| New Mexico'da bulunan Santa Fe'deki şu manzaraya bir bakın. | TED | تحققوا من هذا المنظر الطبيعي في سانتا في/ نيو مكسيكو. |
| Gelip şu pencereden manzaraya bakın. | Open Subtitles | تعال والق نظرة على المنظر منخلالهذهالنافذة. |
| manzaraya alıştım. Dikkatimi çekmiyor. | Open Subtitles | لقد اعتدت على المنظر, لم يعد يعني لي شيئاً |
| Yani bu cennetlerde bile, bu kusursuz görünen yerlerde bile bize insanlardan önceki yaşamı anlatıyormuş gibi düşünsek de, özünde medenileştirilmiş bir manzaraya bakmaktayız. | TED | إذن فحتى هذه الجنان، حتى في هذه الأماكن الفاتنة والتي يبدو أنها تذكرنا بالماضي ما قبل الإنسان، فإننا بالأساس ننظر إلى منظر غيره الإنسان. |
| Ve bir manzaraya dönüştüğünde, aynı zamada bir hedefe de dönüştü, ve gerçekten de hayatımın gidişatını değiştirdi. | TED | وعندما ظهر المشهد ، أصبح ذلك الكوكب وجهةً جديدة ، وغيّر ، بالفعل ، مسار حياتي. |
| Kadınlar manzaraya bakmaktan hoşlanır. Erkekler hoşlanmaz. | Open Subtitles | النساء تحب النظر إلى المنظر الرجل لا يفعلون. |
| Önemli bir şey değil, ama dediğim gibi. manzaraya bak. | Open Subtitles | انه ليس كثيرا ولكن كل شئ كما قلت انظري الى المنظر |
| Bu manzaraya alış Diane, erkekler senden kaçıyor. | Open Subtitles | اعتادي على هذا المنظر ديان الشباب يركضون بعيداً منك |
| Selam ahbap. Balkondan manzaraya bir bakmalısın. | Open Subtitles | يا رفيقي، لا بدّ أن تتحقق من المنظر من الشرفة |
| Hayır, şanslı olan benim. Şu manzaraya bakın. | Open Subtitles | لا، أنا المحظوظة تفقدي المنظر من النافذة |
| Şu manzaraya bakıp çarpılıp öylece kalabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشاهد هذا المنظر ويدهشني جماله |
| Bu tuhaf manzaraya dört renkli tepeler adı verilir. | Open Subtitles | هذا المنظر الطبيعي الغريب يدعى التلال الملوّنة الخمسة. |
| Ben de hala, bazen burada durup manzaraya hayran oluyorum. | Open Subtitles | و لكني دائماً ما أقف هنا اعجاباً بهذا المنظر |
| - manzaraya bak... Dallas'ın tüm merkezini görebiliyorsun. | Open Subtitles | وإلقي نظرة على المنظر يمكنك رؤية كل وسط مدينة دالاس |
| Bir gün bu manzaraya kendi evimden bakacağım tavan gökyüzünü görebileyim diye camla kaplı olacak. | Open Subtitles | سيكون لدى واجهه تطل على هذا المنظر فى منزلى فى يوماً ما بسقف زجاجى حتى يمكننا رؤيه السماء |
| Şunu diyeyim: manzaraya bakıyorsunuz ve kalmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | يجب علي القول, بالنظر لهذا المنظر ولا تود الخروج أبداً |
| "Şu kostümlere, şu manzaraya bak Alan'ın sağ omzunun üstüne harika bir şekilde konumlanmış Cher'in evine bak. | Open Subtitles | انظر الى هذا المنظر انظر الى منزل تشيرى فى وضع مثالى خلف الكتف الايمن لالن. |
| Küçük mavi morina manzaraya renk katıyor. | TED | حيث التيارات الزرقاء تخترق البحر الازق الغامق .. منظر جميل جدا |
| manzaraya bak. | Open Subtitles | انظر الى هذا المشهد انها تشبه لوحات سيزان |
| Sakın Beni Durdurmaya Çalışmayın, Sadece manzaraya Odaklanın. | Open Subtitles | لا تحاول توقفني فقط استمتع بالمنظر يا سيدي |
| Burdaki en kötü oda, ama en iyi manzaraya sahip yer. | Open Subtitles | هذه أسوأ غرفة في المكان، لكنها تحظى بأفضل إطلالة لذاك |
| Evden kapı dışarı edildik. manzaraya bakacak durumda değildik. | Open Subtitles | كنا قد طردنا للتو لم نكن نستمتع بالمشهد |
| Haklısınız. Bu manzaraya ölünür, ayrıca kahveniz de çok güzel. | Open Subtitles | المناظر تستحق أن يُضحى من أجلها وهذه القهوة لذيذة حقاً |
| Sadece şu manzaraya bak, buna fena halde ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | مجرد إلقاء نظرة على هذا الرأي. نحن بحاجة إلى هذا القدر من السوء. هيرو: |
| Şu manzaraya bak. Tüm şehir görünüyor. | Open Subtitles | مذهل إنظر إلى هذه الإطلاله تستطيع أن ترى المدينه بأكملها |