ويكيبيديا

    "masanın üstüne" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على الطاولة
        
    • على المكتب
        
    • على طاولة
        
    • على الطاوله
        
    • على المائدة
        
    • علي الطاولة
        
    • و مكتبك
        
    • فوق المنضدة
        
    • على قمة الطاولة
        
    • علي الطاوله
        
    • على المنضدة
        
    • وضعيه على
        
    Eğer isterseniz, silahımı masanın üstüne koyarım, bu size bağlı. Open Subtitles لو أردت فسأضع مسدسي على الطاولة ، هذا يرجع لكم
    İnce paralarınızı masanın üstüne kurun ve kendinizi yaralamadan önce ayrılın. Open Subtitles ضعنَ حلوى النعناع على الطاولة وغادرنَ المكان قبل أن تؤذينَ أنفسكُن
    Ördeği masanın üstüne koysanız bile pişme süreci halen devam ediyor. Open Subtitles و ايضا عندما وضعت البطة على الطاولة عمليا انها قيد الطبخ
    Bir kaç şey bıraktım. masanın üstüne 40-50 dolar bıraktım. Open Subtitles تركت بعض الاشياء تركت 40 أو 50 دولار على المكتب
    Beni içeri aldıklarında bir masanın üstüne koyarlar. Open Subtitles عندما يُدخلوننى سيضعوننى على طاولة او ماشابه
    Kira parasını masanın üstüne bıraktım. Open Subtitles لقد وضعت النقود الخاصه بالأيجار على الطاوله
    masanın üstüne, domatese ve arkadaki duvara yayılan dalgaları görebilirsiniz. TED يمكنكم مجددا مشاهدة التموجات تعبر مرور الكرام على الطاولة الطماطم والجدار في الخلف.
    Senin için gazeteyi masanın üstüne bıraktı. Open Subtitles و بعدها ترك لكِ الصحيفة على الطاولة لكي تقرأيها
    Çoğunlukla ben masanın üstüne eğilip tutunurdum, o da vururdu. Open Subtitles في أغلب الأحيان أتكئ على الطاولة وأمسك بها ثم يقوم بضربي
    Saydığımda silahını bırakıp ellerini masanın üstüne koyacak ve oturacaksın. Open Subtitles وعندما أصل للعدد ثلاثة اريدك ان تترك سلاحك و تضع راحة يدك على الطاولة ..
    Arkamı dönüp parayı masanın üstüne bırakacağım. Open Subtitles سأدع هذا المال على الطاولة وعيناي للجهة الأخرى
    Parayı masanın üstüne koy. Bir sonraki el kazanacağımı biliyorsun. Open Subtitles ضع هذه الاموال على الطاولة انت تعلم بأنها لي, جولة اخرى
    Bir hizmetli gelir birazdan. Bir masanın üstüne koyabilirsin. Open Subtitles أعتقد أن النادلة ستجوب المكان ضعها على الطاولة
    Cebinden, cüzdanını almalı ve masanın üstüne dans ettirmelisin. Open Subtitles عليك أن تسحب المحفظة من جيبه و تجعلها ترقص على الطاولة
    Arka kapıyı açın. Valizi çıkarın ve masanın üstüne koyun, lütfen. Open Subtitles إفتح الباب الخلفي وخذ الحقيبة وضعها على الطاولة رجاءً
    Evet, şurdaki alet çantasını bana getir. masanın üstüne koy. Open Subtitles نعم، ناوليني تلك العدة هنالك وضعيها على الطاولة
    Bir defasında öğrenciler felsefe sınavına girmiş ve öğretmen sınıftaki sandalyeyi masanın üstüne koymuş "Bu sandalyenin varlığını bana kanıtlayın." demiş. Open Subtitles في أحد الأيام بعض الطلبة كانوا يمتحنون بمادة الفلسفة و في البداية ، قام المدرس بجلب كرسيُ و وضعه على المكتب
    Sanat kısmı bana haritayı email ile yolladı, haritayı aldım, ışıklı masanın üstüne koydum, üstüne parşomen kağıdı koydum, ve üstüne çizgiler semboller gibi şeyler ekledim. Open Subtitles فريق الرسومات الفنية أرسل لي بريداً إلكترونياً يحتوى على الخريطة، فأخذتها ووضعتها على طاولة مضيئة فوق مجموعة من الرسومات ونتيجةً لذلك برزت بعض التشققات وخطوط للخريطة
    Al şunu masanın üstüne koy. Kirlensin istemiyorum. Open Subtitles هاك ، وضعها على الطاوله أنا لا أريدها ان تتسخ
    Buluşmada, restorantta, masanın üstüne iki tane telefon koymalılar. Open Subtitles في الموعد، يجب أن يضعوا هاتفان على المائدة بالمطعم
    Sen masanın üstüne benim için çok daha fazla para bırakacaksın sadece. Open Subtitles أنت فقط ستترك لي أموال كثيرة علي الطاولة
    Senin nüshanı buraya koyuyorum masanın üstüne. Open Subtitles ستضع نسختك هنا و مكتبك
    Ama sandalyelere ben dokunmadım, birisi ya da bir şey onları masanın üstüne koydu. Open Subtitles لكنني لم ألمس كراسيي منذ أن وضعهم شخص أو شيء ما فوق بضعهم فوق المنضدة
    Eğer masanın üstüne sertçe bastırır ve ellerinizi bedeninize doğru çekerseniz dış iki masanın boyları bir öğrenci kız kifayeti gibi yukarı kalkar. Open Subtitles إذا ضغطت لأسفل بقوة على قمة الطاولة.. وسحبت يديك نحو جسدك، فسوف ترتفع ساقا الطاولة الخارجيتين.. لأعلى، كتنورة طالبة بالمدرسة!
    Hepsini şuradaki masanın üstüne koyun. Open Subtitles ضعوها علي الطاوله بالضبط هناك
    Tamam, harika, kalemin kapağını kapatıp masanın üstüne koy. TED حسنًا، جيد، غطِي القلم مرة أخرى وضعيه على المنضدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد