Değil mi? Yani, bu mantıkla ilgili olan büyük problem, teknolojinin gerçek kullanımı ile niyetlenilen kullanımını karıştırması. | TED | صحيح؟ إذاً، المشكلة الأكبر مع هذا المنطق أنه يربك المقاصد على حساب الإستخدام الفعلي للتكنلوجيا. |
Merhametin aile ötesine genişlemesi bu tür bir evrimsel mantıkla açıkladığımızda olumludur. | TED | من الجيد أن تمتد هذه الرحمة إلى خارج الأسرة هذا النوع من المنطق التطوري. |
Dolayısıyla işlerine mantıkla yaklaşılamaz. | Open Subtitles | عن العالم الذي لا نستطيع اختراقه بواسطة المنطق |
Bu yüzden beni aynı labirent içinde döngüsel mantıkla cezbetme. | Open Subtitles | لذا لا تحاولي استدراجي إلى متاهة من المنطق. |
Onları mantıkla tutarlı şekilde işleyerek evrensel olarak değerlendirmekteyizdir. | TED | فإنك تتعامل بها كأشياء مسلم بها، لتُعرض متسقة بالمنطق. |
ve İnsan sonsuza dek mucizeyi mantıkla takas etmiş oldu | Open Subtitles | ودائماً ما فضل الإنسان الحيرة على المنطق. |
Peki, bu mantıkla, sen ve ben çıksaydık... | Open Subtitles | اذا بهذا المنطق اذا قيل لنا انا و انت اخرجوا في موعد غرامي |
Bu mantıkla, benim köpeğimin kulübesi de sizin oluyor. | Open Subtitles | حسناً، تبعاً لهذا المنطق أعتقد أنك تملك بيت الكلب الخاص بي كذلك |
Mantığın belirgin sınırları olduğunu göstermişse de hala, akılcı ve mantıklı olanın önemine o kadar bağımlıydı ki, en önemli her neyse, canını dişine takmış biçimde mantıkla ıspatlamayı isterdi. | Open Subtitles | رغم أنه أظهر أن المنطق له بعض القيود، مازال منجذباً إلى ذلك، إلى أهمية العقلاني والمنطقي، |
Böyle bir mantıkla demokrat olmadığından emin misin? | Open Subtitles | , بهذا المنطق هل أنتِ متأكدة أنكِ لستِ ديموقراطية؟ |
Ben bir mühendisim hani. Bu mantıkla benim de antropoloji ile ilgili tüm soruları cevaplamam lazım. | Open Subtitles | حسب هذا المنطق ينبغي عليّ الإجابة على أسئلة كل العلوم البشرية ؟ |
O mantıkla, Eskileri de suçlamanız gerekiyor. | Open Subtitles | من خلال هذا المنطق ، يمكنك أن تلوم القدماء |
Belli ki ya o varsayımlardan birini sorguluyorsun ya da mantıkla bir derdin var. | Open Subtitles | لذا فواضح أنّكَ تشكك بأحد هذه الإدّعاءات أو أنّ لديكَ مشكلة مع المنطق |
Bu mantıkla buradaki kimseyle birlikte olma şansım yok. | Open Subtitles | بذلك المنطق فإنه ليست لدي أي فرصة مع من على هذه الطاولة |
İkisi de mantıkla damıtılıyor ve objektif gözlem haline getiriliyor. | Open Subtitles | كلاهما يتم ترشيحهما بإستخدام المنطق و يتم جمعها على شكل ملاحظات موضوعيه |
Emperyalizme karşı olduğunuzu söylüyor ama bu emperyalist mantıkla mı pazarlık ediyorsunuz? | Open Subtitles | تدّعون معارضة الإمبريالية، لكنّكم تتفاوض بهذا المنطق الإستعماري؟ |
Yani basit mantıkla kazanç benim olmalı. | Open Subtitles | لذا سيملي المنطق البسيط أنّ الفضل يجب أن يكون لي. |
Aynı mantıkla, parayı bu gece gönderecekse onu neden bıraktı? | Open Subtitles | و بنفس المنطق لما قد يتركه يرحل اذا كان سيرسل ذلك المال الليلة؟ |
Tanrı sadece mantıkla var olamaz, tabi ontolojik argümanlara inanmıyorsanız ve umarım inanmıyorsunuzdur, çünkü pek de iyi değiller. | TED | الله لا يوجد بالمنطق وحده إلا إن كنت تؤمن بالجدل الوجودي، وآمل ألا تكونوا، لأنه جدل غير جيد. |
Kendine özgü sisli bir mantıkla kendi kendine yürüyor işler. | Open Subtitles | أنها تدير نفسها بمنطق ضبابي خاص بها |
mantıkla oluşan kişisel çıkarlar her zaman üstün olan etmen değil. | TED | منطق المصلحة الذاتية لا يمثّل دائما العامل المُهيمن. |