Hani çocuğunuzun maskesini takmadan önce kendi maskenizi takmanızı söylenen? | Open Subtitles | يجب تثبيت قناعك أولاً قبل أن تساعد بتثبيت قناع ابنك؟ |
Bir dakika sonra bebeği canlandıramadığında bebek maskesini almaya koştu ve bir başkası vakumu almaya gitti. | TED | وبعد دقيقة، حين لم ينشط ذلك الطفلة، ركضت لجلب قناع الطفل و الآخرى ركضت لجلب الشفاطة. |
Sen, dostum, adın her yerde bu mikrobun maskesini indirdiğin ve onu açığa çıkardığın için bir kahraman olarak bilinecek. | Open Subtitles | وأنت يا صديقي سوف يذكر اسمك على نطاق واسع كبطل على كشف قناع وتعرية هذا الحشرة |
Bu sır perdesini aralamak, bu maskesini, ve karakter uzaklaşır. | Open Subtitles | فكي قناعه ، فكي غموضه و الشخصية تذهب بعيداً |
Eğer maskesini giymemiş olsaydı hayatta kalması mümkün değildi. | Open Subtitles | لولا أنه كان مرتدياً قناعه لما تمكن من النجاة |
Tıpkı maskesini kaldırdığımız dünya gibi yine kendi benliklerimizi bulacağız. | Open Subtitles | وندع القناع ينكشف عن العالم سنعثر على أنفسنا الحقيقيين مجدداً |
maskesini düşürmenin zamanı geldiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يظنون أن الوقت قد حان لنزع القناع عنه |
Yelpazesini, eldivenini, maskesini istemedi mi? | Open Subtitles | ابدا الم تبعدم لتاتى لها بجواربها او منديلها او قناع وجهها ابدا؟ |
Kraliçe'nin maskesini giymeye onun hakkı yok! O bizim ırkımızda doğmadı! | Open Subtitles | ليس لديها الحق أن ترتدي قناع الملكة إنها لم تولد في قبيلتنا |
"...gaz maskesini takıp bir kapağı açtıktan sonra, elindeki tozu içeri döktü." | Open Subtitles | مُرتدياً قناع واقى من الغاز فتح فتحة وأسقط المسحوق في الداخل |
Doğruluğu kanıtlanmamış bir tanık ifadesine göre adamlardan biri naylon maskesini düşürmüş. | Open Subtitles | شاهد غير موثوق قال بأن أحد الرجال ألقى قناع من النايلون |
Madde sertleşmiş, sonra çıkarılmış. Bunu kim yaptıysa muhtemelen Yezit'in yüzünün maskesini yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | من فعل هذا على الأرجح كان يحاول صنع قناع لوجهه. |
Tek iyi haber ise, arbede esnasında, kız zanlının maskesini çıkarmayı başarabilmiş. | Open Subtitles | طوال الليل ليحصل على ما يريد في النهاية الخبر الجيد الوحيد هو أنه أثناء المقاومة قامت بانتزاع قناع المجرم |
Bu da maskesini çıkardı ve korkmadığını söyledi. "Bu lanet maskeyi takmak zorunda değilim" dedi. | Open Subtitles | وضعونا جميعاً في مكتب لفترة و قام هذا الرجل بنزع قناعه و بدأ يتحدث و كأنه ليس خائفاً |
Her ofise 8-9 kişi soktular. Bu adam onlardan korkmuyormuş gibi maskesini çıkardı. | Open Subtitles | وضعونا جميعاً في مكتب لفترة و قام هذا الرجل بنزع قناعه و بدأ يتحدث و كأنه ليس خائفاً |
Adam maskesini çıkartırken kızları dövmesinin bir kısmını görmüş. | Open Subtitles | الأبنة رأت جزء من وشمه برز من قناعه التزلجي. |
maskesini çıkarmamaya kararlıydı... | Open Subtitles | أنت لقد أقام معي إتفاق على عدم نزع قناعه |
Bay Owen'ın maskesini düşürmek için bir sonraki kurban olarak görünmem gerektiğine doktoru ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعت الدكتور .. فى أننا لكى نكشف القناع عن مستر أوين فيجب أن أقوم بتمثيل الضحيه التاليه .. |
Çocuğunun maskesini çıkar. Dur biraz! | Open Subtitles | أنا أبحث عن فتاة مفقودة أبعدي القناع عن وجه الفتاة |
Kayıp bir kızı arıyorum. Çocuğunun maskesini çıkar. | Open Subtitles | أنا أبحث عن فتاة مفقودة أبعدي القناع عن وجه الفتاة |
Latexi sadece Hanna'nın maskesini yapmak için kullandığını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا اظن أنه استخدم المطاط ليصنع قناعاً لهانا فحسب. |
Bu demek oluyor ki, o kaltağın maskesini sonsuza kadar düşürmek için.. ..yarın akşama kadar zamanımız var. | Open Subtitles | مما يعني أن أمامنا مهلة حتى منتصف ليلة الغد لكشف القناع عن هذه الحقيرة مرة وللأبد |
maskesini çıkardığı zaman, nerdeyse ağlayacaktım. O kadar güzeldi ki! | Open Subtitles | عندما أزالت قناعها عنها، بكيت تقريباً لقد كانت جميلة جداً |
Neyse ki yanımda uyku maskesini getirmiştim. | Open Subtitles | لحسن الحظ، تَذكّرتُ لجَلْب قناعِ نومِها. |
Birbirimizin arkasını her zaman kollardık, mesela eskiden banka soyarken az bilinen başkanların maskesini taktığımız zamanlardaki gibi | Open Subtitles | لقد كنا دائما ندعم بعضنا البعض مثل عندما كنا نسرق البنك ونلبس أقنعة الرؤاساء الغير معروفين. |