Çalışma Masamın üzerine koymak için küçük bir parça alacağım. | Open Subtitles | أريد أن آخذ قطعة صغيرة لأضعها على مكتبي في العمل |
Teleprompter cihazına, Masamın üzerine kahve makinasına kahve makinasının yanındaki şeker paketlerinin olduğu kavanoza. | Open Subtitles | على جهاز الصوت ، على مكتبي على آله القهوة على علبة السكر بجانب آلة القهوة |
Ayrıca ben de gördüm. "Selam Arkadaşım." Masamın üzerine kazınmış haldeydi. | Open Subtitles | وانا رأيتها أيضا "مرحبا أصدقائي" حفرت على مكتبي |
Ayrıca ben de gördüm. "Selam Arkadaşım." Masamın üzerine kazınmış haldeydi. | Open Subtitles | وانا رأيتها أيضا "مرحبا أصدقائي" حفرت على مكتبي |
Buraya Masamın üzerine ve biz seni farklı birkaç pozisyona hazırlarız. | Open Subtitles | هنا على طاولتي وسوف نحصل عليك في مواضع مختلفة ومتعددة |
Soğuk Masamın üzerine tekrar yatmanı istemiyorum. | Open Subtitles | فلا أريد رؤيتك مرّة أخرى على طاولتي الباردة |
Eğer sen yapmasaydın ... tamam, Masamın üzerine koymak kim yaptı o zaman? | Open Subtitles | حسناً إن لم يكن أنتَ من وضعها على مكتبي... فمن هو الفاعل؟ |
Masamın üzerine bırakırsın. | Open Subtitles | فقط أتركها على مكتبي |
Teşekkürler. Yemeğe çıkıyorum. Masamın üzerine bırakırsınız. | Open Subtitles | شكراً , انا خارجه للغداء , اتركه على طاولتي. |
ve ikinci şey, bir arkadaşım bir seferliğine bana uğradığında ve benim Masamın üzerine göz attığında ve hoşuna gitti. "Aman." Niçin onların ki bu numara? | TED | والشيء الآخر كان أن أحد الأصدقاء أتى ذات مرّة ونظر إلى هنا على طاولتي وكان يتساءل، "حسنًا، لماذا تم ترقيم هؤلاء؟ هل هذا الشخص أكثر ندرة من الآخر؟" |