ويكيبيديا

    "market" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السوق
        
    • البقالة
        
    • سوق
        
    • بقالة
        
    • ماركت
        
    • متاجر
        
    • الأسواق
        
    • التسويق
        
    • تسوق
        
    • بقاله
        
    • المتاجر
        
    • المشتريات
        
    • للبقالة
        
    • التجاري
        
    • البقال
        
    Market sahibinize ise anneniz veya kız kardeşinizmiş gibi davranın. Open Subtitles وعاملوا البائعة فى السوق كما تعاملون أمكم أو أختكم الكبيرة.
    Market derinliği olmayan bilgiyle risk sanal bir şeye dönüşüyor. Open Subtitles أعني، أنه بدون تغذية عمق السوق تصبح المخاطر تافهة ظاهرياً
    Ama Market Dağıtıcısını kullansaydık çok daha çabuk orada olabilirdik. Open Subtitles حسناً، لكننا سوف نصل أسرع لو استخدمنا ماكنة ناقلة البقالة
    O akılsız Market sahibinin içeri girdiği yerden alabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك ان تعودي عندما الاهبل مدير متجر البقالة دخل؟
    Bu dediğin anca karantina bölgesinde Market açarsan olur zaten. Open Subtitles يُمكنك فقَط أن تحوّل منطقَة الحجر الصحّي إلى سوق اللحَم.
    Yakınlarda bir yerde içki dükkanı veya Market var mı acaba? Open Subtitles هل تعرف ما إذا كان هناك متجر كحوليات أو بقالة قريبة؟
    O olayda, kuzey Market caddesi'ndeki herkesi sevdik. Open Subtitles كما أتذكر,سجنّا الجميع في شارع ماركت في تلك الجريمة
    Bir tanesi, Market bazlı fiyatlandırmayı talebi etkileyecek şekilde nasıl kullanacağımız ve kablosuz teknolojileri, ulaşım alanındaki giderlerimizi yüksek oranda düşürmede nasıl kullanabileceğimiz. TED واحدة هي كيف نحتاج لاستخدام الأسعار على أساس السوق لتؤثر على الطلب واستخدام التقنيات اللاسلكية للحد بشكل كبير من إنبعاثاتنا في قطاع النقل.
    öz sermaye elinden geldiği kadarı ile piyasaya hakim. Ve bu bana anlatıyor ki, bu Market patlama aşamasına geldi. TED وهو أن الأسهم الخاصة أخذت في التقصي هنا وهناك. وهو ما يخبرني أن السوق على وشك الإنفجار.
    Victoria Memorial, Whiteway Laidlaw Hogg Market, hayvanat bahçesi, Fort William... Open Subtitles مبنى فيكتوريا التذكاري مبنى المتروبوليت السوق, حديقة الحيوان فورت ويليام
    Onu Yedinci Cadde'den Market'e doğru koşarken yakaladım. Open Subtitles لقد حصلت عليه انه يعبر الشارع السابع عائد نحو السوق
    Bulduğumuz Market alışveriş için kullanılan arabayla ne kadar şansımız olur bilemiyorum. Open Subtitles لا أتوقع أن يحالفنا حظ أوفر مع سيارة جلب البقالة التي وجدناها
    Market alışverişindeki aksilikten ötürü buzdolabında yedi dakika kadar durmuşlar. Open Subtitles لعطل في البقالة لقد وضعوا في الثلاجة قرابة 7 دقائق
    Klarissa'nın öldürüldüğü gün Washington'dan benzin ve Market alışverişi yapmışssın. Open Subtitles قمتي بشراء الغاز و البقالة في واشنطن ليلة مقتل كلاريسا
    Market ve hissedar baskısı yoktu, çalışanlar o kadar şaşırdılar ki haberi duyunca gözyaşlarına boğuldular. TED لم يكن هناك ضغط من سوق أو مستثمرين و قد تفاجأ الموظفون لدرجه أنهم ذرفوا دموعأ عندما سمعوا بالخبر
    Champaran Motihari'e pek çok insan barakalarda çay satar, ve ortada olduğu gibi çay için limitli bir Market vardır. TED في موتيهاري في تشاباران، هناك العديد من الناس الذين يبيعون الشاي في الأكشاك ويبدو واضحًا أن سوق الشاي محدود،
    Yerel bir Market zincirinde yöneticiyim. Open Subtitles أنا مساعد المدير في سيركل فود إنها سلسلة متاجر بقالة محلي
    Yani, süper Market hattındaki şişmanlar bu adamı sevecekler. Open Subtitles الفتي البدين من السوبر ماركت سيحب هذا الرجل
    Sonunda buldum ama kopuk bir herifle Market soygunu falan yapıyor. Open Subtitles وجدتها أخيراً، و إذ بها تسرق متاجر صغيرة بديونٍ لا تدفعها
    Bir kişi ya da küçük bir şirket tarafından yerine getirilebilen düşük düzeyde ticaret yapan bir Market dizisidir. TED وهي عبارة عن سلسلة من الأسواق التجارية ذات مستوى منخفض يمكن لأي شخص أو شركة صغيرة إنشاؤها.
    Önce tele Market, şimdi de ciltçilik mi? Open Subtitles أولاً، التسويق عبرَ الهاتِف و الآن تجليد الكُتُب؟
    Hatırladım da buralarda alışveriş merkezi var mı veya Media Market gibi bir yer? Open Subtitles هذا يذكرني هل هناك مجمع تسوق فيه متجر بيست باي مثلاً في الجوار
    Taraftarlar genç şampiyonu kutlamak için ellerinde Market torbalarıyla tribünlerden sahaya hücum ediyorlar. Open Subtitles أنصاره يأتون من الشرفه مع أغراض بقاله للبطل الجديد ماذا يحدث؟
    Bunlarin yarisi issiz, Benim lanet vergilerimi pizza ve Market gideriyle harciyorlar, diger yarisi is masa iscileri, sirketin bilgisayarini kullanip gunluk islerini yapmak yerine alisveris yapiyorlar. Open Subtitles نصفهم لا يملك أية وظيفة يصرفون المال الذي أدفعه كضريبة على البيتزا و بضائع المتاجر و النصف الآخر يستخدمون الحواسيب
    Mahallede biraz Market alışverişi yapıyordum, Simon. Open Subtitles لقد كنت اخذ المشتريات من البقاله في هذا الحي يا سايمون
    Yiyecek bir şeyler almak için marketin birine girdim ve Market soyuldu. Open Subtitles لذا وأنا أحمل نقودك وأدخل إلى محل للبقالة كما تعرف, لإحضار طعام لأتناوله ويتعرض المكان للسرقة
    24 saat açık olan bir Market buldum ve üç kutu çikolatalı ve çikolata cipsli... Open Subtitles ذهبت لهذا السوق التجاري اشتريت ثلاث علب من مثلجات الشيكولاتة
    Benim cebimdeki parayla altı kişilik bir aile için Market alışverişine çık da sonra konuşalım. Open Subtitles اتسوق لأغراض العائلة من البقال بما يوجد في محفظتي بعدها لنتحدث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد