Ölüm sırasında oluşmuş bağ izleri. Maktul öldüğü sırada bağlıymış. | Open Subtitles | علامات ربط قرابة زمن الوفاة، كان الضحية مُقيداً عند وفاته. |
Av için yetiştirilmişler. Bu yüzden Maktul onlar için zafer yemeğiydi. | Open Subtitles | رُبّيا من أجل الصيد، لذا فبالنسبة لهما كان الضحية عشاء إحتفال. |
Kafatası yan kemiği. Maktul cama çarptığında kafasının arkasını tutuyormuş. | Open Subtitles | العظم الجداري، كان الضحية يمسك مؤخرة رأسه عندما إصطدم بالزجاج. |
Maktul öldürülmeden önce otel odasından bir telefon görüşmesi yapmış. | Open Subtitles | قبل الجريمة، ضحيتنا قام بإجراء مكالمة خارجية من غرفة الفندق. |
Maktul dilini yutmuş, herhalde gösterdiği büyük çabadan dolayı... ve bir noktadan sonra devam edememiş. | Open Subtitles | حلق الضحيه كان منتفخا, من المحتمل بسبب الجهد 000 وهناك كان نقطة عندما اغمى عليه |
Dediğine göre, Maktul cesedinin bulunmasından iki gün önce ölmüş. Klasik bir ceset atma yöntemi. | Open Subtitles | طبقاً له، الضحيّة توفى منذ يومين قبل أن تكتشف الجثة في المحيط |
Katili bulmak için, tabiî ki soruşturma yapmak gerekecek, ama Maktul Bay Enderby. | Open Subtitles | بالنسبة للقاتل, فهذا سيحتاج الى التحقيق الضحية, هو العجوز السيد اندرباى |
Yani Maktul, ailesiyle son konuşmasından kısa süre sonra ölmüş olmalı. | Open Subtitles | إذن,لابُد من ان الضحية مات بعد فترة قصيرة من مُكالمته الأخيره لذويّه |
Bayan Joyce, Maktul sizinle, kocası haricinde birisiyle yattığına dair bir sırrını paylaştı mı? | Open Subtitles | السيدة جويس ، هل الضحية إتمنتك على سر أنها كانت تنام مع شخص ما بخلاف زوجها؟ |
Çarpışmayla Maktul 4, 5 metre uçmuş. | Open Subtitles | التصادم ألقى الضحية حوالي 12 إلى 15 قدم، مما يشير إلى سرعة |
- Evet, Maktul, müvekkilinizi bu nedenle vasiyetinden çıkartmak ile tehdit ettiğini öne sürüyoruz. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي جعل الضحية يهدد بشطب اسم موكلك من وصيته |
Bay Kuney, Maktul ile birçok şeyi tartıştığınızı söylemiştiniz. | Open Subtitles | سيد. كيني لقد تحدثت عن مناقشاتك العديد من المواضيع مع الضحية. |
Maktul Kafkas kökenli, kadın, 17 yaşında. Birden çok yarası var. | Open Subtitles | الضحية هي أنثى قوقازية بلغت من عمرها 17 عاماً، وُجدت عدّة مواضع للجلد المكشوط في جسدها |
Maktul tanka konduğunda hâlâ yaşıyormuş. | Open Subtitles | كان الضحية ما يزال حيّاً عندما وُضع داخل الخزان. |
Yani Maktul dönüp, yolcuya doğru uzanmıştı. | Open Subtitles | مما يعني أنّ الضحية كان مستديراً ومواجهاً الراكب. |
Sağ ayak bileği kemiğine göre Maktul kadınmış. | Open Subtitles | يشير عظم الكاحل في القدم اليمنى إلى أنّ الضحية أنثى. |
Yani Maktul bağlarını gevşetmeye çalışmış ama yine bağlanmış. | Open Subtitles | والتي تشير أنّ الضحية قد قاومت لترخي أربطتها، لكن أُعيد تقييدها. |
Görünüşe göre Maktul de orada çalışıyormuş. | Open Subtitles | وعلى ما يبدو أنّ الضحية كان يعمل هناك أيضاً. |
Görünüşe göre Maktul dün gece romantik bir yemek yemiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ ضحيتنا تناولت عشاءاً رومانسياً صغيراً في ليلتها الأخيرة. |
Kısa bir süre önce, başıboş bir serseri yani Maktul, birisi tarafından gideceği yere bırakılma teklifi aldı. | Open Subtitles | قبل مدة قصيرة، كان هناك عابر سبيل، تعرّفت ضحيتنا على صديق جديد وعُرضت عليه توصيلة. |
Maktul dilini yutmuş. Herhalde gösterdiği büyük çabadan dolayı, | Open Subtitles | حلق الضحيه كان منتفخا, من المحتمل بسبب الجهد |
Ama Maktul neden saldırı sırasında kulaklık takıyor olsun ki? | Open Subtitles | لكن لماذا على الأرض الضحيّة سترتدي سماعات أثناء الهجوم؟ |
En iyi tarafı, yumurta ve ağa bakılırsa Maktul öleli yedi gün olmuş. | Open Subtitles | الجزء الرائع هو أنّه بناءاً على البيوض والشبكة، فالضحية توفيت قبل 7 أيام. |
Anlaşılan Maktul düşerken devirmiş. | Open Subtitles | من الواضح ان القتيل اوقعهم عندما سقط قتيلا |
Bay Kuney'in Maktul ile arkadaşlığını ortaya koymak istiyorum. | Open Subtitles | انا احاول فقط ان اوضح مدى تأصل العلاقة بين السيد. كيني والضحية |