ويكيبيديا

    "masanın üzerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على المكتب
        
    • على طاولة
        
    • على المائدة
        
    • على الطاوله
        
    • على مكتبك
        
    • على المنضدة
        
    • على المنضده
        
    • على الطّاولة
        
    • على الطاولة
        
    Pekala, masanın üzerine bırakın Bayan Pearce. Bir ara bakarım. Open Subtitles حسنا ، اتركيها على المكتب سأحاول أن أجد وقت لها
    masanın üzerine koyuyorum. Tamam mı? Open Subtitles سأضعها على المكتب إنها على المكتب , حسناً؟
    Onun oturmasını mı bekleyeceksin yoksa masanın üzerine mi çıkacaksın? Open Subtitles هل ستظل تنتظره حتى يجلس أم ستقف على طاولة القهوة
    Bu ekmek masanın üzerine koyulamaz, değil mi? Open Subtitles اوه , هل لن يضع الخبر على المائدة , اليس كذلك؟
    Ama her yemeğe gittiğimizde telefonunu yüzüstü koyuyorsun masanın üzerine Open Subtitles - نعم - عندما تحصل على العشاء تجلس على الطاوله
    Paranızı geri alın. Onu masanın üzerine önünüze koyuyorum. Open Subtitles خذ هذهِ نقودك لقد وضعتها على مكتبك من اجلك
    Neredeyse unutuyordum. Geçen hafta sana bir zarf geldi. masanın üzerine koydum. Open Subtitles أوه نعم ، هناك رسالة لك من إسبوع ، إنها على المنضدة
    İsteyebileceğinizi düşündüm ve masanın üzerine koydum. Open Subtitles لذا وضعتها على المنضده
    Eğer istersen yayında yanına alabilirsin masanın üzerine. Open Subtitles تستطيعين أن تحمليها معك للخارج إن شئت. ضعيها أمامك على المكتب.
    BG: Amerikan siyasetinde şöyle bir gelenek vardır: Bir Başkan Oval Ofis'ten son kez ayrıldığında birkaç saat içinde yerine geçecek olan kişi için masanın üzerine el yazması bir not bırakır. TED برونز خيوساني: إنها عادة في السياسة الامريكية عندما يغادر الرئيس المكتب البيضاوي للمرة الأخيرة، يترك مذكرة مكتوبة بخط يده على المكتب لخليفته الذي سيأتي بضع ساعات بعد رحيله.
    Parası çoktan ödendi. Aşağıya masanın üzerine bırak. Open Subtitles لقد تم دفع ثمنها أتركها أسفل على المكتب
    Kolunu masanın üzerine koyabilir misin? Open Subtitles أيمكنك وضع يدك على المكتب لو سمحتي؟
    Cafe Napoleon'da onu büyük yuvarlak bir masanın üzerine koydular. Open Subtitles وضعوه على طاولة مستديرة كبيرة " في مقهى " نابليون
    Ona bir otelde kaldığımı ve cam bir masanın üzerine düştüğümü söyledim. Open Subtitles حسننا, لقد اخبرته انني اقيم في فندق و انني وقعت من على طاولة زجاجية
    İstemiyorsan masanın üzerine bırak. Open Subtitles إن لم ترغبي فيها فاتركيها هناك على المائدة
    Her şeyi ortaya masanın üzerine koyacağım. Open Subtitles سوف أضع جميع أوراق الشجر على المائدة
    Şimdi o silahı masanın üzerine bırakıp izin ver ki akşam eğlencemize başlayalım. Open Subtitles والان فلتضع ذلك السلاح على الطاوله ودعنا نستهل هذه الامسيه المسليه
    Şimdi sıkıca tutun ve masanın üzerine itin. Open Subtitles الان ارفعوه , واسحبوه على الطاوله
    - Onları masanın üzerine koydum, Lindsey. Open Subtitles وضعتهم على مكتبك يا ليندساي فتى جيد. أرسل لي أول بأول
    masanın üzerine yapsan bile, aman ne güzel oldu diyeceklerdi! Open Subtitles إذا تبرزتِ على المنضدة سيقولون يا للهول، لقد أكلت جيداً
    Kutuyu masanın üzerine koy. Open Subtitles ضع الصندوق على المنضده
    Ben izlemezken, ellerini masanın üzerine koymuştun. Open Subtitles حينما لم أكن مراقبًا. حينما كنتِ مستريحًا على الطّاولة.
    masanın üzerine çıkan her kız kendini odadaki en seksi kız sanar ama... Open Subtitles كل فتاة تصعد على الطاولة, تعتقد بأنها أكثر الفتيات إثارة في المكان, ولكنها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد