ويكيبيديا

    "meclis'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكونجرس
        
    • مبنى الكابيتول
        
    • مجلس النواب
        
    • مبنى وزارة
        
    • على مبنى
        
    • من الكونغرس
        
    • ملزماً
        
    Ve sonuç verdi: Oprah'a çıkmamızdan 10 gün sonra, yasa tasarısı Meclis'e sunuldu. TED وقد تحقق: بعد 10 أيام من مرورنا في برنامج أوبرا، عُرض القانون على الكونجرس.
    Kardeşim Meclis Nişanı'nı aldı. Open Subtitles إستلم أخي للتو وسام الشرف من الكونجرس والسيد الرئيس كرمه
    Meclis Binasında hareketli saatler yaşanıyor. Open Subtitles هناك الكثير من التحركات في مبنى الكابيتول
    Gezici takım Meclis Binası'nda. Open Subtitles تم تعيين قيادة المحمول حتى على مبنى الكابيتول.
    O zamandan beri, Meclis 60 kez suçlama soruşturması başlattı ancak yalnızca 19 tanesinde suçlama işlemi başlatıldı. TED ومنذ ذلك الحين، بدأ مجلس النواب بتحقيقات العزل حوالي 60 مرة، لكن 19 حالة فقط أدت إلى إجراءات عزل حقيقية.
    Meclis önümüzdeki hafta bir yasa tasarısını oylayacak. Open Subtitles مجلس النواب سيصوت الأسبوع القادم على حل مجلس الشيوخ
    Meclis'i patlatan, MacLeish'in kurtulmasını istiyordu. Open Subtitles أي من يفجر مبنى وزارة الدفاع أراد أن يعيش مكليش
    Onlar Meclis'ten kopyalamayı tamamen yasaklamalarını istemişlerdi. TED كانوا يريدون من الكونغرس أن يحظر النسخ هذا كل ما هنالك.
    Ama bu çok uzun, sürüncemeli bir hukuk savaşıyla sonuçlandı ve Meclis'e karşı beş senelik savaşın sonunda, oradaydım İngiltere'nin en yüksek rütbeli üç Yargıtay hakiminin önünde Meclis'in bu veriyi vermek zorunda olup olmadığıyla ilgili yargı kararını bekliyordum. TED ولكن انتهى الأمر إلى هذه المعركة القانونية الطويلة .. وها أنا بعد خمسة سنوات من الحرب ضد البرلمان .. أقف أمام ثلاثة من أشهر قضاة المحكمة العليا في بريطانيا .. أنتظر حكمهم هل سيكون ملزماً للبرلمان بتحرير تلك المعلومات أم لا.
    Meclis kütüphanesinden de kitap alıyordu ama daha önemlisi, o kısacık zamanda birisi o kadına ulaştı. Open Subtitles لقد استعار هنت كتبا من مكتبة الكونجرس أيضا الأمر الأكثر أهمية أن هناك من إستطاع أن يصل للمرأة في هذا الوقت القصير
    Sadece Meclis'e karşı sorumlu oldukları için Beyaz Saray'ın araştırmayı kontrol etme şansı yok. Open Subtitles و بما أن اللجنة مسؤولة فقط أمام الكونجرس فلن يمكن للبيت الأبيض أن يتلاعب بالتحقيقات
    Bu da, Meclis'in NASA'yı kapatmak için ihtiyacı olan tek şey. Open Subtitles هذا هو كل ما يحتاجه الكونجرس لإغلاق ناسا
    Eğer görevi başaramazlarsa, Meclis, Uzay Programı'nı durduracak. Open Subtitles اذا لم يوصل المركبة الكونجرس سوف يوقف برنامج الفضاء
    Bence bugün eve gelmiş olmanla bu akşam babanla ailece yemeğe çıkmak istememiz aynı sebepten. Meclis patlamadan önceki hayatlarımıza tutunmak için. Open Subtitles أعتقد أن سبب مجيئك اليوم هو نفس سبب وراء رغبة والدك في عشاء عائلي لنبقى على سجيتنا قبل إنفجار مبنى الكابيتول
    Meclis saldırısı kadar karmaşık bir saldırıyı organize edecek kapasiten yok, değil mi? Open Subtitles أنت لا تمتلك المهارات التي تقوم بتنفيذ شيئًا معقدًا كالهجوم على مبنى الكابيتول هل تمتلك ؟
    Meclis saldırısı kadar karmaşık bir saldırıyı organize edecek kapasiten yok, değil mi? Open Subtitles أنت لا تمتلك المهارات التي تقوم بتنفيذ شيئًا معقدًا كالهجوم على مبنى الكابيتول هل تمتلك ؟
    İtiraz, herhangi bir Meclis üyesi ya da Senatör tarafından imzalandı mı? Open Subtitles آه،مكتوب وموقّع بواسطة عضو في مجلس النواب و سيناتور؟ إن الإعتراض بصورة مكتوبة
    İçerde ise yiyecek fiyatları fırladı, halk ayaklandı ve Meclis'te farklı gruplar birbirine düştü. Open Subtitles وفى الوطن ، ارتفعت أسعار الغذاء ، وانتشر الشغب .. وفى مجلس النواب تصارعت الفصائل فيما بينها
    Sayın Meclis Başkanı, müdahale edin lütfen. Open Subtitles لحظة نظام, سيدي رئيس مجلس النواب إذا سمحت بذلك؟
    Meclis'i patlatmadın ama saldırıyı üstlendin çünkü gerçek saldırganlar gizli kalmak istiyor. Open Subtitles إذًا أنت لم تفجر مبنى وزارة الدفاع لكنك تحملت تهم ذلك لأن المهاجمين الفعليين أرادوا أن يظلوا مجهولين
    Teröristler Meclis'i patlattığında her şey değişti. Open Subtitles ليس منذ هجم الارهابيون على مبنى وزارة دفاعنا
    Haykıran Şahin Oteli'ni destekleyecek bir Meclis üyesine doğrudan erişimim olduğunu söylerken abartmıyorum. Open Subtitles أنا لست متبجج،عندما أقول لك بأنه يمكننا فعاليا و مباشرة الوصول إلى أعضاء من(الكونغرس)بالنيابة عن منتجع النسر الصارخ
    Şansım yoktu. Tahmin edin ne oldu? Kazandım. Yaşasın. (Alkışlar) Şey, hikaye tam olarak bu değil, çünkü problem Meclis'in bu veriyi vermeyi sürekli geciktirmesiydi, ve daha sonra geriye dönük olarak kanunu değiştirmek istediler böylece artık kendilerine uygulanamayacaktı. TED حسناً ، تخيلوا ماذا حدث؟ لقد ربحت! يعيش (تصفيق) حسناً ، لم تكن تلك هى القصة كاملة ، لأن المشكلة كانت .. أن البرلمان ظل يؤخر إطلاق تلك المعلومات .. وقاموا بعدها بمحاولة لتعديل القانون بأثر رجعى .. بحيث لا يكون القانون ملزماً لهم بعدها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد