Open Subtitles | لو علمنا قواعد تلك الألة التى ضبطت لتعمل بها بينما تدير ذلك الذراع باستمرار فسوف تتصرف بصورة يمكن التنبأ بها بسهولة |
Ama iki makinenin bir araya gelmesi o noktada yıkımların şiddetini arttırmaz mı? | Open Subtitles | ولكن عندما تجتمع الآلتين معاً، ألن يزيد ذلك من كثافة الأحداث بهذا المكان؟ |
Çoğu, makinenin dizaynı ve işlevinde danışmanlık yapan kişiler. | Open Subtitles | العديد من هؤلاء العلماء لهم نفس الخبرة تمت استشارتهم حول تصميم الآله |
Sanırım bu makinenin de ne olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا يوضح عمل الالة |
Otuz yıl önce iş dünyası, bir düğmeye basmakla... dünyanın her yerine belge gönderebilen makinenin... icadıyla bir devrim yaşadı. | Open Subtitles | قبل 30 سنة ، كانت ثوّرة في عالم الأعمال ظهور الة ترسل الوثائق لأي مكان بضغطة زر |
makinenin kalıp kalmaması hakkında yeni oda arkadaşınla konuşmalısın. | Open Subtitles | أعتقد بأن شريكتك الجديدة ستقرر إذا كنتِ ستحتفظين بالآلة أو لا |
Bozuk makinenin yerine Orchard'dan yeni bir makine almaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأشتري غسالة في اورتشارد سبلاي لتكف الغسالة عن ارتعادها |
Aynen öyle. Makineyi yok edecek ve makinenin yarattığı her şeyi. | Open Subtitles | تماماً، إنه سوف يدمر الماكنة وكل شيء قامت بصنعه |
Bu makinenin dost olduğunu sanıyorsun, ama değil. | Open Subtitles | تعتقدى ان هذه الماكينةِ صديقك،لكنها ليست كذلك. |