ويكيبيديا

    "malzeme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المواد
        
    • مواد
        
    • المعدات
        
    • المؤن
        
    • معدات
        
    • مؤن
        
    • المكونات
        
    • الإمدادات
        
    • مادة
        
    • إمدادات
        
    • المادة
        
    • المكون
        
    • الأغراض
        
    • مكونات
        
    • الأدوات
        
    Artık malzeme bilgisine para yatırmaya başladılar, ama bunlar malzeme bilminde yeni şeyler. TED بدؤوا يستثمرون في علم المواد، لكن هذه هي الأشياء الجديدة في علم المواد.
    Temelde, ne yapmam gerektiğini biliyorum ama doğru malzeme ve aletlerim yok. Open Subtitles ببساطة أعرف ما يلزمني صنعه.. ولكني لا أملك المواد أو المعدات المناسبة
    Asıl zor kısmı yeterli miktarda, uygun kalitede fizyonlanabilir malzeme olması. Open Subtitles الجزء الأول الصعب سيكون عنده مواد كافية للوصول الي الدرجة الملائمة.
    Bir hastanede, bu cihaz tıbbi malzeme taşımak için kullanılabilir. TED في مستشفى، هذا الجهاز يمكن أن يستخدم لنقل المعدات الطبية.
    Sizi bugün sabah radyoda dinledim ve Tanrı bana size malzeme getirmemi söyledi.'' TED لقد سمعتكم على الإذاعة المسيحي اليوم، والرب قال لي أن أُحضِر لكم المؤن."
    Anlamıyorum. Hiç malzeme yok. Başka bir ekipten hiçbir iz yok yok. Open Subtitles اني لا افهم هذا، لا يوجد معدات ولا أثر لأي فريق آخر
    Uçağınız var mı? malzeme getiren uçak var mı hiç? Open Subtitles هل لديك طائرة هل هناك طائرات ستهبط هنا بها مؤن
    Ucmak icin her turlu malzeme mevcut. Open Subtitles كل المكونات التى تجعلنى زنجى حلو كالفطيره
    malzeme arabalarının yanında yakaladık. Open Subtitles أمسكناه بالقرب من عربة الإمدادات يا سيدى
    Pekala, Dr. Hendrix. Elinizde yeterince malzeme olduğundan emin misiniz? Open Subtitles حسنا، دكتور هندريكس، هل أنت متأكد أن لديك المواد الكافية؟
    Tatlım, üzgünüm ama seni götüremem. Aşağıda bir sürü tehlikeli malzeme var. Open Subtitles عزيزتي لا استطيع ان اسطحبكِ معي للاسفل هنالك العديد من المواد الخطرة
    Bazılarımız savaşmak zorunda elbette ama bazılarımızın da bizlere savaşacak malzeme hazırlaması gerekiyor. Open Subtitles بعض الرجال عليهم القتال، بالتأكيد لكن بعض الرجال عليهم إعطائنا المواد لنقاتل بها
    - Depoda nükleer malzeme olduğunu ve bombanın antrepoda monte edildiğini biliyoruz. Open Subtitles وماذا في ذلك؟ حسناً، نعرف أنّ هناك مواد نوويّة في منشأة التخزين
    Yanınızda enfeksiyonlu malzeme veya Lucas Klinik Şirketi'ne ait bir eşya taşıyor musunuz? Open Subtitles هل تحمل اي مواد معدية معك او ممتلكات لعيادة لوكاس او مواردها؟ لا
    Tabii böyle bir verici pek standart bir malzeme değil. Open Subtitles وبديهي، جهاز إرسال بهذه القدرة ليس من المعدات التقليدية
    Bu tekneler deltaya malzeme taşıyorlar, Yüzbaşı. Open Subtitles هذه القوارب تحمل المؤن من الدلتا يا كابتن
    Fazladan birkaç malzeme de aldım. Bu sefer çok daha dikkatli olmalıyız. Open Subtitles .لقد جلبت معدات إضافية .أظن علينا أن نكون حذرين جداً هذه المرة
    Buraya barınmak için geliriz. Ayrıca malzeme depolarız. Open Subtitles نحن نأتى هنا للإختباء ، و هناك مؤن هنا أيضا
    Şimdi ise, temel kimya aletleri ve doğru malzeme ile... evlerde üretim yapılabilir. Open Subtitles الآن أي شخص بعدّة كيمياء و المكونات تستطيع طبخه في البيت.
    Kendi süpriz partim için malzeme almamı mı istiyorsun? Open Subtitles تريدني أن أشتري الإمدادات لحفلتي المفاجئة ؟
    Bir mimar olarak tahta zaten güneş enerjisiyle büyümüş olan büyük ve inşaatta kullanabileceğim tek malzeme. TED الخشب هو المادة الوحيدة، وهو مادة كبيرة، أستطيع كمهندس معماري البناء بها وهي مادة نمت بقوة الشمس.
    Afet bölgesine derhal malzeme göndermelerini sağla. Open Subtitles إجعلهُ يرسل إمدادات على الفور إلى منطقة الكارثة.
    ...öyle soğuktur ki, püskürttüğü malzeme su sert kaya gibi donardı. Open Subtitles بارد لدرجة أن المادة التي يقذفها قد تُجمّد الماء صلدًا كالصخر
    ev yapımı bir yangın bombasında, En önemli malzeme suni köpüktür. Open Subtitles المكون الرئيسي لقنبلة حارقة منزلية الصنع من الناحية الأخرى، رغوة بوليستر
    Takı yapmak için malzeme almaya çıkmıştık ve bir şeyler yemeye karar verdik. Open Subtitles كنا خارجين نحضر بعض الأغراض لصناعة الإكسسوارات و قررنا أن نأكل شيئاً هنا
    Yemek yaparken, iyi bir yemek için iyi malzeme gerekir. TED تحتاج في الطهو إلى مكونات وعناصر جيدة لطهي طعاماً جيداً.
    Kıyafetimi giyindikten sonra hep yaptığım gibi malzeme masasından aldım. Open Subtitles أخذتُه من مُنضدة الأدوات عندما ارتديتُ زيّي، مثلما أفعل دائماً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد